belirsiz süper bir şiir ve daha da güzel şiir var ne zaman şiir okusam hep bu siteden yazıyorum
Çanakkale'm! Senin Uğruna Canımı Veririm Ben Şiiri | ZEYNEP RAMAZAN
çanakkale geçilmez arkadaş!
demiştir atalarımız
seyit onbaşı 270 kglik mermiyi
taşırken sırtında tek başına
biz yan gelip yatardık orda
ÇaNaKkAlEm SeNiN uĞrUnA cAnImI vErİrİm BeN
SEN YETERKİ İSTE GELEYİM YANINA
SEN YETER Kİ İSTE ÖLEYİM SENİN UĞRUNA
SEN YETERKİ İSTE VEREYİM CANIMI VATANIM UĞRUNA
SEN YETER Kİ İSTE CANIMI VERİRİM ÇANAKKALEYE
ÇANAKKALE GEÇİLMEZ DENİLDİ GEÇİLMİYECEKTİR
BİZLER GEÇTİK DÜŞMANLARI
SEN KİM OLUYORSUNDA ÇANAKKALEYİ GEÇMEYE ÇALIŞIYOSUN
EYYY DÜŞMAN
BİRAZ KENDİNE GELSEN İYİ OLACAK
ALAMAZSINIZ BİZİM ELİMİZDEN
ÇANAKKALEYİ
ÇANAKKALE GEÇİLMEZ EVLAT!!!
Çanakkalem! senin Uğruna Canımı Veririm Ben eğitici şiirler ZEYNEP RAMAZAN ÇANAKKALE ŞİİRLERİ okul şiirleri öğretici şiirler bilgilendirici şiirler dersimiz.com şiirleri öğrenci şiirleri amatör seçme şiirler şiir okul şiir sitesi
Yazılan son 6 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 6 yorum yazılmış.
Benzer Çanakkale Zaferi Şiirleri
Çanakkale Budur İşte Şiiri
1915 tarihe geçti ,
Bir savaş başladı , bitti,
Onbinlerce düşmanı yendi ,
Çanakkale savaşında Türk askeri .
Bir bomba yolladı Mehmet Onbaşı ,
Dünşman gemisini yok etti .
Bitirdi ÇANAKKALE savaşını,
kendini herkese hayran etti .
Şimdi neşelendi Çanakkale alanı ,
Dindi annelerin gözyaşı,
Başladı kavauşma heyecaı,
ÇANAKKALE GEÇİLMEZ bunu öğren türk düşmanı ,
Savaşı başlattında ne oldu ?
Türk askeri yendi, öğren bunu
Bir bomba ile yok etti sizi Bizim güçlü Türk askeri
Rabia Bozkurt NURETTİN BARANSEL İ.Ö.O
18 Mart Çanakkale Zaferi Şiiri
Bir Dünya savaşı ki birçok şey kaybedilmiş,
Türk'ün gücü sınanmış hesabı edilmemiş...
Düşman teçhizatıyla, vatanımı da seçmiş,
Çanakkale'ye girmiş, geçmeyi de denemiş...
Çanakkale cephesi düşmanı geçirmemiş,
Bu vatan toprakları onlara çetin gelmiş...
Yüzbinlerce şehidim, Rab'bine can vermiş,
Tüm muharebelerle, bu cephe geçilmemiş...
Vatan, bayrak sevgimiz dünyaca evrensel,
Sabrımız denense de inancımız mükemmel...
18 Mart Çanakkale Zaferi
Mehmet Tevfik Temiztürk
Çarpışan İki Mermi! Şiiri
Işığı görmüş pervane böcekleri gibi
…………………….............havada uçuşan
Uçuşurken kafa kafaya çarpışan
.............çarpışınca kucaklaşan
kucaklaşırken birbiriyle kaynaşan
……………….……….............…iki mermi
……………….....ancak masallarda olur!
Bir de Çanakkale Savaşı’nda
*
1915 yılında
Gelibolu Yarımadası’nda.
çook uzun menzile sahip
ölüm kusan deccallar gibi
tozu dumana katarak yere düşen
…………………...top gülleleri altında
Metrekareye
beş-altı bin mermi fırlatan
makineli tüfeklerle donatılmış
yedi düvelin askerlerine karşı
göğsünü kalkan yapan Mehmetçik’imin
canından kutsal saydığı vatan toprağına
Koca dağlar gibi devrildiği yerde ,
..............................İKİ MERMİ:
İnsanlığın
binlerce yıllık özlemini anlatır gibi
.........BİRBİRLERİNE SARILAN İKİ MERMİ
*
Üniformanın, armanın, postalın,
asker şapkasının, palaskanın, süngünün,
çarığın, mataranın, madalyanın,
köstekli saatin, cüzdanın,
aile fotoğrafının,
kalemin, muskanın ,
sevgiliye , anaya, babaya yazılmış
.............................bir mektubun
küçük bir aynanın, makasın,
iğnenin-ipliğin, çiçek işlemeli bir mendilin,
umudun, kin’in, nefretin , etin, kemiğin
………………….............toprakla kaynaştığı yerde
Arıburnu’nda, Conbayırı’nda,
Sargıyeri'nde, Alçıtepe’de, Kanlısırt'ta,
Anafartalar'da, Bombatepe’de,
Seddülbahir’de, Morta Koyu’nda...
yani
Çanakkale Şehitler Abidesi’nin dibinde
*
İki yüz elli bin kahraman Mehmetçik
bir o kadar emperyal askeri
Öğretmen Ethem
ve Yahya Çavuş'la birlikte
Sarmaş dolaş yatıyorlar İBRET MÜZESİ'nde
"Barış ve kardeşlik nerdesin?Çabuk gel!"
