AHMET ASLAN cok güzel şiirlerin var bebegim
Yoldaki Kutlu Gün
Gün gelecek
Güneşin doğup battığı mekanlarda
Ve küfrün çığlık attığı mekanlarda
Bizim türkülerimiz okunacak
Gün gelecek
Tomurcuklar taşacak kılıfından
Ve kılıçlar sıyrılacak kınından
Edepsizler edebini takınacak
Gün gelecek
Ne zalimler kalacak ne zulüm
Ve o gün yoldadır gülüm
Hak ayağa yekinecek
Gün gelecek
İnsanlar yiyecek ayılar bakınacak
Eğriler doğrulardan sakınacak
Gönül kilimleri adalet üzre dokunacak
Namusluların yakındığı kadar da
Namussuzlar yakınacak
Abdurrahim KARAKOÇ Şiirleri
Yazılan son 3 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 3 yorum yazılmış.
Benzer Abdurrahim KARAKOÇ Şiirleri:
Yürüyen heykellerle aynı müzedeyim ben
Konuşan mumyaları,kimden söz edeyim ben
Fikren işkencedeyim,ruhen cezadayım ben
***
Korkaklığın sukutu kol geziyor her yerde
Sanki tek başımayım tek kişilik mahşerde
***
Putların gölgesinde dans eder akbabalar
Söz sokakta dolaşır öz zindanda çabalar
Atılan ucuz tafra selamlar merhabalar
***
En temiz topraklara gül eksem mantar biter
Yollar sırat köprüsü,durmak düşmekten beter
***
Kaybettim mesafeyi zamandan uzaklaştım
Sevgi diye sarıldım,isyanla kucaklaştım
Ne kendimden kurtuldum,ne kendime yaklaştım
***
Toprağın üstü mezar,zevke dalmış ölüler
Can sıkmaya yetiyor canlı kalmış ölüler
***
Fuhuş yuvası sanki en görkemli binalar
Çamur evlat doğurur taş yürekli analar
Resmen hak tevzi eder hakkı boğan canavar
***
Koşanlar,yarışanlar... dehşet ötesi dehşet
Akıl karaya vurdu,gırtlağı geçti vahşet
***
Meydanlar tıklım tıklım,caddeler salkım saçak
Kölelik histerisi yayılmış köşe bucak
Elli tane hokkabaz,elli milyon oyuncak
***
Müdür ve müdüriçe müzenin bekçileri
Aferine çalışır düzenin bekçileri
***
Mülkü kazanan ayrı,tasarruf eden ayrı
Hisseler neden farklı,hak hukuk neden ayrı
Hasta yaşar deniyor,baş ile beden ayrı
***
Mantık yürütmek yasak,itiraz eylemek suç
Neşe,eğlence cinnet... yatıp uyumak korkunç
***
Güvenmek aldanmaktır... ölçü-tartı izafi
Mert-namert,güzel-çirkin,eksi-artı izafi
Çoğunluğun cebinde kimlik kartı izafi
***
Kim kimdir?kim kim değil? Anlamak ve bilmek zor
Oynanan komediye gül diyorlar,gülmek zor
***
Figüran heykeller var kül tablası boyunda
Yediyüz göbek atar dakikalık oyunda
İşlenen her günaha kurtta ortak koyunda
***
Kalmışım ara yerde tozdayım dumandayım
Kirli bir mekandayım,iğrenç bir zamandayım...
Abdurrahim KARAKOÇ
Uykuları harman ettim savurdum
Bir mübarek düş aradım kırk sene...
Ne usandım,ne yoruldum,ne durdum
İçi doğru dış aradım kırk sene...
***
Çıktım dağ boş, indim baktım ova boş
Toprak garip, su tedirgin, hava boş
Nere gitsem dallar kırık, yuva boş
Yumurtada kuş aradım kırk sene...
***
Aşk yükünü indirince arkamdan
Doğmadık bebekler tuttu yakamdan
Hesap-kitap ettim, kaçtım rakamdan
On yitirdim, beş aradım kırk sene...
***
Binalar yükselir: gözyaşı, kin, kan
Koymuşlar adını uygarlık, ümran
Yükseklerde midelerdir hükümran
Alçaklarda baş aradım kırk sene...
***
Gönül penceremi dünyaya açtım
Baktım manzaraya ben benden geçtim
Ucuzdan tiksindim, kolaydan kaçtım
Belası çok iş aradım kırk sene...
***
Birbirinden çürük çıktı seneler
Öz yiğidi az doğurdu analar
Hayal oldu gönlümdeki binalar
Temel için taş aradım kırk sene...
***
Adı devrim oldu avrat soyarak
Denge kurdu toklar açı yiyerek
Aptallara ibret olsun diyerek
Solucanda aradım kırk sene...
Abdurrahim KARAKOÇ
Bağladım nefsimi zincir yulara
Dünyayı duvara astım gel de gör
Rahatı huzuru attım kenara
Çileyi bağrıma bastım gel de gör
Yürüdüm sel oldum, durdum göl oldum
Mazluma, mağdura kıvrak dil oldum
Zulüm sıcağında serin yel oldum
Yürekten yüreğe estim gel de gör.
Sonu hatırladım, ilki duyunca,
Kula kul olmadım ömür boyunca!
Hakkın zehrini içtim doyunca
Batılın balına kustum gel de gör.
Ülfetim olmadı iriler ile
Ağıla girmedim sürüler ile;
Ölümden korkmayan diriler ile
Selamı, sabahı kestim gel de gör.
Aşk ceylanı emzirince sütünü
Taşa çalıp, kırdım benlik putunu
Düşmanımdır inkârcının bütünü
Allah dostlarıdır dostum gel de gör.
Bazı kötülüğü kovdum elimle
Bazı kötülüğü yerdim dilimle
Gücüm yetmeyince kendi halimle
Haksıza buğzettim, küstüm gel de gör.
Çıkar için laf davulu çalmadım
Hiçbir yerden makam, rütbe almadım
Bildimse söyledim, korkak olmadım
Bilmediğim yerde sustum gel de gör.
Abdurrahim KARAKOÇ