Eğitim Sitesi

Şehitlere Selam Olsun Şiiri

Şehitlere Selam Olsun Şiiri | Çemal çağlar

ŞEHİTLER HİÇ ÖLMEZKİ ARAMIZDA ONLAR
BU VATANI BİZLERE KAZANAN ONLAR
AY YILDIZLI BAYRAĞI ONLAR KORUDU
BAYRAĞIMIN RENGİNDE ŞEHİT KANI VAR.

NİCE MEHMETLER ATILDI DÜŞMAN ÖNÜNE
SAHİP ÇIKTI BU YURDUNA DİNİNE
DÜŞÜNMEDEN FEDA ETTİ KENDİNİ
SELAM OLSUN NİCE ŞEHİTLERİME


CAN AHMET'İM DE SİZLERE KATILDI
VATAN İÇİN KÖPEKLERE ATILDI
22 TEMMUZ 2012 GÜNÜ
ŞEHADET ŞERBETİNİ OĞLUMDA ALDI.


PEYGAMBERLER HEP ARKADAŞINIZ OLSUN
MEKANINIZ CENNETTE SARAYLAR OLSUN
VATAN MİLLET MİNNETTAR SİZE
RABBİM SİZİNLE DUAMIZ SİZE.

CEMAL ÇAĞLAR (Çankırı)

add

Şehitlere Selam Olsun Şiiri şehitlik konulu şiirler eğitici şiirler okul şiirleri öğretici şiirler bilgilendirici şiirler dersimiz.com şiirleri öğrenci şiirleri amatör seçme şiirler şiir okul şiir sitesi

Şehitlere Selam Olsun Şiiri Hakkında Yorum Yazın...
  

Şehitlere Selam Olsun Şiiri Hakkında Yorumlar

esra süper çok güzel tmm oldumu

Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.

Benzer Şehitlik Konulu Şiirler

Şehit Evlat İçin Ağıt Şiiri

Ey aslan bakışlım canım ciğerim
Dinmiyor ağıdım bitmez feryadım
Gözüm bulut olmuş sana yağarım
Bugün yine sana geldim evladım

Sen benim kuzumsun vatan yiğidim
Sen aslan parçası koca dağ idin
Mezarın başında yanar ağıdım
Bugün yine sana geldim evladım

Sende vatan için canın vermişsin
Hayatın ortaya koyup sermişsin
Sen şehitlik rütbesine ermişsin
Bugün yine sana geldim evladım

Kardeşin duruyor hemen yanımda
'Bu vatan aşkı var' diyor kanımda
Yavrum yaşıyorsun sen her anımda
Bugün yine sana geldim evladım

Güllerle donattım mezar taşını
Döktüm toprağına gözüm yaşını
Kuzum aç gözünü kaldır başını
Bugün yine sana geldim evladım

Hürdemi Nevzat Bayramoğlu

Hürriyet Demir

Şehitler Ve Gaziler Haftası 2 Şiiri

Şehitler ve gaziler vatanıma sevgili,
Hem manalı kavram hem yürekli, şerefli...

Can verme hususunda hiç düşünmezler bile,
Ölümüne koşmuşlar büyük yüreklilikle...

Onlar, şehitlerimiz onlar gazilerimiz,
Saygı ile anılan saygın değerlerimiz...

Vatanımız sizlerle, bayrağımız göklerde,
Siz hep anılacaksınız yüreklerimizde...

Şehitler ve gaziler haftamız kutlu olsun!
Sayelerinizde varız Rab, sizden razı olsun!

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Çanakkale Şehitlerine Şiiri

Şu Boğaz Harbi Nedir? Var mı ki dünyada eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi,
Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya,
Ne hayasızca tahaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde-gösterdiği vahşetle "bu: bir Avrupalı"
Dedirir-yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yahut kafesi!
Eski Dünya, Yeni Dünya bütün akvam-ı beşer
Kaynıyor kum gibi, Mahşer mi, hakikat mahşer.
Yedi iklimi cihanın duruyor karşında,
Osrtralya'yla beraber bakıyorsun ; Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengarenk.
Sade bir hadise var ortada : Vahşetler denk.
Kimi Hindu, kimi Yamyam, kimi bilmem ne bela...
Hani tauna da zuldür bu rezil istila...
Ah o yirminci asır yok mu, o mahluk-i asil,
Ne kadar gözdesi mevcut ise hakkiyle sefil,
Kustu Mehmetçiğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrarı hayasızcasına,
Maske yırtılmasa hala bize affetti o yüz ...
Medeniyet denilen kahbe, hakikat yüzsüz.
Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbab,
Öyle müthiş ki: Eder her biri bir mülkü harab.
Öteden saikalar parçalıyor afakı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor a'makı;
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göğsünün üstünde o aslan neferin.
Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,
Atılan her lağımın yaktığı: Yüzlerce adam.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürtme de yer
O ne müthiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer...
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak.
Saçıyor zırha bürünmüş de namerd eller,
Yıldırım yaylımı tufanlar, alevden seller.
Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
Sürü halinde gezerken sayısız tayyare.
Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler...
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!
Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kal'a mı göğsündeki kat kat iman?
Hangi kuvvet onu, başa, edecek kahrına ram?
Çünkü te'sis-i ilahi o metin istihkam.
Sarılır, indirilir mevki'-i müstahkemler,
Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer;
Bir göğüslerse Huda'nın edebi serhaddi;
"O benim sun'-i bediim, onu çiğnetme" dedi.
Asım'ın nesli... diyordum ya... nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.
Şuheda gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
O, rukü olmasa, dünyaya eğilmez başlar,
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer.
Ne büyüksün ki, kanın kurtarıyor Tevhid'i...
Bedr'in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmeyecek makber'i kimler kazsın?
"Gömelim gel seni tarihe"desem, sığmazsın.
Herc ü merc ettiğin edvara da yetmez o kitab...
Seni ancak ebediyetler eder istiab.
"Bu, taşındır" diyerek Ka'be'yi diksem başına;
Ruhumun vayhini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da, rida namıyle;
Kanayan lahdine çeksem bütün ecramıyle;
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan;
Yedi kandilli Süreyya'yı uzatsan oradan;
Sen bu avizenin altında, bürünmüş kanına;
Uzanırken, gece mehtabı getirsem yanına,
Türbedarın gibi ta fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile avizeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
Yine bir şey yapabildim diyemem hatırına.
Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultanını Salahaddin'i,
Kılıç Arslan gibi iclaline ettin hayran...
Sen ki, İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, ruhunla beraber gezer ecramı adın;
Sen ki, a'sara gömülsen taşacaksın... Heyhat,
Sana gelmez bu ufukalar, seni almaz bu cihat...
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber.

Mehmet Akif ERSOY

Mehmet Akif ERSOY

Mehmetçik Şiiri

Mehmetçik savaştan savaşa koşmuş,
Vatan.Bayrak için vuran Mehmetcik.
Çanakkaleye sor,coştukça coşmuş,
Bir Cihana karşı duran Mehmetcik

Yenilmeden mağlup olduk masada,
Ordumuz dağıldı,herkes tasada,
Ne silah ne mermi kalmış kasada,
Yoklar çemberini yaran Mehmetcik.

Her bir yanımızdan girdi amansız,
Millet için,için yanar dumansız,
Bunu hak etmedik zalim imansız,
Derdime dermanı soran Mehmetcik.

İsyanlarda dedem,anamla,bacım,
Üzülme yakında dinecek acım,
En büyük armağan özgürlük tacım,
Mazluma yardıma varan Mehmetcik.

Samsun'dan Mustafa Kemal çıkınca,
Biten umutlara ışık yakınca,
Yağan yağmur,şimşek olup çakınca,
Sakaryadan müjde yarın Mehmetcik.

Bir sabah topcunun ateşi başlar,
İnançla yerinden oynadı taşlar,
Halkımın gözünden kurusun yaşlar,
Zulmün direncini kıran Mehmetcik.

Kolordumuz dağdan aştı sırayla,
Önce böldü,sonra vurdu arayla,
Ülkem yaşayamaz böyle karayla,
Cepheyi dört yandan saran Mehmetcik

Bizden helal damardaki kan,
Atmalı düşmanı ağarmadan tan,
İşte Dumlupınar,işte Aslıhan,
Şevkle canından can veren Mehmetcik.

Yurdumdan işgali söken Mehmetcik.
Yunanı denize döken Mehmetcik.
Barışta sevgiyi eken Mehmetcik.
Şehitlik sırrına eren Mehmetcik

Kadir Kaya

Miray Adin

Şehitlik Konulu Şiirler, Şehitlere Selam Olsun Şiiri