Beklenen
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Yokluğunda buldum seni;
Bırak vehmimde gölgeni
Gelme, artık neye yarar?
Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl KISAKÜREK Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Bayrak Ve Sultan
BAKTIM, RENK YAĞARKEN AKŞAM ÜZERİ,
HER ŞEY ÖLÜ YÜZDE DÜZGÜN VE BOYA.
NESİ VARSA YOKSA BU HARAP DÜNYA,
BİR BÜYÜK HAYALİN SADE BENZERİ...
HER ŞEY BİR GÖLGECİK O GÖRÜNMEZDEN,
VİSAL BAŞLAYINCA ÖLÜYOR VİSAL.
VATAN BİR HATIRA, KADIN BİR MİSAL;
SEN ULAŞMAYA BAK, SONSUZA, TEZDEN!
EY İNSAN, SIĞDIĞIN ÇİZGİDEN UTAN!
BAŞLANGIÇ NOKTASI, BİR DE SON DURAK.
HER ZERRECİK ONDAN ARMA VE BAYRAK;
BAYRAKLAR TOPLUMA, BANA DA SULTAN...
Necip Fazıl KISAKÜREK
Çal O Sazı Bana
Tel tel, perde, perde
dolaşsın parmakların
çal o sazı bana
o nağmelerde
yalnız kalalım
hem içelim
hem ağlayalım.
Nevzat KOÇ
Necip Fazıl KISAKÜREK
Canım İstanbul
Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;
Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar.
İçimde tüten birşey; hava, renk, eda, iklim;
O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim.
Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;
Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur.
Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale,
Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale.
İstanbul benim canım;
Vatanım da vatanım...
İstanbul,
İstanbul...
Tarihin gözleri var, surlarda delik delik;
Servi, endamlı servi, ahirete perdelik...
Bulutta şaha kalkmış Fatih`ten kalma kır at;
Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat...
Şahadet parmağıdır göğe doğru minare;
Her nakışta o mana: Öleceğiz ne çare?..
Hayattan canlı ölüm, günahtan baskın rahmet;
Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet...
O manayı bul da bul!
İlle İstanbul`da bul!.
İstanbul,
İstanbul...
Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği;
Çamlıca`da, yerdedir göklerin derinliği.
Oynak sular yalının alt katına misafir;
Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir.
Her akşam camlarında yangın çıkan Üsküdar,
Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar...
Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi?
Cumbalı odalarda inletir "Katibim"i...
Kadını keskin bıçak,
Taze kan gibi sıcak.
İstanbul,
İstanbul...
Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler!
Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler....
Eyüp öksüz, Kadıkoy süslü, Moda kurumlu,
Adada rüzgar, uçan eteklerden sorumlu.
Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından
Hala çığlıklar gelir Topkapı sarayından.
Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar;
Güleni şoyle dursun, ağlayanı bahtiyar...
Gecesi sünbül kokan
Türkçesi bülbül kokan,
İstanbul,
İstanbul…
Necip Fazıl KISAKÜREK
Necip Fazıl KISAKÜREK