Aşkımdır Sermayem
Şiirler yazarım,
Gönüller açarım,
Sevdaya koşarım,
Rabbime uçarım.
Vedûd’u özlerim,
Meleği gözlerim,
Ölüme gülerim,
Ben kabre girerim.
Amele güvenmem,
Cenneti düşlemem,
Aşkımdır sermayem,
Sevgindir himayem.
Şâir’ül İslâm Yûnus Kokan
Yûnus KOKAN Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Gidiyoruz Hep Birlikte Kutlu Ölüme
Gidiyoruz, hep birlikte kutlu ölüme,
Ey ruh! Haydi, sen özgürlüğe.
Gidiyoruz, hep birlikte kutlu ölüme,
Ey kalp! Haydi, sen sahibine.
Gidiyoruz, hep birlikte kutlu ölüme,
Ey akıl! Haydi, sen sevgiliye,
Gidiyoruz, hep birlikte kutlu ölüme,
Ey beden! Haydi, sen defnedilmeye,
Geldiğin toprağa, tevâzu ile...
Şâir’ül İslâm Yûnus Kokan
Yûnus KOKAN
Ente Rabb'ül Alemin
Ene mahluk,
Ente Hâlık.
Ene kitap,
Ente Kâtip,
Ente Rabb’ül Âlemîn.
Ene hitap,
Ente Hatip.
Ene hâdis,
Ente Vâris,
Ente Rabb’ül Âlemîn.
Ene rahmet,
Ente Rahim.
Ene hikmet,
Ente Hakîm,
Ente Rabb’ül Âlemîn.
Ene ilim,
Ente Alîm.
Ene hilim,
Ente Halim,
Ente Rabb’ül Âlemîn.
Ene sanat,
Ente Sani’.
Ene noksan,
Ente Sübhan,
Ente Rabb’ül Âlemîn.
Ene merzuk,
Ente Rezzak.
Ene âbid,
Ente Mabud,
Ente Rabb’ül Âlemîn.
Ene lütuf,
Ente Latif.
Ene mahfuz,
Ente Hafîz,
Ente Rabb’ül Âlemîn.
Ene haber,
Ente Habîr.
Ene hesap,
Ente Hasîb,
Ente Rabb’ül Âlemîn.
Ene dua,
Ente Mucîb.
Ene seda,
Ente Semî’,
Ente Rabb’ül Âlemîn.
Ene sücûd,
Ente Vücûd.
Ene aşk,
Ente Vedûd,
Ente Rabb’ül Âlemîn.
Ene zaif,
Ente Kaviyy.
Ene âciz,
Ente Kadir,
Ente Rabb’ül Âlemîn.
Ene fakir,
Ente Ğaniyy.
Ene hamd,
Ente Hamîd,
Ente Rabb’ül Âlemîn.
Ene şahit,
Ente Şehid.
Ene muhtaç,
Ente Samed,
Ente Rabb’ül Âlemîn.
Ene meyyit,
Ente Muhyî.
Ene fani,
Ente Baki,
Ente Rabb’ül Âlemîn.
Ene âşık,
Ente Maşuk.
Ene âşık,
Ente Maşuk,
Ente Rabb’ül Âlemîn.
Ene âşık,
Ente Maşuk.
Ene âşık,
Ente Maşuk,
Ente Rabb’ül Âlemîn.
Şair'ül İslam Yunus Kokan
Yûnus KOKAN
Enes Bin Nadr
Uhud Savaşı…
Ve savaşın en kızgın anı,
Bedir’den sonra ikinci bir mağlubiyeti tadan müşrikler,
Gerisin geri kaçmakta idiler.
Fakat bu henüz kesin bir zafer değildi;
Dönemeyecekleri bir noktaya dek,
Müşriklerin takibi, savaşın gereğiydi.
Müslümanlar bir an bunu unuttular,
Ganimet toplamaya koyuldular,
Ve Ayneyn tepesindeki okçular,
Ne olursa olsun mevzilerini terk etmemesi gereken o okçular…
Savaşı kazandık diye heyecana tutuldular,
Verilen emri nisyan ile ganimete koştular.
Derken savaşın seyri değişti,
Güzide sahabe Mus’ab bin Umeyr şehadete erişti.
Meşhurdu onun Resûlullah’a benzerliği.
Onu şehit eden zannetti ki o Resûlullah idi;
Çıktı müşriğin biri dağ başına,
Muhammed öldürüldü diye başladı haykırışa.
Bunu duyan sahabeler düştü telaşa;
Resûlullah öldüyse,
Savaşmanın ne anlamı var?
Akıllarda şimdi bu düşünce var.
Ve savaşın seyrini değiştiren sahabe…
İşte Enes bin Nadr!
Atıldı savaş meydanına,
Haykırdı doya doya:
‘‘Öldüyse Resûlullah,
Bakidir Rabbimiz Allah!
O öldürüldüyse ne anlamı var yaşamanın?
Haydi onun şehit olduğu dava uğruna çarpışalım!
Ve biz de onun gibi şehit olalım!’’
Onun bu haykırışı,
Oldu mü’minlerin yeniden canlanışı.
Enes bin Nadr denize dalar gibi daldı,
Müşriklerin tam ortasına,
Kanının son damlasına dek çarpışmada kaldı,
Seksen kılıç ve mızrak darbesi aldı.
Savaş sonunda şehitlere bakıldı,
Enes’in kim olduğu anlaşılmadı.
Onu ancak kız kardeşi Rubeyyi
Parmağındaki bir işarete bakarak tanıdı.
Bu yüce kahramanı Kur’an övgüyle anlattı.
Şâir’ül İslâm Yûnus Kokan
Yûnus KOKAN