Eğitim Sitesi

İslam'da Binek Hayvanları Ve Hakları Şiiri

İslam'da Binek Hayvanları Ve Hakları Şiiri | Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Binekler yorulunca mutlaka dinlendirin!
Konaklama yerinde onları sevindirin…

Bitkisiz, susuz veya kurak ise varmayın,
Oradan uzaklaşın yemyeşil yere varın…

Binilen türler için kürsüler edinmeyin,
Sırtlarında dinlenip hiç eziyet etmeyin…

Der, merhamet emrinde parçalayıp deşene,
Zulüm ettiği için de lanet edilene…

Yine bineklere çok yük yüklenmemesini,
İki kişinin dışında binilmemesini…

İndiğinde ot ver, der suyunu da eksiltme,
Der, incitip de dövme fazlaca yük yükleme…

Dağlanan hayvan için okuduğu lanet var,
Ağlayan deve için bile çoktur uyarılar…

Der, lanet dahi etme deveye söven şahsa,
Daha birçok hak var ki sığmıyor sıralansa…

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

add

İslam’Da Binek Hayvanları Ve Hakları eğitici şiirler çocuk şiirleri okul öğrenci şiirleri Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

İslam'da Binek Hayvanları Ve Hakları Şiiri Hakkında Yorum Yazın...
  

İslam'da Binek Hayvanları Ve Hakları Şiiri Hakkında Yorumlar

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Hayvanlarla İlgili Şiirler

Bin Başlı Boğa Şiiri

MAĞARADAN ÇIKTI GAMBA


İlkeldi yerler gökler
Canlı cansız dağ taş
Uçan kuş uçmayan kuş
Hava su bitki toprak
İlkeldi aylar yıllar
Sevmek ölmek yaşamak
İlkeldi göz yaşları
İlkeldi gülmek ağlamak

Milattan baruttan önce
Biledi baltasını Gamba
Sürterek ön dişlerini
Çıktı mağradan dışarı
Baltasının ağzı yalap yalap
Daldı Silpius ormanına
Keserek ışığı gölgeyi
Korkuyu korkutarak


BİR BOĞAYA RASTLADI


Önde korku arkada Gamba
Tırmandılar Silpius dağına
Yüzü sararmıştı korkunun
Tutulmuştu dizleri
Önce büzüldü küçüldü korkucuk
Sonra silkini verdi birden
Bir boğa oldu kocaman
Bir boğa ki bin başlı
Gözleri çıngıl çakmak
Soluğu göğü yakıyordu

Puf dedi korku-boğa
Ağzından fışkırdı öfkesi
Çıktı göğe indi yere
Dağları ufalttı gölgesi
Çoğaldı boynuzları bin bin
Gitti öte öte korku-boğa
Geldi beri beri bin bin
Bin bin yürüdü ayakları
Gözleri baktı bin bin
Soluğu ölüm kokuyordu


PİŞİRİP YEDİ BOĞAYI


Uuu dedi uludu Gamba
Irgalandı Silpius dağı
Çoğaldı elleri ayakları
Yüreği çoğaldı bin bin
Çıktı göğe indi yere
Savrudu baltasını bin bin
Bin başlı boğa üzerine
Devrildi yere boğacık
Ormanı sularken kanı
Ağlıyordu gözleri bin bin

Sürterek odunu oduna
Yaktı ilk ateşi Gamba
Pişirip yedi korku-boğayı
Yalap yalap dilleri
Gözleri çıngıl çakmak
Yaladı ellerinin kanını
Sildi kıllı gövdesine
Sonra mağarasına girdi
Gömüldü karanlığın içine
Taş yastığa koydu başını
Uzandı taş yatağına


BOĞA DİRİLDİ DÜŞÜNDÜ


Gözlerini yumar yummaz
Daralmaya başladı mağara
Gamba şişmeye başladı
Dirildi karnında korku-boğa
Oflayıp puflayarak bin bin
Ateşin üstünden atlayarak
Deşiniyordu Gamba'nın karnında
Binlerce boynuzlarıyla

Daraldıkça daraldı mağara
Sıkıştıkça sıkıştı Gambacık
Yamyassı oldu gövdesi
İki duvar arasında
Tepiniyordu karnında boğa
Binlerce ayaklarıyla
Çıkarak göğe inerek yere
Pişirip yiyordu Gamba'yı
Binlerce dişleriyle



BAŞLADI YENİ BİR GÜNE


Yiyip bitirince Gamba'yı
Uyudu bin başlı boğa
Küçülmeye başladı korku
Büyümeye başladı mağara
Doğdu Küncülü Boğaz'dan güneş
Bitti bin yıllık gece
Çıktı Gamba'nın karnından
Bin başlı boğa
Gitti geldiği yere

Uuu dedi uyandı Gamba
Fışkırttı sevincini göklere
Biledi baltasını bin bin
Sürterek ön dişlerine
Gözleri çıngıl çakmak
Baltasının ağızı yalap yalap
Düştü korkunun peşine
Korkarak korkutarak
Başladı yeni bir güne

Ali YÜCE

Ali YÜCE

Hayvanlar Özgür Şekilde Üremeliler Şiiri

İnsan, set oluşturmuş merhametin önünde,
Engeller sıralamış vicdan bariyerinde...

Tabiat, boşaltılmış, ırmaklar kurutulmuş,
Göller bırakılmamış, canlarımız yok olmuş...

Dev sitelerimiz var hayvandan arındırılmış,
Her ne tür canlı varsa sokaklar boşaltılmış...

Üreyemeyecekler bu açıkça bilinir,
Rab rızası kalmamış türler tehlikededir...

Bir yandan da avlarla soylar bırakılmadı,
“Toy kuşum” yok olmuştur “Yılan Boyun” kalmadı...

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Bülbül Şiiri

Sevgin vardır güle karşı
Ahu zarın ondan bülbül
Atarlarsa sana taşı
Sonra nere konan bülbül

Sen öttükçe gül açılır
Gülden mis koku saçılır
Bırakıp nere kaçılır?
Gülşen sana vatan bülbül

Gider gelirsin kaç kere
Çırpınıp durma boş yere
Müebbetliksin güllere
Yazılmış ki ferman bülbül

Vazgeçmen zor bu hevesten
Ömür sayılı nefesten
Salıvermezler kafesten
Dilesen de aman bülbül

Halil de sen gibi dertli
Bekler durur ahreti
Size meyil yok şimdi
Devir ahir zaman bülbül

HALİL MANUŞ

Halil MANUŞ

Kedim Şiiri

Ne güzel bir kedisin,
Mırıl mırıl edersin.
Gözlerin ateş saçar,
Seni gören fareler kaçar.

Kuyruğunu sallarsın,
Delikleri koklarsın.
Sen de olmazsan eğer,
Evlerde hep fare gezer.

Arife HANCI

Arife HANCI

Hayvanlarla İlgili Şiirler, İslam'da Binek Hayvanları Ve Hakları Şiiri