Zordur yaşlılık bilemezsin Şiiri | NFS
Zordur yaşlılık bilemezsin
Sairimizin yazdığı gibi
'Yolun Yarışı'nda değilim
Yolun sonundayım belki şimdi
Bitmedi ama yol yürüyeceğim bilirim
Zordur yaşlılık bilemezsin
Şunları yapardın eskiden
Simdi rica ediyorsun birine
Gururum ne oldu derken
Eskisi gibi değilsin kime ne
Zordur yaşlılık bilemezsin
Çarşı pazar dolaşamazsın
Veya sinema tiyatro lokanta
Çünkü sen yalnız olamazsın
Götüren olursa çıkarsın sokağa
Zordur yaşlılık bilemezsin
Yalnızsındır evde bu yaşta
Konuşacak insan ararsın haliyle
Telefondaki ses bile yeter sana
Aradı biri diye sevinirsin sessizce
Zordur yaşlılık bilemezsin
Hayatin sanki bir sinema
Kapatıp gözlerini seyredersin sessizce
Muvaffak olmuşsun birçok sahada
Gurur duymuyorsun yinede kendinle
Zordur yaşlılık bilemezsin
Keşke senin yaşına gelince
Senin gibi olsak demişler
Kendileri gibi olsunlar bence
İçimdeki fırtınayı sezmemişler
Ulya Erkman
Zordur yaşlılık bilemezsin şiir Ulya Erkman ihtiyarlık şiirleri yaşlılık şiirleri
Zordur yaşlılık bilemezsin Şiiri Hakkında Yorum Yazın
Zordur yaşlılık bilemezsin Şiiri Hakkındaki Yorumlar
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Benzer Yaşlılık - Gençlik Konulu Şiirler
Ah Yaşlılık
Aynalar yansıtır kar beyaz sakalı,
Çamur banyosunda makyajı pahalı...
Keli güneş gibi kırıtır havalı,
Zaman tünelinde gezinirce sanki...
Belinde ağrılar ayağı son gazi,
Horca kullanılmış, bir subay gibi Nazi...
Yinede umuttur, hüzündür fantezi!
Kulağında çınlar, gençliktir şok yankı...
İçine bir girsen hazan yağmurları,
Dışını bir görsen çifte at mahmurları,
Alaycı bakışlar, oynar su samurları!
Oynatmak ne mümkün taşıdığı tankı...
Safet Kuramaz
NFS
Dedeciğim
Babamın babasısın sen
Torunun oluyorum ben
Çok tatlısın bilmem neden?
Değmesin ayağın taşa
Dedeciğim sen çok yaşa
Pamuk gibi sakalın var
Yanakların kırmızı nar
Sensin en şirin ihtiyar
Değmesin ayağın taşa
Dedeciğim sen çok yaşa
Bilmiyorum yaşın kaçtır
Birde boyun kaç kulaçtır
Yerin başımızda taçtır
Değmesin ayağın taşa
Dedeciğim sen çok yaşa
Gece yanımda yatarsın
Hep masallar anlatırsın
Önce vardın; yine, varsın
Değmesin ayağın taşa
Dedeciğim sen çok yaşa
Benim adım senin adın
Soyadım senin soyadın
Doyulmazdır senin tadın
Değmesin ayağın taşa
Dedeciğim sen çok yaşa
Halil MANUŞ
Halil MANUŞ
Yaşamdaki Basamaklar
Bebek:
Daha çok küçüğüm sütümü verin,
Oynamak isterim, bebek getirin.
Hastayım, derdimi diyemem öyle,
Doktorlara hemen beni götürün.
Çocuk:
Ben bebek değilim yalnız oynarım,
Bardağı, çatalı kendim tutarım.
Beni küçük sanma yaşım yedidir.
Hele çantam gelsin derse koşarım.
Genç:
Yerde savururum gökte yerim ben,
Bu konuda yoktur hiçbir kederim.
Baba kesesinden hepten giderim,
Olsaydı yanımda bir de sevgilim...
Yaşlıya saygı mı, duymadım onu,
Ben kendim bulurum kendi yolumu.
Kim bana verdi ki, ben de vereyim,
Uzatmam elimi, vermem kolunu.
İhtiyar:
Ben de gençliğimde böyle diyordum,
Yerde kazanarak, gökte yiyordum.
Vücudum yaşlandı, olmuyor artık,
Genç kuşaktan, anlayış bekliyorum.
Ben geldim sonuma, onlar da yolda,
Her şey boşa imiş, yalan dünyada.
Sen de hesap eyle yanlışlar yapma!
Bir gün yaşlanırsın, dönersin bana.
İbrahim ŞİMŞEK
Yaşlılığa Dair
Doğan herkes
Çocuk,genç,orta yaşlı
Daha sonra da
Yaşlı olmak zorundadır.
Çocukluğumuzu anlamadan,
Gençliğimizi bilmeden,
Yaşlılığımızı yapamadan yaşarız.
Hepsinin eksiği varmış gibi gelse de
Ayrı olmalı hepsinin,
Çocukluğun,gençliğin,
Hatta yaşlılığın.
Yaşlanmamak elimizde değil,
Geriye dönmek imkansız.
O halde? ?
Her yaşın hakkını vermeli
Gerektiği gibi yaşamalıyız.
Yaşlanman yaşlı olmaktansa,
Yaşlanınca bile genç kalmasını bilmeliyiz!
Nuray ZARALI
Nuray ZARALI