Aşığım Sana
Aşığım sana biliyor'musun?
Bu sefil halimi görmüyormusun?
Bir can var tende,kurbanın olsun;
Seninle yaşamak benim tek dileğim.
Karanlık dünyamda ışığım sensin!
Ağır-ağır aldığım nefesim sensin.
Bu alem de yaşama hevesim sensin;
Seninle yaşamak bir tek dileğim.
Her akşam güneş battığı zaman!
Senin olmadığın,her gece zindan.
Olmasın sevdiğim, arzular güman;
Seninle yaşamak bir tek dileğim.
Kul Okyay-ı yerden yere vursan bile!
Tutuşturum alev-alev yaksan bile.
Darılıp gücenmez,ne söylersen söyle;
Seninle yaşamak bir tek dileğim.
Hanifi OKYAY 25.02.2019 / 10:15
Hanifi OKYAY Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Gel Gayrı Gel
Yokluğun yetti bu canıma
Har düştü gönül bağıma
Yar ben senin sıcağına
Hasret kaldım, gel gayrı gel.
Yetmez mi? Yar çektiklerim
Senin için bütün dileklerim
Sabah akşam yol beklerim
Göz yaşım kurudu, gel gayrı gel.
Döndü evine kurdu kuşu
Tembihledim dağı taşı
Yanar yüreğimin başı
Kor olmadan, gel gayır gel.
Hicranım artar günden güne
Bülbülün hasret kaldı gülüne
Bu Okyay dünyadan ahirine
Göç etmeden, gel gayrı gel.
Hanifi OKYAY 13.12.2017 / 15:30
Hanifi OKYAY
Bir Teselli Ver
Kıyametler kopuyor yaralı kalbimde!
Senin içindir bu akan gözyaşlarım.
Çoktandır ben bende değilim inan,
Bir teselli ver bir tebessüm et
Kırılan gururuma.
Hayal dahi etmezdim bu günlerin geleceğini;
Keşke diyorum duymasalardı kulaklarım!
Ah bir bilebilsem nerede yanlış yaptığımı:
Toz-duman her yer göz gözü görmüyor,
Bir teselli ver bir ışık tut kararan dünyama.
Aylar yıllar geçti ben hep hüzün doluyum,
ne yapsam ne etsem de gülmedi gülmüyor yüzüm.
Ne kadar zormuş Allah’ım böyle bir acıyı yaşamak!
Ne gündüzüm belli ne de gecem sen yoksun diye;
Bir teselli ver bir yol göster
şu yarattığın mecnuna.
Sen biliyorsun seni ne kadar çok sevdiğimi!
Gün gelecek sen de tadacaksın bu acının nasıl olduğunu.
Gözünden bir damla yaş düşse ben kahrolurum.
Sen de sevdin diye ben seni değil,
Bir kıvılcım olur da ben kendimi yakarım.
Bir teselli ver bir tebessüm et !
Hanifi OKYAY 05,07,2015 /14:27
Hanifi OKYAY
Hozana Döndük
Bozulmuş dünyanın ahenkli rengi!
Bağları bozulmuş hozana döndük.
Değişti insanın şekli şemali!
Sazı sözü başka ozana döndük.
Cep delik cüzdan dertli perişan!
Kıçımızda don yok her şey ayan
Damlar akmıyor ya evimiz viran
Meteliğe kurşun atan ağalara döndük.
Yollarımız asfalt kalmadı çamur
Tahtadan saca varmıyor hamur
Gittikce büyüyor sırtda ki kanbur
Yüzü koyun yerde sürünür olduk.
Unutuldu artık dirgen ile yaba
Herkes şehirli kalmadı oba
Ocaklar söndü yanmıyor soba
Yolcusu olmayan yollara döndük.
Herkes alim oldu kalmadı cahil
Köyümüz perişan insanlar sefil
Bir iş tutacak kalmadı ehil
Yan gelip sırt üstü yatana döndük.
Halimi arz etsem devlet babaya
Önce bir süzüp bakar boyuma
İki katip yazar gelir jandarma
Suçsuz yere yatan mahkuma döndük.
Kul okyayım derdim çok ama demem
Muhanet tasından bir yudum su içmem
El ne derse desin ben vaz geçmem
İtile kakıla dostum yılgına döndük.
Hanifi OKYAY 29.08.02017 / 21:22
Hanifi OKYAY