Köyümüz Perişan Şiiri | Durmuş Karakuş
Çeşmeleri birer birer kurumuş
Köyümüz perişan köylü perişan
Boşa emek kime olsa korumuş
Köylümüz perişan köylü perişan
Gazel düşmüş temmuz ayı bağlara
Sıcaktan çıkılmaz olmuş dağlara
Sitem ettim ikibinli çağlara
Köyümüz perişan köylü perişan
İki yüze çıkmış saysam tamamı
Boşa geçirmiyor hiç bir zamanı
Sırtında taşıyor otu samanı
Köyümüz perişan köylü perişan
Eker diker karşılığı boşadır
Tarlaları çakır diken kuşadır
Hazırlıklar bizde karakışadır
Köyümüz perişan köylü perişan
Yaylaya çık sarıkız la danası
Ayşe, Fatma, Eminey'le anası
Bu uzun sözümün kısa manası
Köyümüz perişan köylü perişan.
Durmuş Karakuş
Köyümüz Perişan eğitici şiirler çocuk şiirleri okul öğrenci şiirleri Durmuş Karakuş
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Benzer İller, İlçeler, Beldeler, Mahallelerle İlgili Şiirler
Gündüzün Koynunda Saros'un Gözleri! Şiiri
Zıtların birliğinde dört nala akan zaman
0 sanal varlığıyla belirince ufuktan
Saros’u bir cennete benzetmek ister gibi
Sihirli fırçasını çıkarır fıtratından!
*
Her seher vakti güneş, geçer aynı yerine
Döker bütün nurunu semanın üzerine
Seher denen bu anda, sema benzerken güle
Cennetin aksi düşer körfezin tuvaline!
*
Yıldızlarla süslenmiş simsiyah bir geceyi
“Sema” adlı mavi gül, ayırırken uzaydan
Bu gülün yaprakları altındaki körfezi
Yedi renkli zümrüte benzetir artık zaman
*
Bu anda, yarımada çıkar suyun üstüne
Bin renkli bindallıyı giyinir üzerine
Yemyeşil rimelini sürünce kirpiğine
Aşkın mavisi düşer denizin gözlerine
*
Ufukta dansa başlar deniz, mavi gök ile
Etekleri savrulur upuzun kum sahile
Güneşin ateşiyle yanarken engin deniz
Vuslat huzuru siner semanın gözlerine
*
Sonra kumlar tutuşur sahilin her yerinde
Huzur yelleri eser ağaç gölgelerinde
Yunus’un yanan gönlü düşmüş gibi gönlüne
Işınlar raksa başlar suyun zerrelerinde
*
Körfezin kollarında canlanan bu gonca gül
Körfezi benzetirken bir irem bahçesine
Zamansız mekanların dinginliği çökelir
Saros denen “bu cennet bu cehennem” üstüne!
*
O eşsiz lisanıyla tabiat gelir dile
Güller işte bu anda aşık olur bülbüle
En katı gönül bile bu güzellik önünde
Oğul oğul asılır Sarozsun gözlerine!
*
Yamaçlardan el sallar artık ahlat, meşe,çam
Yemyeşil yaşmağını çıkarmadan başından
Gergeflere işlenen rengarenk çiçeklerin
Kokuları yayılır körfeze sabah akşam.
*
İnmez iyot kokusu meltemlerin sırtından
Gören Mecnun’a benzer, Saros’un endamından
Hele buse almışsa güneşinden, kumundan
Gönlünün çapasını alamaz sularından
*
Hüdhüdler keşfe çıkar masalsı renkleriyle!
Sanki pulsuz mektuplar taşırlar dilleriyle
Çok uzak diyarlardan haber getirmiş gibi
Ötüp ötüp dururlar denizin üzerinde
*
Su dibinde gezinir deniz minareleri
Huzur turuna çıkar minik balık timleri
Kumdan ati örerken çocukların elleri!
Güneşten hayat çalar Saros’un dilberleri!
*
Ve güneş bırakınca semaya son buseyi
Utangaç renkler kaplar semanın gözlerini
Dallardaki kuşların veda şarkılarında
Gül kurusu al bürür göğün mavi tenini
*
Körfezin bedenine bu anda çöker sancı
Gündüz güzelliğinin gönülde kalır tadı
Anlarız ki çaresiz, uyarak “ol! ” emrine
Değişim, vurmaktadır terkisine kırbacı!
Ali Koç Elegeçmez
12.nisan.2019-cuma
Ali Koç Elegeçmez
Kırşehirlilerimizden Şiiri
Kırşehirlilerimiz;
Işık gibi aydınlanan yüreklilerimiz,
Rab’bin rızası olmazsa olur mu gönül verenlerimiz?
