Meşhur Cimri Paşa atlarının arpa yemesi gerektiğini söyleyen seyislerine kızar ve her seferinde "La Havle" (ya sabır!) çekermiş. Bir gün arabasının atları dermansızlıktan yığılıp kalınca, hiddetle sormuş.
– Atlarıma ne oldu?
Seyis, cevabı yapıştırmış:
– Ne olacak efendim "La Havle" yiye yiye "Ve la kuvvete" (kuvvetsiz) oldular.
fıkraoku.com 2022-03-10
En Güzel Tarihi Fıkralar Okuyun
Kanuni Sultan Süleyman, sarayın bahçesindeki armut ağaçlarını kurutan karıncaların öldürülmesi için Şeyhülislam Ebussud Efendi'den şu beyitle fetva istemiş:
“Dırahta ger ziyân etse karınca, Zararı var mıdır ânı kırınca”
(Ürünlere zarar veren karıncaların öldürülmesinde dinen bir zarar var mıdır?)
Ebussud Efendi bir beyitle cevap vermiş:
“Yarın Hakkın divanına varınca
Süleyman’dan hakkın alır karınca”
fıkraoku.com 2022-03-10
Eski Roma'da eyalet valilerinden biri, Kayser Tiberius'a vergilerin artırılmasını teklif edince, şu cevabı almış:
– İyi bir çoban, koyunlarının yününü kırpar ama derisini yüzmez.
fıkraoku.com 2022-03-09
Neferin Beni İftara Çağırdı Fıkrası
Sultan Mahmut ara sıra yaptığı gibi bir Ramazan günü kıyafetini tebdil ederek musahibi Sait Efendi ile Bayezid Camii'ne gitti. Namazdan ve bir iki vaiz ve mukabele dinledikten sonra dışarı çıktı. Tebdil gezme vakti geçtiği için camiye getirilen kendi atına, Sait Efendi de gidiş atına bindi ve hünkârı takibe başladı. Seyisler de yaya olarak yanda yürüyorlardı.
Elindeki bir tepsi üzerinde iki üç yemek sahanı taşıyan bir nefer Sultan Mahmud'un dikkatini çekti. Bir taraftan da nefer Padişah'ı görünce şaşırdı. Olduğu yerde dimdik durakladı, ne elindeki tepsiyi bırakabildi ve ne de selâm verebildi. Şaşkın bir halde gözlerini hünkâra dikti durdu. Sultan Mahmut, bir eğlence konusu bulmaktan dolayı sevinerek atının başını çekti. Nefer'e;
"Nereye evlat", dedi. "Sokakta oruç mu yiyorsun?"
Nefer; "Hâşâ, hâşâ Efendim" diye oruçsuzluğunu kabul etmeyerek, karakoldaki zabitine iftar yemeği götürdüğünü söyledi. Hünkâr; "Öyle ise düş önüme beraber gidelim" dedi. Karakola girdiler. Nöbetçi zabit tepsi elinde odaya giren neferin arkasında Sultan Mahmud'un da geldiğini görünce allak bullak oldu, yerinden fırladı. Hünkâr; "Telaş etme. Neferin beni iftara davet etti. Sizin misafirinizim" dedi. Masanın başına çöktü. Sait Efendi'yi de çağırdı. Beraber iftar edildi, kahve içildi. Zabit kan ter içinde hizmet etti. Padişahı memnun etmek için elinden geleni yaptı.
Sultan Mahmut haydi gidelim emrini verdi ve Sait Efendi'ye de zabite ve iki nefere de yarım torba altın verilmesini tembih etti.
Sahra 2022-03-30
Yemen'de Askerlik Yapıyorduk Paşam Fıkrası
Kırk elli sene önce, bin beş yüz haneli küçük bir kasaba olan Mersin'in belli başlı binaları yabancıların ve Beyrutlu Sorsuklarındı.
Millî Mücadele başarıyla sona erdikten sonra ilk ziyaretinde Atatürk, Belediye Reisi Hacı Ömer'e sordu;
- Bu bina kimindir?
- Bir yabancının...
- Şu ilerideki?
- Sorsukların...
- Ya bu sonda görünen?
- O da öyle...
- Onlar bu binaları meydana getirirlerken siz ne yapıyordunuz?
Bu soruyu işiten bir köylü kalabalık içinden ileri atıldı. Selam vaziyetini alarak koca bir tarihi veciz bir şekilde ifade eden şu cevabı verdi:
- Yemen'de askerlik yapıyorduk, Paşam!
fıkraoku.com 2022-03-30
Eski devirlerde mühürdar, bir yazıyı okurken devlet nazırı uyuyakalmış. Nazır Bey'in uyuduğunu gören mühürdar da susmuş ve beklemeye başlamış. Bir aralık nazır uyanınca mühürdarın sustuğunu görmüş ve sormuş:
— Niye sustun ki?
— Efendim, siz istirahat buyurdunuz da ondan.
— Sorun yok! Sen benim uyuduğuma bakma, okuduğunu ben uyusam da makam dinler!
Mühürdar: Devlet büyüklerinin mühürlerini taşımak ve gereken kâğıtları mühürlemekle yükümlü görevli kişi.
Nazır: Bakan
dersimiz.com 2019-01-17
İttihatçılar Süleyman Nazifi hiç sevmedikleri gibi, o da ittihatçıları, hele Enver Paşa'yı hiç sevmezdi. Süleyman Nazif Bey Malta'dayken Enver Paşa'nın babası da sürgünler arasında bulunuyordu.
Bir gün Süleyman Nazif, Enver Paşa'nın babasına;
— Seni buradayken bir İngiliz kadını ile evlendirelim, der. Sebebini de şöyle açıklar:
— Türk kadınıyla evlendin, oğlun Osmanlı İmparatorluğunu batırdı. Şimdi de İngiliz kadınıyla evlenirsen bu kez doğacak çocuk da İngiliz imparatorluğunu batırır ve böylece biz de sürgünden kurtulmuş oluruz.
Derman 2015-01-14