hava Çok güzeldi teskürler ödvime çok yardi
İstanbul'un Fethi Şiiri | İbrahim MİNNETOĞLU
Aştık geçilmez dağlar üstünden
Öyle vakur, öyle heybetli
Vardık ot bitmeyen vadilere
Ayağımız değdi yeşerdi!
Gönlümüzde büyüklüğü Asya'nın
Yıktı köhneliğini orta zamanın
Zamanın karanlığı ortasında
Şimşek örneği parlayan kılıcımız
Nur yağdırdı aydınlık yeni günlere
Eskilik, karanlık düşüverince yere,
Dağlar, denizler misali,
Yol verdi gemilere!
Sustu kulakları tırmalayan çan;
Burca bayrak dikince Ulubatlı Hasan!
İbrahim MİNNETOĞLU
çocuk şiirleri okul şiirleri eğitici şiirler öğretici şiirler amatör şiirler şiirlerimiz öğrenci şiirleri belirli gün ve haftalar şiirleri
Yazılan son 10 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 10 yorum yazılmış.
Benzer İstanbul'un Fethi - İstanbul Şiirleri
Fetih Marşı Şiiri
Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek;
Dağlardan çektiler, kalyonlar çekilecek...
Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek...
Yürü: "Hala, ne diye oyunda oynaştasın?
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!
Sende geçebilirsin yardan, anadan, serden...
Senin de destanını okuyalım ezberden...
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden...
Elde sensin, dilde sen... Gönüldesin, baştasın:
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!
Yüzüne çarpmak gerek, zamanenin fendini,
Göster: Kabaran sular nasıl yıkar bendini?
Küçük görme, hor görme, delikanlım kendini
Şu kırık abideyi yükseltecek taştasın;
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!
Bu kitaplar Fatih'tir, selim'dir, Süleyman'dır;
Şu mihrap sinanüddin, şu minare Sinan'dır;
Haydi, artık, uyuyan destanını uyandır!
Bilmem neden gündelik işlerle telaştasın?
Kızım, sende Fatihler doğuracak yaştasın;
Delikanlım, işaret aldığın gün atandan
Yürüyeceksin... Millet yürüyecek arkandan;
Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan'dan...
Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın...
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!
Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin!
Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın!
Yürü, arslanım, fetih hazırlığı başlasın...
Yürü, hala ne diye, kendinle savaştasın?
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!
Arif Nihat ASYA
Arif Nihat ASYA
İstanbul'un Fethi 2 Şiiri
Fethedilmemiş olsaydı İstanbul şehrimiz,
Yok, olur ve giderdi gücümüz kuvvetimiz...
Karanlık çağ sürerdi kölelik bilincinde,
Batıl cehalet, derdi nefislerin emrinde...
Şükür biz Türk milleti Hakk'ı hâkim kılmışız,
Eski çağı kapatıp Rab'den yana kalmışız...
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Şahane İstanbul Şiiri
Boğaziçi köprüsünden geçerken,
Deniz pırıl pırıl
Gözlerimi kamaştırır
Ah!İşte güzel İstanbul...
Beşiktaş'ta martılar uçar,
İnsanlar simit satar.
Ne güzel bir hayat
Ah!İşte güzel bir hayat
Bir de Kız Kulesi
İçinde restoranlar ve daha neler neler...
İşte hayat
Ah!İşte güzel İstanbul...
Gizem Asya Yılmaz
Gizem Asya Yılmaz
İstanbul'un Fethi Şiiri
Aştık geçilmez dağlar üstünden
Öyle vakur, öyle heybetli
Vardık ot bitmeyen vadilere
Ayağımız değdi yeşerdi!
Gönlümüzde büyüklüğü Asya'nın
Yıktı köhneliğini orta zamanın
Zamanın karanlığı ortasında
Şimşek örneği parlayan kılıcımız
Nur yağdırdı aydınlık yeni günlere
Eskilik, karanlık düşüverince yere,
Dağlar, denizler misali,
Yol verdi gemilere!
Sustu kulakları tırmalayan çan;
Burca bayrak dikince Ulubatlı Hasan!
İbrahim MİNNETOĞLU
İbrahim MİNNETOĞLU