Eğitim Sitesi

Fetihle Fatih Şiiri

Fetihle Fatih Şiiri | Halil MANUŞ

Allah diye çağlarken gözlerden sel
Boş çevrilmez duaya açılan el

Yeter ki istesin yüce yaradan
Peş peşe yürür gemiler karadan

Günlerce hisarı dolaştı, gezdi
Önce tasarladı sonra da çizdi

Hazırlıklar yaptı vermeden emir
Döktürdü topları eritip demir

Bin dört yüz elli üç mayıs sabahı
Son bulacaktı mazlumların ahı

Nur yüzüyle Akşemseddin secdede
Sabahlara kadar alnı yerlerde

"Ya Rab! Onca sahabeler aşkına
Dağıtıp çevirme bizi şaşkına

Üçler, beşler, kırklar, yediler için
Yardım et ki; düşmesin, yerlere din...

Bir yol göster milletime ne olur
Parçalansın Bizans'ı koruyan sur

Ya Rab! Sevinç doğdur mahzun yüzlere
Ya Rab! Nasip et zaferi bizlere..."

Göğsüne hançer saplandı Bizans'ın
Halkına zulmeden kim varsa yansın

İlay-ı Kelimetullah yönünde
Açıldı kapılar fethin önünde

Şehitlik için ön safta koşarak
Diktiler bayrağı surlar aşarak

"O; ne güzel er, ne güzel komutan"
Kıldı İstanbul'u bizlere vatan

Peygamber sözünü doğrular fetih
Sultan Mehmetken oluverdi Fatih

HALİL MANUŞ

add

Fetihle Fatih şiiri Halil Manuş İstanbul şiirleri eğitici şiirler okul şiirleri öğretici şiirler öğrenci şiirleri amatör kısa şiirler

Fetihle Fatih Şiiri Hakkında Yorum Yazın...
  

Fetihle Fatih Şiiri Hakkında Yorumlar

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer İstanbul'un Fethi - İstanbul Şiirleri

İstanbul'um Merhaba! Şiiri

Yedi tepe destane
Bakışları mestane
Adı binbir efsane
İstanbul’um, merhaba!
*
Merhaba tarih sözlüm!
Mavi gözlüm
Kültür duvaklım
Turkuvaz yanaklım
Güvercin kanatlım
*
Kültür dokulum
İyot kokulum
Sinan nakışlım
Cennet bakışlım........merhaba!
*
Bilir misin, biz seni can gibi seviyoruz
Hatta can şöyle dursun, yâr gibi seviyoruz
*
Yârdan bile geçeriz, eğer ki gerekirse
Biz seni Mehmetçik gönlüyle seviyoruz.
*
Deniz sende oynaşır en güzel renkleriyle
Tarih sende rakseder mazinin haşmetiyle
*
Zaman bile sinende bağdaş kurup oturur
Cemalini seyreder ebedin hasretiyle!
*
Hakkımdır seni sevmek canandan bile fazla
Öz ana sevgisinden ne eksik ne de fazla
*
Ruhların cennetlerden beklediği o hazla
Ruhlara şifa veren İstanbul'umsun benim!
*
Sende gördüm mavinin gün boyu güldüğünü
Vapurların yüzerken kuğuya döndüğünü
*
Lacivert sularında oynaşırken balıklar
Martıların “is-tan-bul! ” diyerek öldüğünü!
*
Direksiz semalara benziyor kubbelerin
Senin adını yazar göğe minarelerin
*
Yedi gözlü mabetsin, güzelliğinden emin
Adı binbir efsane İstanbul'umsun benim.
.*
Sen,
cennetin aksini gönle yansıtan şehir
Bulutlara uzanan köprülerin olmasa
Yeni Cami önüne güvercinler konmasa
Tenini okşamasa Marmara’nın suları
Saçımı savurmasa Haliç’in rüzgarları
.*
Boğaz’a yaslanırken ihtiyar hisarların
Suları okşamasa köşklerin, sarayların
Denizi dudağından öperken martıların
Çığlığı duyulmasa Boğaz’da vapurların
*
Salacak limanında sallanmasa kayıklar
Kanlıca’da denize eğilmese ağaçlar
Uçmasa Galata’dan Üsküdar’a Hazerfan
Bir tarih haykırmasa
Yıldız’dan Çırağan’dan
*
Atatürk bakınırken
Dolmabahçe camından
Topkapı, koklamasa seni Sarayburnu’ndan
Ne farkın kalır senin
Bir Paris’ten, Newyork’tan
*
Seni İstanbul yapan
neon lambalar değil

