ahmet baydar insanı mahveden şey 'belki'dir.Hocam belki gelir diye bekleme ... herkes yerinden memnun..net ol Hocam
Bekliyorum
Serin ve güzel bir akşamüstü
Gönlüm sıcakken gözlerim üşüdü.
Gökyüzünde mavimtrak bir örtü,
Seni bekliyorum bu akşamüstü.
Üç zaman var birbirinden değerli
Aradım durdum seni, deli deli
Ağır ağır geçerken köprüleri
Yorgun düştüm yine bu akşamüstü.
Öğrendim ki çok önceden gitmişsin,
Pek de üzüldüm, duyamadım sesin
Filizlenirken yeni bir hevesin
Set çektin önüne bu akşamüstü.
Tekrar döner diye hayaller kurdum,
Sakin duran kalbime kırbaç vurdum
Bulutların üstüne bağdaş kurdum
Seni bekliyorum bu akşamüstü.
Âşık SEYHANÎ Şiirleri
Yazılan son 4 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 4 yorum yazılmış.
Benzer Âşık SEYHANÎ Şiirleri:
Asık suratla karşıladı beni evvelki akşam
Neşeyle selam verdim, dedi: Olsun kısa.
Aylarca dolaştım hâlime ağladı anam,
Mana gülüverdin,ruhum bürünmüşken yasa.
Atak davranmış benden önce, sanki birisi
Gafil mi sandın ki beni, hemen inanayım.
Dudaklarından dökülenler de yalan serisi
Ah! Gözler olmasa hani, vicdansız sanayım.
Duruldu sular, akmam diyor Seyhan ırmağı,
Itırlı çiçekler grev yaptı,kokmuyor artık.
Ses yok, ötmüyor kuşlar, tabiat sır yumağı,
Essela demeden müezzin insaf et artık.
Yareliyem,hem de gönülden, merhem bulunmaz,
Hicrana dayanamaz kalbim,imdat İlâhî!
Aklımı koru benim, derde derman bulunmaz.
Nazenîne vicdan, bana sabır ver Ya Rabbi.
Âşık SEYHANÎ
Selam gönderirdim baharda
Haber alırdım hazanda
Her gülenden mutluluk, her eğlenceden neşe
Her çiçekten bir koku taşırdı
Uzak diyarlardan gelir, dağı taşı aşardı.
Güneşin ışıltısından, suyun şırıltısından
Kuşların cıvıltısından sevdiğimin mutlu olduğunu anlardım
Mektup elimde sevincimden yaşın yaşın ağlardım
Güneş karanlığı aralar
Günler günleri kovalardı
Her gün arefe gibiydi
İple çekerdim bayramı
Bir gün haber gelecekti
Bağışlayacaktı felek sevenleri
Bağlayacaktı aşkı aşka...
Başkaydı bu sefer, bu bayram bambaşka
Her bayram sevdiğimin geleceğini anlardım
Sevincimden yaşın yaşın ağlardım.
Bu aşk böyle sürüp gitti uzaktan uzağa
Kavuşturmadı kader, düşürdü tuzaktan tuzağa
Bir kâğıt tutuşturdular elime yazısı kırmızı
Kalbimden başlayıp sardı tüm bedenimi ince bir sızı
Son mektubu sanki yarin, yazısı iyice soluklaşmış
Harfler kavuşmuş birbirine; gözler donuklaşmış
Anladım ki artık yârin kendisi gelecek
Gözlerimin yaşını mendiline silecek
Ruhumu yâr gelene kadar sakladım
Akşamdan sabaha yaşın yaşın ağladım.
Gel ey sevgili, gel!
Gel ki ruhum ruhunla kucaklaşsın
Bu diyardan birlikte uzaklaşsın.
Âşık SEYHANÎ
Sekiz ay oldu sıladan ayrılalı
Kalbim yaralıdır, gözlerim yaşlı,
Yolum açık ama bahtım karalı.
Kaşların yay, kirpiklerin ok olmuş
Bağrımı deler de yaralar beni.
Engin deryalar gibi gözlerine
Kapıldım girdaba, daldım özüne,
Çırpındıkça hablar taştı yüzüne
Kaşların yay, kirpiklerin ok olmuş
Bağrımı deler de yaralar beni.
Ebri nisanla yıkanmış leblerin,
Arasından parlıyor incilerin,
Öpem leblerine değen ellerin.
Kaşların yay, kirpiklerin ok olmuş
Bağrımı deler de yaralar beni.
Sen yürüsün altında inler toprak,
Nasıl çatlamış, bak ne kadar kurak
Ahımdır sebep suyunu alarak.
Kaşların yay, kirpiklerin ok olmuş
Bağrımı deler de yaralar beni.
Bu zilletlere sensin yine illet
Bak gözlerime de sevgimi seyret,
Ne haldeyim, dinle kalbimi, fikret
Kaşların yay, kirpiklerin ok olmuş
Bağrımı deler de yaralar beni.
Allar seni açar karalar beni,
Eller sana güler karalar beni,
Beni sana bağlar, teninin beni.
Kaşların yay, kirpiklerin ok olmuş
Bağrımı deler de yaralar beni.
Âşık SEYHANÎ