Al Git
Dilsizliği bedenimi çıldırtan ihtişamını
Benliğimin uçup gitti şu anın gamını
Mavi çocukların kapkara gözyaşını
Al al da git yaşanmamış günlerin kahrını
Yürü, bütün umutların yarım kalan hüznünü alıp
Sevincin kucağında azar azar uykuya dalıp
Benim ahvalimi bile bile yalanlara kanıp
Al al da mısralarını ölçüsüz şiirlere katıp
Issız sokakların lambasız duvarlarında yana yana
Kaybettin gençliğimin ahını İçip doya doya
Alıştırdın beni hayatım zehir zemberek yanına
Al al da git sende kalan aklımı uzaklara
Yarayı kesmek zormuş, güneş alçaktan batarken
Bilemezdim yar aşkını usul usul saçarken
Samur saçlarını ciğerime sinsice saplarken
Al al da git yazgımı yürek içten içe yanarken
Haydar Şahinbay
Haydar ŞAHİNBAY Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Üçte Bir Gibi
Noktada zerre gibiyim
Nokta yetmiyor bana,
Noktada cümle gibiyim
Tarihte bir şiir gibiyim
Mısra kesmez dilimi
Şiirde başlık gibiyim
Zamansız yara gibiyim
Söz geçmez yar’a
Yar’da bir ölü gibiyim
Pervanede mum gibiyim
Mum dibine ışık vermez
Mumun Alev’i gibiyim
Denizde kum gibiyim
Kum suda solar
Kumu öven balık gibiyim
Her zararda bir kar gibiyim
Yağmur kara küser
Karda iz gibiyim
Aşkta iki göz gibiyim
Göz her doğruyu görmez
Işıkta bir kör gibiyim
Zülfünü tarayan kadın gibiyim
Kadına adam denmez
Kadında insan gibiyim
Bir nefeste ney gibiyim
Ney derdi körükler
Cihanda bir şey gibiyim
Suyu okuyan derviş gibiyim
Derviş abdaldır
Abdal’a ermiş gibiyim
Göklerde uçan kuş gibiyim
Alemden göç eder kuşlar
Kanatta bir öç gibiyim
Ağızda dolaşan dil gibiyim
Dil kötü söyler
Dilsiz lal gibiyim
Hak’ta bir kuyu gibiyim
Kuyu derin olur
Kuyuda delilsiz suç gibiyim
Ateşin harında kor gibiyim
Gönlü yakar kor
Korda kül gibiyim
Mahzende şarap gibiyim
Şarap deliye akıl verir
Kadehte ders gibiyim
Ellerde karnı tok gibiyim
Tok kıymet bilmez
Yoksul sofrasında aç gibiyim
Dağ başında yel gibiyim
Yel yüksekten eser
Alçakta sel gibiyim
Denizde bir ağ gibiyim
Ağ pusuda can alır
Ayakta bir bağ gibiyim
Başta bir fes gibiyim
Fes de bir dindir
Bende herkes gibiyim
Kafeste ten gibiyim
Tende can vardır
Ben canda sen gibiyim
//Haydar Şahinbay//
Haydar ŞAHİNBAY
Eski Yüz
Dünya dikeni içinde gizli bir harman
Nice insan gördüklerinden pişman
Seni sevmek bir çınar gibi büyümek
Sözünü dillendirecek bilmem hangi lisan
Karanlığın şem´i tutuştu yandı
Yıkıldı makamım bir güzele kandı
Bütün ışıklar bir yol bulup söndü
Şiir öldü mısralar dul kaldı
Ve kırmızı şarabı terk etti
Güneşi doğuran gülüşün bitti
Hesapsız mevsim bozuk bir hava
Yaralandı düşlerim kaldım yaya
Aynalara bakmadan yüzüm eskitti
Ateşim yanmadan kül oldu gitti
Haydar Şahinbay
Haydar ŞAHİNBAY
Ne Desem
Ben bir rüya gördüm akşamdan
İçinden mavi ışıklar geçti
Kuşların kanatları suya değdi
Bilmem nehir mi desem, şehir mi
Açıldı pencereler usul usul
Rüzgar aldı yalnızlığımı
Islandı tenim kıvrak sislerde
Yağmur mu desem deniz mi
Bir masaldı benim ömrüm
Dereyi tepeye sordum
Kahramanı toprağa gömdüm
Cennet mi desem cehennem mi
Canı cananda buldum
Güneş istedim, yıldızda kaldım
Her yaşta bir güzel sevdim
Yar mı desem yaren mi
Sustum, sesimi unuttum
Ellerden bir söz duydum
Beyazı siyaha üflüyordu
Bilmem saz mı desem ney mi
Saçındaki karaya inandım
Ben bir sana kandım
Kırmızıyı ateşten aldım
Kadehte mey mi desem,
Yanakta al mı..
Kapından geçeni, kötüye yordum
Avuçlarından mısra çaldım
Düşerimde ellerini ısıttım
Yürekte yanan ateş mi desem, köz mü
Ayrılığı da aşktan bildim
Yarayı ölüme seçtim
Yolcusuz yollara düştüm
Dert mi desem, derman mı
Aynada bir yüzü, övdüm
İnsan mı desem, Tanrı mı
Haydar Şahinbay
Haydar ŞAHİNBAY