Seni İstanbul yapan
geçmişim kokan tenin

Sinan diye haykıran
o eşsiz camilerin

Cami avlularında
uçan güvercinlerin

“Şahit ol” dercesine
gökyüzüne uzanan

Şahadet parmak gibi
ince minarelerindir.
..
Haydarpaşa limanı
Ortaköy ve Aşiyan

Cağaloğlu Yokuşu
Gülhana Parkı..falan

Sahaflar Çarşısı'nda
kitap satan o adam

Galata Köprüsü'nde
balık tutan Süleyman
Sultanahmet...Beyazıt....
Taksim denilen meydan

Ve nihayet her gönle
Firdevs’i anımsatan

Boğaz’dan mavi mavi
Bakınan gözlerindir!

Seni İstanbul yapan
kalabalıklar değil

Seni İstanbul yapan
ceddimin emeğidir

Seni İstanbul yapan
Atatürk yüreğidir.

Ali Koç Elegeçmez
........*.........
06.nisan.2019/perşembe

Ali Koç Elegeçmez

Ah İstanbul Şiiri

Ah İstanbul

Bin dokuz yüz elli dokuz yılıydı
İstanbul’a geldik, şehri çok sevdik
Nüfusu bir milyon, her yer güzeldi
Doğan güneş bile, sanki özeldi.

Ah İstanbul ah, sen hâlâ güzelsin
Fakat o yıllarda, başka güzeldin.
Tranvaylar vardı, çın çın seslerle
Şişhaneden bile kolay çıkardı.

Trafik rahattı, kuyruklar azdı
Her semte dolmuşlar gider gelirdi.
Denizi, boğazı, suyu temizdi
Florya’nın plajları meşhurdu.

Gecekondu azdı, bahçeler çoktu
Her köşesi zerafetle doluydu.
İnsanları biraz daha kibardı
Bayramları çok şen, kavgalar azdı.

İstanbul’da çiçek bile solmazdı
Ve âşık olmak da, mutlaka şarttı.
Ah İstanbul ah, sen hâlâ güzelsin
Fakat o yıllarda, başka güzeldin.

Erol Güngör
1980 yılında yazılmıştır.

Erol Güngör

Bizans Göründü Karşıdan Şiiri

BİZANS GÖRÜNDÜ KARŞIDAN

Geldik surların önüne,
İçimizde garip bir sevinç
Tamamlamışız vuslatın tadını
Böyle hiç.

Yeditepe kardeş kardeş gülümser,
Boğaz'ın mavi rüzgârları,
Bir esinti sarhoşluğu içinde
İstanbul sizin der.

Elbet bizim olacak İstanbul,
İnanmışız,
Denizlerden, dağlardan, ovalardan gelen
Bu nurlu bahar içinde yıkanmışız.

Temiz ellerimizde açacak,
İstanbul çiçek çiçek.
Şimdi surlar önünde dalgalanan bayrak,
Yarın Bizans göklerine yükselecek.

Arif Hikmet PAR

Arif Hikmet PAR

Fetih Marşı Şiiri

Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek;
Dağlardan çektiler, kalyonlar çekilecek...
Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek...

Yürü: "Hala, ne diye oyunda oynaştasın?
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

Sende geçebilirsin yardan, anadan, serden...
Senin de destanını okuyalım ezberden...
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden...

Elde sensin, dilde sen... Gönüldesin, baştasın:
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

Yüzüne çarpmak gerek, zamanenin fendini,
Göster: Kabaran sular nasıl yıkar bendini?
Küçük görme, hor görme, delikanlım kendini

Şu kırık abideyi yükseltecek taştasın;
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

Bu kitaplar Fatih'tir, selim'dir, Süleyman'dır;
Şu mihrap sinanüddin, şu minare Sinan'dır;
Haydi, artık, uyuyan destanını uyandır!

Bilmem neden gündelik işlerle telaştasın?
Kızım, sende Fatihler doğuracak yaştasın;

Delikanlım, işaret aldığın gün atandan
Yürüyeceksin... Millet yürüyecek arkandan;
Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan'dan...

Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın...
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin!
Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın!
Yürü, arslanım, fetih hazırlığı başlasın...

Yürü, hala ne diye, kendinle savaştasın?
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

Arif Nihat ASYA

Arif Nihat ASYA

İstanbul'un Fethi - İstanbul Şiirleri, Fetihle Fatih Şiiri