Yücel KÖMÜRCÜ Köyünüze bayağı düşkünmüşsünüz Sevgili şairim tebrikler ellerinize sağlık.
Brastik Başka Köylere Benzemez Şiiri | İbrahim Sevindik
Doyamadım ekmeğine aşına
Kurban olam toprağına taşına
Ne kadar övünsem gitmez boşuna
Brastik başka köylere benzemez
XXX
Özündedir Gülabi'nin asaleti
Ruhundadır Aziz'in cesareti
Kanındadır Munzur'un nezaketi
Brastik başka köylere benzemez
XXX
Ezeldendir tandır ekmeği
Örnektir tulum peyniri
Doyumsuzdur çay ile yemesi
Brastik başka köylere benzemez
XXX
Yazın ayranlı çorbası
Kışın nefistir ketesi
Çok keyiflidir çay ile sohbeti
Brastik başka köylere benzemez
XXX
Komşu köyler ile her zaman barış
Toprağını ele vermez bir karış
Var olmak için yapıyor yarış
Brastik başka köylere benzemez
İbrahim SEVİNDİK
Brastik Başka Köylere Benzemez eğitici şiirler çocuk şiirleri okul öğrenci şiirleri İbrahim Sevindik
Yazılan son 2 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 2 yorum yazılmış.
Benzer İller, İlçeler, Beldeler, Mahallelerle İlgili Şiirler
Kırşehir Ulaşılamazmış Şiiri
Önce Kırşehir dedik, bu ulaşılmaz şeymiş,
Bekledim çeyrek asır, Rab’bim izin vermezmiş…
Dolaştım köy, kasaba, doğusu ve batısı,
Bitlis, Yozgat ve Konya çektik hasret sancısı…
Herkes torpil ararken, şahsım hak tercih etti,
Kul hakkı yeme, dendi bir ömür böyle bitti…
Kırşehir hem imkânsız hem varılmaz bir yermiş,
Kestim artık ümidi, bunlar bizden çok geçmiş…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Memleket İsterim Şiiri
Memleket isterim,
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların, çiçeklerin diyarı olsun.
Memleket isterim,
Ne başka dert ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Memleket isterim ,
Ne zengin fakir ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Memleket isterim,
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikayet ölümden olsun
Cahit Sıtkı Tarancı
Buğlem Ataman
Kırşehir Mucur Ve Gözleme Şiiri
Aralanmış kapıdan baktım ki yemekteler,
Kâh gözlemekteler kâh gözleme yemekteler...
Burası Kırşehir'dir, ilçe olarak Mucur,
Tandırında yapılan gözlemesi meşhurdur...
Buyur hocam, dediler gönülden davrandılar,
Gözlemenin yanında ayranı ve çayı var...
Gözleme, lezzetiyle sacda pişen bir yemek,
Domates, biber, kıyma, soğan ile pişecek...
Yağa, maydanoza, tuz, karabiber eklenir,
Sacdan alındığında ayranla, çayla yenir...
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Yayla Sahili Şiiri
Saros, Ege'de gözüm; Yayla, gözümde inci!
Sahiline dökülmüş gökyüzünün bilinci!
Simli her kum tanesi parlarken yıldız gibi
Samanyolu'na benzer Yayla'nın kum sahili.
Bronz heykel gibidir sahildeki insanlar.
Kumlarına yatarlar, kumdan evler yaparlar.
Balıkçı tekneleri kısmete ağ atarak
Martılarla birlikte suda nasip ararlar.
Evlerin bahçeleri süslüdür çiçeklerle;
Sümbül, zambak, gül, lale, papatya..menekşeyle
Dallarda ötüp duran saka ve bülbülüyle
Aşiyan diyarıdır Yayla'nın kum sahili.
'Yayla Köyü' dendi mi hemen geçme, dur biraz!
Gönlündeki tortuyu kumlarına dök biraz.