Şemsi Yastımanlarımız vardır unutulamaz,
Erol Güngörlerimiz…
Hacı Bektaş-ı Velilerimiz…
İbrahim Bayramlarımız…
Ramazan Mirzaoğullarımız ki bunlar Kırşehirli bildiklerimiz…
Mustafa Buminler…
Uğur Mumcular, Şehit Pilot Teğmen Tahir Canatanlar…
Caca Beyler…
Usta âşıklarımızdan Âşık Paşalar…
Rab’be gönül verenlerden daha akla gelmeyenler…
Muzafferaddin Behramşahlar…
Erdal Sarızeybekler…
Hasan Kıyafetler…
Müfit Kurutluoğlularımız…
Elvan Çelebiler, adı duyulanlardan,
Tahsin Yazganlar ki manevi temel taşlarımız…
Tarihimize yön veren, Şeyh Edebalilerden;
Ermişlerimize evliyalarımıza kadar,
Velilerimiz, âlimlerimiz, hocalarımız,
Fikir ve bilim adamlarımız, siyasetçilerimiz…
İz bırakan şahsiyetlerden Neşet Ertaşlar, Muharrem Ertaşlar…
Kırşehir Mucurlu Osman Bölükbaşılarımız yakından bildiklerimiz…
Türkiye’m, şerefli milletim tüm illerimizle gurur duyuyor,
Emel Taşçıoğullarıyla…
Müfit Kırşehrilerimizle…
İlimizde doğsun doğmasın birlik ve beraberliğimizi…
Zamanımıza ulaştırabilen,
Türkmanilerimizden…
Ün veya ad peşinde koşmayan,
Rab yoluna yaşamını adayan,
Kırşehir Mucurlu şairlerimizden de… Ekleyebiliriz…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Kadıköy'de Bir Gün Şiiri
Yavaşlayınca Kadıköy Vapuru
Sakinleşti martılar
Sakinleşti deniz;
Köpükler azaldı suda
“Hoş geldin! “dedi
......................Haydarpaşa Tren Garı
“Hoş geldin! ” dedi GATA !
*
Yaklaştı Kadıköy İskelesine vapur
Yaklaştı yavaşça
İşte
o zaman ayak bastım Kadıköy’e,
..........................................ilk defa
İskele yanında durdum
Buradaki güzelliklere vuruldum.
İlk gördüğüm;
Dalgalar nasıl uysallaştıysa suda
Kediler dost olmuştu burada
.........................................martılarla
Başımın üstünde martı çığlıkları
Sağ yanımda
çift minareli cami
ve Haydarpaşa Gar Binası
Artık şart oldu bir selfi çekmek
bu "körler ülkesi"nde,
..............Gar Bina'lı bir "Kadıköy hatırası"
*
İlerledim Kadıköy’ü soluya soluya
Balıkçı Muharrem’den
bir porsiyon balık-ekmek aldım
.............................porsiyonu sekiz liraya
Balık yemediğimden değil
İçimde kalmasın diye
............Kadıköy’de balık yememenin acısı
Bir selfi daha çektim
Balıkçı Muharrem’le birlikte
Bol renkli ikinci bir "Kadıköy hatırası"
*
Sonra o kayalara rastladım Moda’da
Sahil boyunca dizilmiş dev gibi kayalara
Üzerlerinde aşk yazıları.....çeşitli adlar
Gördüm ki;
Süleymaniye’yİ, Yeni Cami’yi
Sultanahmet’i, Ayasofya’yı..
Galata Kulesi’ni...
Daha çok,
bu kayaların üzerinde seyrediyor insanlar
*
Çünkü,
en güzel
bu kayalar üzerinden görünmekte
Avrupa Yakası
Bir selfi daha çektim bu kayalar üzerinden,
İçimde yaşasın diye
Boğaz'ın bu eşsiz manzarası
Son sözüm;
Doyamadım buradan Boğaz'ı seyretmeye
Diğer yerlerini gezmek
...................................kaldı başka bir güne
................*...........
2016/Kadıköy
Kayıt Tr:22.mayıs.2019-çarşamba
Ali Koç Elegeçmez
Konya'nın Mahalli Kurtuluş Günü 2 Şiiri
Düşmanlarım yüzünden acıymış günlerimiz,
Konya'm kurtulduğundan buna sevinmeliyiz...
Mondros Ateşkes Antlaşması yapıldığında,
Konya'ma giren olmuş kargaşa ortamında...
Bin beş yüz İtalyan güç, aleni dolaşmışlar,
Ta içeriye girmişler soytarılık yapmışlar...
Onu bunu kırmadan hava basıyorlarmış,
Şirin görünmek için plânlar kuruyorlarmış...
Şerefsiz şahsiyetler zamanlama yaparmış,
Üç beş sorun yüzünden başarısız kalınmış...
20 Mart 1920'de bu sorun da yok olmuş
Konya'm, İtalyanların işgalinden kurtulmuş...
Çünkü Konya şehrimiz daima itibarlı,
Milletiyle birlikte vatanımıza bağlı...
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK