Eğitim Sitesi

Yaşamdaki Basamaklar Şiiri

Yaşamdaki Basamaklar Şiiri | İbrahim ŞİMŞEK

Bebek:
Daha çok küçüğüm sütümü verin,
Oynamak isterim, bebek getirin.
Hastayım, derdimi diyemem öyle,
Doktorlara hemen beni götürün.

Çocuk:
Ben bebek değilim yalnız oynarım,
Bardağı, çatalı kendim tutarım.
Beni küçük sanma yaşım yedidir.
Hele çantam gelsin derse koşarım.

Genç:
Yerde savururum gökte yerim ben,
Bu konuda yoktur hiçbir kederim.
Baba kesesinden hepten giderim,
Olsaydı yanımda bir de sevgilim...
Yaşlıya saygı mı, duymadım onu,
Ben kendim bulurum kendi yolumu.
Kim bana verdi ki, ben de vereyim,
Uzatmam elimi, vermem kolunu.

İhtiyar:
Ben de gençliğimde böyle diyordum,
Yerde kazanarak, gökte yiyordum.
Vücudum yaşlandı, olmuyor artık,
Genç kuşaktan, anlayış bekliyorum.
Ben geldim sonuma, onlar da yolda,
Her şey boşa imiş, yalan dünyada.
Sen de hesap eyle yanlışlar yapma!
Bir gün yaşlanırsın, dönersin bana.

add

yaşlıklık gençlik hayata dair şiirler Yaşamdaki Basamaklar Şiiri İbrahim ŞİMŞEK Şiirleri çocuk şiirleri okul şiirleri eğitici şiirler öğretici şiirler amatör şiirler şiirlerimiz öğrenci şiirleri belirli gün ve haftalar şiirleri

Yaşamdaki Basamaklar Şiiri Hakkında Yorum Yazın...
  

Yaşamdaki Basamaklar Şiiri Hakkında Yorumlar

:) :) :) SUDENAZ:) :) :) BU SİTEYİ ÇOK SEVDİM HERKESE TAVSİYE EDERİM

Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.

Benzer Yaşlılık - Gençlik Konulu Şiirler

Geçip Giden Günlere (80'ler 90'lar) Şiiri

Kundaktaki bebeğin, tahtadan beşiğiydi
Köyün en inatçısı, evin boz eşeğiydi
Huzurlu uyku yeri, yün yorgan döşeğiydi
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Çalan kavalın sesi, ne hoş tatlı müzikti
İnsanlar merhametli, sabırlı ve nazikti
Sigortalı iş varsa, altından bilezikti
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Susmak küçüğe düşer, söz büyüğün hakkıydı
Gelinler çok konuşmaz, kaynana hep haklıydı
Uçurtmanın ipinde, hayallerimiz saklıydı
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

En ufak dedikodu, mahalleye sızardı
Büyükler küçüklere, haklı yere kızardı
Gökyüzü duman kokar, sokakları tozardı
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Mahallede bir olay, tüm herkesi bağlardı
Birisi vefat etse, tüm mahalle ağlardı
Somuna salça sürüp, bazlamayı yağlardı
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Hiperaktif değildi, çocuk yaramaz şer’di
Tek göz tüplü ocakta, yemeğimiz pişerdi
Komşuda pişen yemek, komşuya da düşerdi
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Akşamları çay keyfi, seyrimiz Bizimkiler’di
Kömürlük depomuzdu, kışlık bizim kilerdi
Herkes neşe doluydu, yüzleri hep gülerdi
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Yıkanıp da başlardık, haftaya hep pazardan
Ne dersler çıkarırdık, atılan her azardan
Mavi boncuk korurdu, kötü gözlü nazardan
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Televizyon renksizdi, çanakları antendi
Evlilikler hakiki, sevgileri kalptendi
Kredi haramdandı, harcadığımız ceptendi
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Kar yağmur gecikmezdi, mevsiminde yağardı
Sabah akşam ahırda, inekleri sağardı
Küçücük evlerimize, tüm sülale sığardı
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Kadınları hanımdı, adamları da beydi
Mahalle arasında, çocukları bebeydi
Evcilik, saklambaçtı, oyunlar kör ebeydi
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Evler gecekonduydu, duvar yığma betondu
Büyükler bereketti, nine dede tontondu
Telefonlar kulübede, büyük küçük jetondu
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Komşu komşusunun, külünü de kürürdü
Küçükler büyüklerin, hep ardından yürürdü
Büyük küçük birbirini, sayarak hoş görürdü
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Kapılar hep açıktı, komşunun da eviydi
Önlüklerimiz tek renk, siyah ya da maviydi
Dostluklar ebediydi, arkadaşlıklar kaviydi
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Kızların çeyizinde, süslü püslü nakışı
Uzundu gecelerimiz, soğuktu kara kışı
Korkutmaya yeterdi, büyüklerin bakışı
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Kaplarımız topraktan, güğümlerimiz kalaydı
Oyunlarımız türkülü, düğünlerimiz halaydı
Cebimiz delik ama hayatımız kolaydı
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Bulgur pilavı cacık, soframızda azıktı
Alın teri emeği, helal lokma rızıktı
Karıncaya basılmaz, hem günah hem yazıktı
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Pazar alışverişi, erzak dolu torbayı
Kaşıklar ortaklaşa, batırılan çorbayı
Kışın vazgeçilmezi, o sıcacık sobayı
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Kap kacak tenceremiz, hepsi aynı raftaydı
Küskünlükler kısaydı, sadece söz laftaydı
Evlerimiz ahşaptı, pencereler tahtaydı
Bayram gecelerinde, gözümüz sabahtaydı
Hasretle anıyorum, geçip giden günleri

Ramazan YILDIZ

Yaşlılık Şiiri

Aynalar eski bugün
Yıllar önce sanki dün
Dün gece genç bakardı
Gözlerim yaşlı bugün

Hava yağışlı bugün
Güneş öldü sanki dün
Dün gece hep gülerdi
Gözlerim yaşlı bugün

Gözlerim yaşlı bugün
Gözlerim yaşlı bugün

Fevzi Tuna Ocakoğlu

NFS

Yaşamdaki Basamaklar Şiiri

Bebek:
Daha çok küçüğüm sütümü verin,
Oynamak isterim, bebek getirin.
Hastayım, derdimi diyemem öyle,
Doktorlara hemen beni götürün.

Çocuk:
Ben bebek değilim yalnız oynarım,
Bardağı, çatalı kendim tutarım.
Beni küçük sanma yaşım yedidir.
Hele çantam gelsin derse koşarım.

Genç:
Yerde savururum gökte yerim ben,
Bu konuda yoktur hiçbir kederim.
Baba kesesinden hepten giderim,
Olsaydı yanımda bir de sevgilim...
Yaşlıya saygı mı, duymadım onu,
Ben kendim bulurum kendi yolumu.
Kim bana verdi ki, ben de vereyim,
Uzatmam elimi, vermem kolunu.

İhtiyar:
Ben de gençliğimde böyle diyordum,
Yerde kazanarak, gökte yiyordum.
Vücudum yaşlandı, olmuyor artık,
Genç kuşaktan, anlayış bekliyorum.
Ben geldim sonuma, onlar da yolda,
Her şey boşa imiş, yalan dünyada.
Sen de hesap eyle yanlışlar yapma!
Bir gün yaşlanırsın, dönersin bana.

İbrahim ŞİMŞEK

Keşke Bilseydik Şiiri

Denizin sesi bile ağır geliyor
İnsan yalnız olunca
Sen de beni anlarsın bir gün
Yaşlanıp günlerin dolunca
Dura dura gençlik günlerini boşa geçirdik
İbadetsiz hayat boşmuş
Lakin geç olsa da
Ķeşke bilseydik....

Ankara, 27.12.2015
Nuri Hakan Tataroğlu

Nuri Hakan Tataroğlu

Yaşlılık - Gençlik Konulu Şiirler, Yaşamdaki Basamaklar Şiiri