Eğitim Sitesi

Gel! Şiiri

Gel!

Selam gönderirdim baharda

Haber alırdım hazanda

Her gülenden mutluluk, her eğlenceden neşe

Her çiçekten bir koku taşırdı

Uzak diyarlardan gelir, dağı taşı aşardı.

Güneşin ışıltısından, suyun şırıltısından

Kuşların cıvıltısından sevdiğimin mutlu olduğunu anlardım

Mektup elimde sevincimden yaşın yaşın ağlardım



Güneş karanlığı aralar

Günler günleri kovalardı

Her gün arefe gibiydi

İple çekerdim bayramı

Bir gün haber gelecekti

Bağışlayacaktı felek sevenleri

Bağlayacaktı aşkı aşka...

Başkaydı bu sefer, bu bayram bambaşka

Her bayram sevdiğimin geleceğini anlardım

Sevincimden yaşın yaşın ağlardım.



Bu aşk böyle sürüp gitti uzaktan uzağa

Kavuşturmadı kader, düşürdü tuzaktan tuzağa

Bir kâğıt tutuşturdular elime yazısı kırmızı

Kalbimden başlayıp sardı tüm bedenimi ince bir sızı

Son mektubu sanki yarin, yazısı iyice soluklaşmış

Harfler kavuşmuş birbirine; gözler donuklaşmış

Anladım ki artık yârin kendisi gelecek

Gözlerimin yaşını mendiline silecek

Ruhumu yâr gelene kadar sakladım

Akşamdan sabaha yaşın yaşın ağladım.



Gel ey sevgili, gel!

Gel ki ruhum ruhunla kucaklaşsın

Bu diyardan birlikte uzaklaşsın.

Âşık SEYHANÎ Şiirleri

  

Hümeyra Turan Çok güzel hocam.Normalde uzun şiirleri okumaya üşenirim ama sizinki bi başka :D

hüseyin herkese tavsiye ederim.ÇOK GÜZEL

Yazılan son 2 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 2 yorum yazılmış.

Benzer Âşık SEYHANÎ Şiirleri:

Uyanamadın İstanbul!

El ayak tutmaz, vücut yerde sürünür

Âlem acır hâle, hep zavallı görülür

Aydınlık karanlığa, karanlık aydınlığa bürünür

Ben çareyi buldum, uyanamadın İstanbul!



Dil söyler, hâl çırpınır, ses çıkmaz şaha

Gözden kan dökülür başlar eyvaha

Alın toprakta, medet eder Allah’a

Ben çareyi buldum, uyanamadın İstanbul!



Umut fakirin ekmeği, hâyâl tuzu

Yazan bozar, bozan yazar, böyle alın yazı

Hayat henüz oynamadı son kozu,

Ben çareyi buldum, uyanamadın İstanbul!



Mazlum kanser olmuş verem olmuş kime ne…

Ne ah etti kâr ne vah dedemle nineme…

Halimi havale ettim bilinmezi bilene,

Ben çareyi buldum, uyanamadın İstanbul!



Allah isterse zerreyi kürre, küreyi zerre eder

Zehri şifa eder, bertaraf olur keder

Gönlünü ferah tut, etme kendini heder

Ben çareyi buldum, uyanamadın İstanbul!



Herkesin derdi kendine yeter

Berikinin derdi öbüründen de beter

İlâhi yumruk bir gün diyecek :”Yeter!”

Ben çareyi buldum, uyanamadın İstanbul!

Âşık SEYHANÎ

Lanet Olsun!

Gönül kuşum artık uçamaz oldu

Kanadını kırana lanet olsun

Kendine bir yuva açamaz oldu

Yuvasını bozana lanet olsun!



Gönlüme girdiler anlayamadım

Sevgimi çaldılar ağlayamadım

Gülümü aldılar koklayamadım

Yetim bırakanlara lanet olsun!



Bahar geldi sandım çiçek açınca

Dostu buldum sandım gülü atınca

Yandım yok oldum gülücük saçınca

Gönle tuzak kurana lanet olsun!



Seyhanî ağlar, zor güler; yâr güler

Kan akar, can gider; canansa güler

Güller solar, bülbül ölür; aşk kalır

Aşktan mahrum zalime lanet olsun!

Âşık SEYHANÎ

Hayâl

Bakışlar sabit, bir şeyler aramakta

Elem, sevinç, ümit, yeis var orada

Kaşlar çatık, dudaklar gergindir arasıra

Bütün bunların sebebi sensin be hayâl



Fakir zengin olur seninle

Köylü ağa olur, tesbih elinde

Memur ise amir yerinde

Hayata neşe katan sensin be hayâl



Kızlara gelinlik giydirirsin,

Bekârları hemen evlendirirsin,

Aşığı maşuğuna kavuşturuverirsin

Sen olmazsan nasıl yaşarız be hayâl



Önümde güzel bir âlem kurulu

Orada herkes güleç, hertkes mutlu

Hayatını yaşa, düşünme sonu

Hayata neşe katan sensin be hayâl



Seninle ben hep mutlu oldum,

Sende hep iyiyi güzeli buldum,

Ne kadar kötülük olsa hayra yordum,

Sen olmazsan nasıl yaşarız be hayâl



Beni hiçbir zaman yalnız bırakmadın,

Çoğunlukla da namazda niyazda yakaladın,

Aşkı getirip aklı seyahate çıkardın,

Sen benim başıma bela mısın be hayâl



Tahayyül ederken onun hayâlini âlemi hayâlde,

Devamlı sevda ateşi yanıyor güzel gözlerinde,

Dudaklarına koyduğum sıcak bir buse bile

Senin sayende oldu sağol be hayâl.



Seyhânî artık bırakacak hayâli

Çünkü hayâl ediyor gerçek hâli,

Gerçek hayat onun için oldu tâli

Gerçek hayâl oldu, hayâl gerçek olsun,

Hayâl gerçek olsun, dua et be hayâl!

Âşık SEYHANÎ

Gel! Şiiri