aymila selammmmm ben arkadaş arıyorum
Aşk Ve Ayrılık
Yüreğimize çocuksu bir heyecan düştü önce,
Hayatımızı, yeni doğan bir güneşin
O tatlı sıcaklığıyla ısıtıyorduk.
Onun yanında olmadığımız zaman,
Her yer “gurbet”ti.
Yalnızca yârin sînesini
“Sıla” addediyorduk…
Gözlerimizdeki parıltı, umut saçıyordu.
Sonra yüreğimizde yangınlar,
Sonsuz nârlar çıkmaya başladı.
Koyun koyuna terlemelerin sayısı,
Gün-be-gün artmaya başlamıştı.
Buluşma yerlerinde vuslat ânını,
Kalbimizin o telaşlı atışlarıyla
Muhasebe ediyorduk.
Sonra, o geldiğinde,
Sanki “her şey” onunla birlikte geliyordu…
Hâlâ ellerim titrer,
O ellerini ilk defa ve usulca
Elimin içine aldığım günü yâd edince.
Hâlâ dudaklarıma bir yangın düşer,
O bal dudaklarını acemice tattığım gün hatırıma gelince…
Sonra mı?
Bir acı poyraz esti, yalnız onu biliyorum.
Şimdi, neden “beklenmediğimi” düşünsem,
Mahzun, yorgun bir çehreyle
O sisli hatıralara dalıyorum…
Bundan sonrası için yalnız şunu söyleyebilirim:
Gelen bu zemheri ay’ı,
Epey uzun süreceğe benzer…
Ahmet YANIT Şiirleri
Yazılan son 19 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 19 yorum yazılmış.
Benzer Ahmet YANIT Şiirleri:
İlkin gözlerin battı gönlüme,
Sonra uçsuz bucaksız bir yangın başladı
Yürek şehrimin orta yerinde.
Önce geceler uzadı, sabahlar olmadı;
Sonra can hiç rahat yüzü görmedi.
Artık ne yana baksam koskoca bir yalnızlık vardı
Ve bir de ışık misâli parlayan,
Karşıma geçip ürkek bir ceylan edasıyle
Gözlerimin tâ içine bakan,
Yüreğimdeki yangına körükle koşan
O mahzun hayâlin…
O zamanlar hiç yüzüm gülmedi ama,
İnan, hiç de ağlamadım.
Gözlerimdeki o bir damla yaştın sen:
Ağlarsam, seni kaybederim sanırdım…
Biliyordum: Bir yangındı bu.
Acıydı, çileydi semeresi.
Ama ben koşa koşa gittim üzerine, bile bile!
Senin için yazdım, senin için yandım
Ve senin için ıslandım o yağmurlu gecelerde.
Seni sevdiğimi fısıldayan bir şarkı vardı daima dilimde.
Sanki yaşayamazdım; sen vardın hep aklımda – fikrimde...
İlkin hayâlini koydum
Gözlerimin gördüğü her zerreye;
Sonra adını gönlümün en derin mahzenine yazdım:
“Yâr” diye…
“Ya şimdi?” diye sorma sakın!
Bende durum hep aynı:
Gönlümdeki yangın
Yokluğundan haz alıp biraz daha büyüyor.
Adın bir şarkı misâli dilimden hiç düşmüyor.
Bağrımda atan yürek her an adını sayıklıyor.
Yine geceler zâlim, uzadıkça uzuyor;
Yine uyku tutmuyor;
Yine hasret yüreğimi dağlayıp duruyor.
Ve benim deli gönlüm tüm bunlara inat,
Yine sana, tek sana her gün dönüp dönüp âşık oluyor…
İşte yine böyleyim:
Yine sensizim, yine yalnızım, yine mahzunum.
Geceler boyu o buzdan yalnızlığın koynunda
Sabahlara kadar üşüyorum.
Ben, Üsküdar sahilinde yine sensiz dolaşıyorum.
Sensizliğin acısıyla feryatlar koparan şu sana sevdâlı yüreğimi
Resimlerinle avutuyorum.
Yokluğuna yazdığım “Hasret Raporu”na
Her gün yeni dizeler ekliyorum…
İstanbul’dan, bu zalım gurbetten
İşte sana yüreğimin feryâdını gönderiyorum:
SENİ SEVİYORUM, SENİ ÇOK SEVİYORUM!...
Ahmet YANIT
Kimsesiz çocuklar gibi mahcup bakıyor,
Dilin söylemese de, anlatıyor gözlerin…
Nefesine ciğerlerin bir mahpus oluyor,
Sus, konuşma; firâr var aklında, bilirim!
Ne kadar özgürlük istese de göz pınarlarım,
En iyi sen bilirsin, ahdettim ağlamamaya.
Zaten hep hüsran oldu, benim aşkta kârım,
Firâr var aklında bilirim; sus, konuşma!
Gidişlerin ardında bir yangın yeri kalır,
Sevda mutluluktur, ayrılık en acı kâbus
Gözler ki, yürektekinin tercümanıdır,
Bilirim, firâr var aklında; konuşma, sus!
Ahmet YANIT
Dün akşam yine yıldızları seyrettim,
Yine seni gördüm o yıldızlarda.
Dün akşam yine bir isyân ettim
Seni benden ayıran bu hâin zamana.
Uğraştım, bir türlü uyuyamadım,
Bir türlü uyku girmedi gözüme.
Sonuna kendimi tutamadım;
Feryâdım yükseldi, tâ gök yüzüne.
Sokaklara düştüm senin yüzünden,
Uykuyu unuttum, bir serseri misâli.
Tükenmek bilmez bu sevgin yüzünden
Ateşlere saldım bu yüreğimi.
Anladım: Sensiz yüzüm gülmeyecek,
Sensiz, görmeyeceğim ben güneşi.
Belli ki ömrüm pek uzun sürmeyecek;
Ne de olsa ayrılık, ölümün ikiz kardeşi.
Ahmet YANIT