Aynadaki Derinlik
Herkesin görülmez bir yüzü vardır
Gökyüzünde asılı aya benzer
Bir metreyi, yüz bir metre gösterir
Sahte derinlikler, aynaya benzer
Güçlü güç katıyor, mevcut gücüne
Mazlumunsa, hep gidiyor gücüne
Sanma değer ekler, sanal güç, üne
Sahte derinlikler, aynaya benzer
Ayak verdim, hayıra haseneta
Kelimeler, ders verir bu sanata
Süvari olmuşlar, devrilmiş ata
Sahte derinlikler, aynaya benzer
Lakırdı, gürültü, kaba ses ile
Mânasız, mesnetsiz, hebâ ses ile
Odunsuz yanar mı, soba ses ile ?
Sahte derinlikler, aynaya benzer
Kaymağın öz rengi, benzer sütüne
Bu ahenk mirastır, bugüne düne
isterse ulaşsın, gölgen dört yöne
Sahte derinlikler, aynaya benzer
Civcive varmayan, yumurta çürür
Hedefsiz akan su, toprak göçürür
Zirveleşir sanma, çukura yürür
Sahte derinlikler, aynaya benzer
Ali Rıza MALKOÇ Bursa 11/12/2010
Ayak vermek: Halk şiiri âşık atışmalarında, ilk kıta ile şiirin, ölçü, redif,uyak, duraklarını belirlemek
Hasenat : Yararlı, iyi, güzel işler.
Hebâ : Hiçbir işe yaramadan yok olma, boşa gitme.
Süvari : Atlı, ata yön veren
Ali Rıza MALKOÇ Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Benzer Ali Rıza MALKOÇ Şiirleri:
Hüzünlü Bahçeye
Hüzün kokar, ağıt yakar türkümüz
Hep ileri, hep ileri çarkımız
Hissedene, budur işte farkımız
Ömür tükense de yaban ellerde
Yeşeren ümitler, beste dillerde
Kırık kırık ümitleri toplayıp
Gâh düz yolda, gâh hendekler atlayıp
Gam izharı, literatürde ayıp
Susuz gezsen bile garip çöllerde
Yeşeren ümitler, beste dillerde
Aşk, muhabbet gizli O'nun adında
Kelimeler, bir ziyafet tadında
Toprağın meyvesi, gizli odunda
Özlemin aşısı, esen yellerde
Yeşeren ümitler, beste dillerde
Tırmanma şeridi, bizim çilemiz
Umut armağanı dolu filemiz
Bu kervan içinde var silsilemiz
Yangının izini, ara küllerde
Yeşeren ümitler, beste dillerde
Ahiret azığı; dua, yalvarış
Yaşamak bir sanat, bitmeyen yarış
Yaşatma sevdası, ne güzel varış
Bir tebessüm, bir neşe var hallerde
Yeşeren ümitler, beste dillerde
Hüzünlü bahçeye, gönüllü girdik
Gönül iki büklüm, başımız dim dik
Fikir atlasını, meydana serdik
Kalmasın takılıp, kimse yollarda
Yeşeren ümitler, beste dillerde
Ali Rıza Malkoç Bursa 22/04/2010
Ali Rıza MALKOÇ
Bahar Çiçekleri
Söktüğü cihazdan vida artıran,
Çömez usta gibi şaşkınım dostlar
İnsanlık yaralı, yoğun bakımda
Duyulmaz sesimiz, küskünüm dostlar
Türkü dersen, türkü yaktık yöreden
Evren’e ışığız, mavi küreden
Ne hikmetse, hüzün çıktı kuradan
Kendi günahımla, düşkünüm dostlar
Öz hamurumuzda iyilik varken
Gündüzler bize dost, geceler yârken
Ha bugün, ha yarın, bu bahar derken
Kaç mevsim yaralı, suskunum dostlar
Hava, su bozuldu, toprak bozuldu
Geniyle oynandı, yaprak bozuldu
Lekelenince yol, sapak bozuldu
Heceler dururum, taşkınım dostlar
Bahar gelir elbet, bu böyle sürmez
Filizler, başaklar, kör olan görmez
Vefakâr bahçıvan, defteri dürmez
Kuruyan bir dalda, eşkinim dostlar
Ali Rıza Malkoç 31/03/2011 Bursa
Çömez:acemi, çırak, sakar
Eşkin: filiz, tomurcuk
Sapak: Bir ana yoldan ayrılan yolun başlangıç noktası.
Ali Rıza Malkoç
Ali Rıza MALKOÇ
Vasiyetname (3)
Ey oğul ! atandan, al öğütünü
Gördüğün dost bilme, dara düşmeden
Kimse kara bilmez, ayran –sütünü
Sırtım sağlam sanma, zora düşmeden
Virüs girmiş, muhabbettin bağına
Leke sürmüş, altın neslin çağına
Yorgun düştük, gönüller otağına
Her kayan yıldıza, fire düşmeden
Adamın da posası var hatırla
Anlatamam meramımı satırla
Variyeti ha kamyonla, ha tırla
Temkinli ol, özü nar’a düşmeden
Raf ömrü tükenmiş, kof kafalarla
Gübresi çok amma, bakımsız tarla
Günahını taşıyamaz katarla
Düzeltme hakkı ver, süre düşmeden
Masum masum gizli, akıyor seller
Yürek yaralıyor, bu necis haller
Tefekkürün önündeki engeller;
Kalkmalı, gönüller kor’a düşmeden
Kainat’ın aynası ve mayası
Gönlümüzün nuru, kalbin ziyası
İnsanlığın, ortaklaşa hülyası
Kabul görsün artık, yere düşmeden
Karlı dağlar, kar mı ağlar her zaman?
Güneş vurur, canlanır gök-yer-zaman
Tomurcuklar, yeşerirler bir zaman
Yeter ki sâfi kal, kire düşmeden
Ali Rıza MALKOÇ 20/11/2011 Samsun
Posa :Faydalı tarafı alınmış atık, tortu, çökelti
Meram: İstek, amaç, gaye, maksat
Variyet: Varlık, zenginlik.
Katar : Tren
Fire : eksik, noksan, Bir iş yapılırken çıkan artık parça
Necis : Pis, kirli, temiz olmayan
Hülya: tatlı düş, hayal
Ali Rıza MALKOÇ
Aynadaki Derinlik Şiiri