betül Çok uzun olduğu için yazamadım zamanım yoktu
Göçmen Kuşlar Şiiri | Zeki TUNABOYLU
Gittiniz hep dizi dizi,
Bıraktınız ülkemizi,
İlkbaharda gene gelin,
Unutmayın sakın bizi.
Gelmeden kış, yağmadan kar,
Gidin, gidin güzel kuşlar,
Uzak güney illerinde,
Bol yiyecek, bol güneş var.
Türkülerle gidersiniz,
Kim gösterir size yol, iz ?
Ürkütmez mi kalbinizi,
Yüce dağlar, coşkun deniz ?
Gökte olup sıra sıra,
Kayboldunuz ufuklarda,
Göçmen kuşlar, güzel kuşlar,
Yine gelin ilkbaharda!...
Zeki TUNABOYLU
çocuk şiirleri okul şiirleri eğitici şiirler öğretici şiirler amatör şiirler şiirlerimiz öğrenci şiirleri belirli gün ve haftalar şiirleri
Yazılan son 19 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 19 yorum yazılmış.
Benzer Kuşlarla İlgili Şiirler
Ey Özgür Kuşlar Şiiri
ey özgür kuşlar işitin sesimi
o semada ki bulutlar nasıldır
o mavi sema ne kadar asildir
ya püfür püfür rüzgarın esimi
ey özgür kuşlar işitin sesimi
o semada ki bulutlar nasıldır
sanki gökte kendiliğinden olan
harika ötesi bir masaldır
en hüzünlü aylardandır sonbahar
sanki bize dönüp dönüp bakar
bizden her zaman göz yaşı akar
gitmeleri hep canımızı yakar
o göç eden kuşlar ne harikadır
ormanlar onlarsız olur mu ki hiç
saatler onlarsız geçer mi ki hiç
dostluklar özgür kuşlar kadardır
ey özgür kuşlar işitin sesimi
o semada ki bulutlar nasıldır
o mavi sema ne kadar asildir
ya püfür püfür rüzgarın esimi
şair:Elif Nur KARAKOYUN
şair:elif nur karakoyun
Papağan Şiiri
Konuşan bir kuş papağan
Kafese konmuş papağan
Tüyleri var rengârenk
Çiçek olmuş papağan
Her ayakta dört parmak
Gaga kıvrık dil kıvrak
Ezberler duyduklarına
Yineler cıyak cıyak
Ali YÜCE
Ali YÜCE
Kırlangıç Ve Küçük Kuşlar Şiiri
Bir kırlangıç dünyayı geze dolaşa
Çok şeyler öğrenmiş.
Atalarımız ne demiş:
"Bir şeyler kalır çok görenin kafasında."
Bizim kırlangıç önceden bilirmiş
Büyük küçük bütün fırtınaları,
Gemiciler ondan alırmış haberi.
Bir gün bir yerde kırlangıç bakmış,
Tarlasına, sıram sıram
Kenevir tohumu ekiyor köylünün biri.
Kırlangıç çağırmış küçük kuşları,
- Bakın, demiş, sizin kuyunuzu kazıyor bu adam.
Bana göre hava hoş, çeker giderim burdan,
Ama korkarım sizin haliniz duman.
Şu elin savurduğu tohumlar yok mu,
Başınıza örülen birer çoraptır sizin,
Her attığı tohum bininizin öksesi,
Benden size söylemesi.
Günü gelip kenevir sicim oldu mu
Seyreyleyin size kurulacak dolapları.
Ya ölüm, ya zindan gayri sizlere:
Kiminize kafes, kiminize tencere.
Onun için gelin, dinleyin beni,
Yiyin şu tohumların hepsini.
Yaz günü kırlangıcı kim dinler,
Küçük kuşlar diledikleri yemi yemişler.
Kenevir başlamış büyümeye yeşil yeşil.
Kırlangıç bir kez daha uyarmak istemiş
Dünyadan habersiz küçük kuşları:
- Koparın, demiş, bir bir koparın
Bu kötü tohumdan çıkan yapracıkları.
Onla büyüdü mü kendinizi yok bilin.
Kuşlar kırlangıca kızmış,
- Aman ne şom ağızlısın, demişler.
Hem sonra kaç bin kuş ister
Bütün o filizleri yolmak için?
Kenevir büyüdükçe büyümüş,
Kırlangıç, kuşları bir kez daha uyarmış:
- Bakın, demiş, işler kötü,
Kötü tohum yurdunuzda aldı yürüdü.
Bugüne dek inanmadınız bana, peki,
Ama bir gün baktınız ki insanoğlu,
Buğdayları büyüyedursun tarlada,
Vakit bulmuş kuş avlamaya şurda burda,
Kurmuş ağlarını dağda bayırda,
Siz küçük kuşları avlamak için.
Ya hiç çıkmayın yuvanızdan,
Ya da göç edin başka yere:
Ördek, turna ne yapıyorsa
Siz de onlar gibi yapın.
Ama siz küçüksünüz, doğru,
Geçemezsiniz bizim gibi çölleri, denizleri.
Size göre iş değil yeni dünyalar aramak.
Yapabileceğiniz tek şey bence
Duvar deliklerine saklanmak olacak.
Kuşçağızlar yorulmuşlar kırlangıcı dinlemekten,
Başlamışlar cıvıl cıvıl ötüşüp durmaya.
Tıpkı Troyalılar gibi, zavallı Kassandra
Başlarına geleceği haber verirken.
Onlara olan bizimkilere de olmuş.
Nice kafesler kuşlarla dolmuş.
Hep böyle kendi bildiğimizi okuruz yalnız
Bela başımıza gelmedikçe inanmayız.
LA FONTAINE
Çeviri: Sabahattin Eyuboğlu
LA FONTAINE
Serçe Şiiri
Çamaşır asılı ipte
Duran küçük serçem
Bana acıyarak mı bakıyorsun?
Halbuki ben güneşin
Ve ilk beyaz yaprakların altında
Senin uçuşunu seyredeceğim.
Melih Cevdet ANDAY
Melih Cevdet ANDAY