Bayramlar Bayram Ola-v
Giden bayramlardan almadık bir tat
Gardaş bu senenin bayramı nasıl?
Şenay'larda bayram her gün,her saat
Elif'in Döne'nin bayramı nasıl?
İçinde boğulduk derdin acının
Uykusu bitmedi şeyhin,hacının
Üç gardaşı şehit veren bacımın
Oğulsuz ananın bayramı nasıl?
Neşe topuğumda, elem boynumda
Sen çoğunu anla, ben az deyim de
Kim öldü,kim kaldı garip köyümde
Ya bizim hanenin bayramı nasıl?
Dert deşmek değildir gayem niyetim
Düşündükçe sızlar kemiğim etim
Gelini dul kalmış,torunu yetim
Ak saçlı ninenin bayramı nasıl?
Hangi eller sürer suçluyu suça
Güdümlü başların destesi kaça
Kimler zorlanıyor gönülsüz göçe
Bos kalan binanın bayramı nasıl?
İşkence altında ezilen canlar
Masum yiğitlerle dolu zindanlar
Ses verin mezardan ulu sultanlar
Yusuf’un Kenan’ın bayramı nasıl?
Bizden sandığımız bize yabancı
Görünen simalar göze yabancı
Kabukta bayram var, öze yabancı
Söyleyin mananın bayramı nasıl?
Sabahtan haber yok,ufuklar kara
Semerkant kan ağlar, yanar Buhara
Keşmir,Kabil,Kerkük hasret bahara
Kudüs'ün,Sina'nın bayramı nasıl?
Ayşe’nin bayramı gözyaşı,firak
Sultan’ı derdiyle bas basa bırak
Sormadan geçemem etmişim merak
Nükhet'in,Nana'nın bayramı nasıl?
Mücahid maddeye yapar akını
Devrimci soygundan tutar yükünü
Biz toprağa verdik Hikmet Tekin'i
Katil'in Zana'nın bayramı nasıl?
Doğduğundan beri çamlar deviren
Ekranda iftira,yalan savuran
Salyası, ülkeyi göle çeviren
Boynuzlu dananın bayramı nasıl?
Abdurrahim KARAKOÇ Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Ayrılık Havası
Ben nefret eyledim sizin gerçekten
Yalanı severim, yalanı gayri
Tiksindim bülbülden, gülden çiçekten
Yılanı severim, yılanı gayri
Yıllarca boş yere canımı sıktım
Nihayet yol buldum çığırdan çıktım
Beyden efendiden sayından bıktım
Ulanı severim ulanı gayri
Sapıtmış bu diye beni yeriniz
Hakkımda bin türlü hüküm veriniz
Omuzumda yüktür dirileriniz
Öleni severim öleni gayrı
Abdurrahim KARAKOÇ
Anadolu Gezisi
Ter kokuyordu Çukurova tarlaları,
Irgat Türküleri duyuluyordu uzaktan;
Ekin biçiyordu yalınayaklı köy kızları
Elleri kabarıyordu oraktan
Gökbelen dağlarına yağmur yağıyordu;
Yetimler mahallesinde bir çocuk ağlıyordu
Kan kokuyordu doğunun çimenli yaylaları;
Silah sesleri geliyordu Şırnak'tan
Oğulsuz koymuşlardı ak saçlı anaları;
Tütünler tedirgin olmuştu ocaktan
Cilo dağlarında kamalaklar üşüyordu;
Garipler köyünde bir gelin düşünüyordu
Yosun kokuyordu Karadeniz'in mavnaları;
Oynak havalar dökülüyordu parmaktan
Buz gibi bir soğuk biçiyordu baharı;
Dal boylu gençler gidiyordu bıçaktan
Ilgaz dağlarında kurtlar uluyordu
Bekarlar kahvesinde bir adam uyuyordu
Şehvet kokuyordu Ege'nin bereketli ovaları;
Körpe bedenler soyuluyordu ahlaktan
Tedirgin etmişlerdi bizim havaları;
Yadırgı sesler geliyordu plaktan
Çatalkaya dağında kartallar dönüyordu;
Bir nesil yaşıyor, bir tarih ölüyordu.
Abdurrahim KARAKOÇ
Beklemek
Sarıcadüzü'nde bir yığın toprak
Sulanır her sabah göz yaşlarımda
Mihriban,Mihriban uyan da bir bak
Hasret düğüm düğüm ak saçlarımda...
***
Ardıçlı dağlarda gene ay doğar
Akasya gölgeleri delik deşik
Bir pınar ağlar akşamdan sabaha dek
Yapraklar sallanır,ışıklar söner...
Büyüdükçe büyür içimde bir dert
Beklemek...
Abdurrahim KARAKOÇ