Tertemiz sularında bir kaç kulaç atarak
Her çeşit yorgunluğu sularına saç biraz!
Yayla'nın kum sahili uyuyan bir melektir!
Kumu okşayan deniz, ürkek bir kelebektir!
Şırıl şırıl ninniyle uyuduğu geceden
Aynı şırıltılarla uyanan bir bebektir!
Açar açmaz gözünü, güneş sahile akar!
Mavi deniz usulca kumun yüzünü yıkar!
Babalar çocuklarla denize olta atar.
Yayla'nın kum sahili her sabah huzur kokar.
Kimi de uykusunu mavi sularda açar
Kurbağalama, kelebek...sırt üstü suya yatar..
Yeni uyanan deniz, şaşkın gözlerle bakar!
Bir kaç martı gülerek havada pike atar
Semaya bakan sular platonik aşktadır
Kavuşmak özlemiyle sanki tutuşmaktadır..
Çok uzakta beliren minik minik dalgalar
Beyaz yunuslar gibi sahile akmaktadır...
Birbirinin üstünden kaya kaya ilerler
Yeleleri masmavi beyaz salyalı taylar!
Sahile varır varmaz kumlarda erir gider
Tayların ağzındaki bol köpüklü salyalar..
Uzaktaki tepeler sık sık renk değiştirir.
Yayla'ya nispet diye sanki süslenmektedir.
Buluttan şapka yapıp, bazan allık sürmekte
Yayla'nın sahiline her gün özenmektedir!
Uzanır iki yana sahilin bol kumları
Danişment, Erikli'de..Vakıf'tadır kolları!
Taş limana girince balıkçı kayıkları
Canınıza can katar Yayla'nın balıkları!
Dört bir yana dökülür yorgunluklar, elemler!
Tarlada mantar gibi kumsalda şemsiyeler.
Yakamozlu suların sihirli parıltısı
İnsanların gözünün bebeğinde yüzerler!
Evlerde, bahçelerde insanlar hep mutludur.
Martılar bile burda, yarından umutludur!
Güneşin tayfı vurur onun ılık suyuna
Yayla'nın Sahili'nde mavi renk en mutludur!
İnsanlar mavi bakar! Çiçekler mavi kokar!
Martılar mavi gökte, masmavi kanat açar!
Gece gündüz duyulur sahilin her yanından
Dalga sesleri gibi o mavi kahkahalar!
Kemanesi denizdir, kumları keman teli
Kemanın tellerini okşar denizin eli!
'Kasap'ı fısıldarken kumun simli telleri
Dökülür sahiline tüm Keşan türküleri!
Yayla'nın sahiline her gelen iz bırakır.
Kumsaldaki bu izler mavi suya karışır.
Alır götürür onu hışırtılı dalgalar
Bambaşka sahillere sizden selam bırakır!
Yayla'nın sahilinde deniz hep 'çarşaf gibi '
Yüzmeye doyamazsın buruşur diye teni!
Onda yüzen her insan olur onun bir ben'i!
Yayla'nın denizinde yüzmeye doyamazsın!
Çoluk çocuk, genç yaşlı, gezerler sahilinde
Ne arasan bulunur Yayla'nın rençberinde
Güneşin bakışları her an insan teninde,
Yanmaya doyamazsın Yayla'nın Sahili'nde!
O kadar sıcaktır ki sahilin simli kumu
Çıplak ayaklarınla kumlara basamazsın.
Pırıl pırıl, tertemiz gök mavisi suyuna
Gökten düşmüş sanarak bakmaya doyamazsın!
Eğer dayanamazsan güneşin kucağına
Bir meşe gölgesinde otur gönül dalıma!
Gönlünün sıcağını bırak meltemlerime
'Gönlümü Yayla yaptım ' Yayla Sahille
Ali Koç Elegeçmez
19.nisan.2019/Keşan
Ali Koç Elegeçmez