................................ dercesine
……….............*................
Ali Koç Elegeçmez
02.nisan.2019/Salı
Ali Koç Elegeçmez
Çanakkale Destanı Şiiri
I
Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Ben Fatih'in, Osman'ın,
Ben Bilge Kağan'ın torunu.
Ben fazilet, asalet
Ben zamanlarca Türk...
Söyletmişim tarihlerce türkümü.
Nerde bitmişsem
Orada doğarım.
Neresi sonumsa
Başlarım yeniden;
Kim söyleyebilir
Bir yerde öldüğümü?..
Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Tarihlerin yolcusu,
Adım tarihlerce kutsal;
20. yüzyılı gösterir
Zamanlardan zaman:
Yıkılmak üzeredir
Başka adlara gebe,
Altı yüz yıl hüküm süren Osman.
Devletimle birlikte
Öldü sandılar beni,
Planlar yapıldı ardımca;
Paylaşıldı tüm vatan.
Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Tarihlerce hız verdim rüzgârlara,
Kültürlere şekil.
Adalet götürdüm
Gittiğim her toprağa.
Kötüye dersini verdim,
Yanımda insanca yaşadı insan...
Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Elbette göz yumamazdım düşmana,
Katlanamazdım bölüşülmesine vatanın;
Milletimi esir yaşatamazdım.
Elimde ata yadigârı silahım,
Mehmet'imle omuz omuza
Yürek yüreğe, Çanakkale'de
Haksızlıkla savaştım...
Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Savaşlarca yorgun düştüm:
Bir cephede sol ayağımı yitirdim,
Ötekinde parçaladı sağ kolumu
Acımasız bir top mermisi.
Geride ne kaldı?..
˗ Vatan sevgisiyle dolu yüreğim...
Bu tarihi, bu hikâyeyi
Yazmaya devam edebileceğim.
II
Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Gözbebeğim İstanbul'u alabilmek için
Boğaz'a kadar dayanmıştı düşman.
Tarihler
18 Mart 1915'i gösteriyordu:
Vakit sabahtı,
Gelibolu yorgundu,
Gelibolu yaralıydı,
Gelibolu sıkıntılıydı...
Şehitlere mezardı Çanakkale,
Çanakkale ölüm gibi suskundu;
Boğaz'ı dolduran su değil,
Kandı...
Saatler 10'u vururken
Yükseldi cephelerden
Türk'ün andı.
Allah'ın adı
Doldu gönüllere,
Taştı dudaklardan
Sesler seslere karıştı...
Yemin etti ordu
Korumaya bu yurdu.
Kalplerden yükselen ses değil,
İmandı...
Gürleyen bir top mermisi
Başlattı savaşı kıyasıya.
Denizden karaya
Karadan denize toplar atıldı;
Topların düştüğü yerlerde
Yiğitler serildi siperlere.
Denizde gemiler,
Karada insanlar;
Bu, et ve kemiğin
Çeliğe karşı savaşıydı;
Bu, haksızlığa karşı
Özgürlüğün savaşıydı.
Sömürgeciydi denizdeki,
Denizdeki silahıyla üstündü,
Kana susamıştı;
Vatanını istiyordu Türk'ün.
Koşarken Mehmetçik
Savaştan savaşa,
Cepheden cepheye
Yorgun düşmüştü büsbütün.
Cesurdu, inançlıydı
Verilecek toprağı değil,
Ancak kanı vardı...
Düşman gemilerinin açtığı yoğun ateş
Yine cehenneme çevirdi Çanakkale'yi.
Toza dumana karıştı kaç tabya...
Geri kalır mı benim Mehmet'im?
Ellerindeki ilkel toplarıyla
Denizde fırtınalar oluşturdu,
Tarihe yeni sayfalar yazdı
Cennete koşan nice batarya...
Saatlerce sürdü savaş,
Deniz şarapnel sesleriyle çınlarken
Kaç utanmaz gemi
Sulara gönüldü yavaş yavaş...
Şehit düşüp
Tabyasını bırakmayan er,
Vatanı için ölüme giden asker,
Düşmana eğdirmişti baş.
Sabah küstahça
Boğaz'a giren gemiler,
Akşamla birlikte hüsranla
Bakmadan ardına
Kaçıp gittiler birer birer...
III
Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Çanakkale'de, Gelibolu'da
Savaştım düşmanla kıyasıya.
Halkımla bütünleştim,
Kurtuldu il il vatan.
Bayrağın dalgalandığı ufuklarca
Şehitliğe koştum;
Nerede başladıysa sonum
Orada doğdum yeniden.
Öldü sandılar beni,
Oysa öldüğüm yerde
Ölümsüzlüğe ermiştim ben.
Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Ben Yahya Çavuş,
Ben Seyit Onbaşı
Ben er Fehmi;
Yaşar bende yürekleri
Bayrak için, millet için
Sonsuzluğa eren yiğitlerin...
Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Sonsuzlukların yolcusu,
Kendini vatana adamış adam...
Göruyorum şimdi daha yeşil ve ulu:
Yaprağım, ağacım, dağım, ovam.
Ben Mülazım-ı Sâni Sinan;
Ben yeni ve aydınlık Türkiye'nin
Destan destan yazılan tarihi,
Bayrağında renk, aşında tat;
Benimle biter her gönlün kederi...
Ben seferde inanç,
Hazarda huzur;
Ben buğdayda bereket,
Tarlada başak başak verim.
Kim ne isterse ilkelerimde bulur;
Tarihlerin altın sayfasıdır yerim;
Ben sonsuzluğa yürüyen
Ölümsüz Mustafa Kemal'im...
Oktay Yivli
Ali Kırımlı