III. Sultan Ahmet zamanında elçilikle Paris'e gönderilen Çelebi Mehmet Efendi'nin etrafını, bir gün kadınlar sararak Türk kadınları hakkında bilgi alıyorlardı. Konuya erkekler de karışır. Söz döner dolaşır çok kadınlı evliliğe geçer. Yüksek mevkideki bir zat aslını bilmediği bu mesele hakkında fikir yürütür. Onun bu sözlerine verilecek cevabı olmadığını gören Çelebi Mehmet Efendi sözü kısa kesmek için şunları söyler:
- Hakikaten bizler evlerimizde gereğinden fazla kadın toplamakla kendimizi rahatsız ediyoruz. Evlerimizde hiç gürültü eksik olmuyor. Bakınız sizin adetiniz ne güzel. Evlerinizde çıt yok. Herkes karısını dostunun evinde buluyor.
fıkraoku.com 2022-03-14
En Güzel Tarihi Fıkralar Okuyun
Tarih biyografisi ve monografi sahalarında erişilmesi çok güç bilgisiyle, dünya çapında bir şahsiyet olan İbnülemin Mahmud Kemâl (İnal) a sormuşlar:
– Sizdeki bilginin çok azına sahip olmalarına rağmen sizden çok daha fazla tanınanlar var. Bunun sebebi nedir?
Şöyle cevap vermiş:
– Ben bilmek için öğrendim, onlarsa bilinmek için!
fıkraoku.com 2022-04-11
Şair Ebu Dellame ile Halife Mehdi arasında şöyle bir vakıa geçmiştir:
Ebu Dellame, Abbasi hükümdarlarına bir kaside takdim eder. Halife kasideyi pek beğenir:
– Sana bu kasiden için ne caize vereyim?
– Efendimiz bendeniz bir av köpeği isterim.
– Bu kadar güzel bir kasidenin caizesi bir av köpeği olur mu?
– Efendim kulunuz böyle istiyor.
Halife Mehdi işe şaşar, ama şairi de kırmak istemez:
– Peki, istediğin gibi sana bir av köpeği versinler.
– Fakat Efendim bendeniz ava ne ile gideceğim?
– Hakkın var bir de at versinler.
– Ata nasıl bineceğim?
– Doğru, güzel bir eğer takımı da versinler.
– Efendimiz ata kim bakacak?
– Haklısın, bir de köle versinler.
– Ama Efendim ben atı nerede barındıracağım?
– Bir de ahır versinler.
– Köleyi nerede yatırayım?
– Bir ev versinler.
– Bu kadar halkı ne ile doyuracağım?
– Bin altın da haçlık versinler.
– Efendim.
Halife Mehdi şairin sözünü kesmiş:
Eğer masrafı idare etmeye bir kethüda, hesapları tutmaya bir katip istersen köpeği geri alırım ha!..
fıkraoku.com 2022-04-11
İbn-i Sinâ'ya:
– Dünyada devası olmayan bir dert var mıdır? diye sorduklarında:
– Derdin devasızı, iyinin kötüye muhtaç olmasıdır, cevabını vermiş.
fıkraoku.com 2022-04-11
Lokman Hekim'e:
– Bilgeliğini kimlerden aldın? diye sorduklarında:
– Körlerden, cevabını vermiş. Çünkü onlar, yoklamadan adım atmazlar.
fıkraoku.com 2022-04-11
Tarihimizde “Kafkas kartalı” diye geçmiş bulunan İmam Şamil yüz binlerce Rus ordularını birkaç arkadaşıyla yıllarca uğraştıran kahramandır.
Üstat Şeyh Celaleddin Efendinin dizi dibinde Tarik-ı Nakşibendiyyenin âb-ı hayat pınarından kana kana içmek suretiyle maneviyatın zirvesine yükselirken, sol eliyle kullandığı kılıcıyla tek başına ordulara göğüs germek gibi bu dünyanın en büyük zevklerine de tatmaktan geri durmamıştır. Az bir kuvvetle uzun yıllar sürdürdüğü mücadelesini, esaretinden sonra aynı şekilde devam ettirmiştir.
Ruslara esir düştüğünde; Yemek esnasında, İmam Şamil'in iştahlı iştahlı yemek yediğini gören Çar'ın:
- Kumandan, bu iştahla beni de yiyeceğinizden korkuyorum, demesi üzerine etrafındakilerin kahkahaya boğuşları uzun sürmemiş Kafkas Kartalı:
- Çar hazretleri kaygılanmayınız. Ben elhamdülillah Müslümanım ve bizim dinimizde domuz eti yemek yasaktır.
fıkraoku.com 2022-09-28
Napolyon, S. Helen adasında sürgün bulunduğu sırada;
- Fatih mi yoksa siz mi büyüksünüz? Sorusunu soranlara şöyle cevap vermişti:
- Büyüklükte ben onun çırağı bile olamam. Çünkü ben, kılıçla zapt ettiğim yerleri henüz hayattayken geri vermiş bir bedbahtım. O ise; fethettiği yerleri nesilden nesile intikal ettirmenin sırrına ermiş bir bahtiyardır.
fıkraoku.com 2022-04-11