Bekliyorum
Gönlümün kapısına karlar yağdı bu akşam,
Ellerim, birbirine kenetlendi bak yine.
Gözlerim, buz ayazı vurmuş tenha yollarda…
Bekliyorum, gelip kışımı bahar edersin diye…
Bilmezdim bu hasretin böyle soğuk olduğunu,
Kardan beyaz yollar çizip duruyorum gönlüme.
Zemheride zehir gibi tadarken yokluğunu,
Bekliyorum, gelip kışımı bahar edersin diye…
Turan AKBULUT Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Ademoğlu
Malîk-ül Mülk yaratır, seni bir tohum yapar,
Özünü nutfe yapıp, sonra dünyaya atar.
Toprağın olur anan, merhametle kuşatır,
Can suyu olur baban, büyütür insan yapar.
Hak Teâla yaratır, “Ademoğlu” der sana,
Sonra tutar indirir, meşakkat dünyasına,
Sen nefsini yerdikçe;nazar eder aslına,
O zaman erişirsin, insan olma vasfına.
Yüce Mevlâ çağırır, beş vakit huzuruna
Kâbe’ye nur indirir, dağıtır kullarına,
Sen yüzünü dönersen; o nur dolar bağrına,
Yıkar seni, arıtır, uzak eder nârına.
Turan sana kul olsa, başka bir şey istemez,
Servilere dal olsa, her rüzgârda inlemez!
Yol bilenler hep susar, herkese sır söylemez,
Hâl’den bî haber olan, Hak sözünü dinlemez!
Turan AKBULUT
Seninle
Seninle bir an bile
Geçmesin sakın boşa
Al eline kalemi
Yaz beni baştan başa.
Eğer kayarsa gözlerim
Gözlerinden öteye
Hiç acıma canıma
Vur beni taştan taşa
Turan AKBULUT
Şehit Ve Annesi
Anne!
Tatlı rüyalar anneciğim…
Bu sabah uyandığında
“Bir rüya gördüm!” diyeceksin
“Rüyamda oğlumu gördüm!
Aslanımı, ciğerparemi,
yavrumu gördüm!”
ahh, canım annem!
Ne güzel okşardın saçlarımı…
Yanaklarıma sıcacık öpücükler kondururdun
Canımla beraber acırdı canın,
Sanki, ellerinde atardı yüreğim.
Ben hasta olsam senin için yanardı,
Üzüldüğümde yüreğin kanardı da
Belli etmemeye çalışırdın
Ama, hep o gizli gözyaşların
Ele verirdi seni…
Onu da ben belli etmezdim.
Anacığım!
Dilimde türkü gibiydin
Yanık mısralarım vardı senden yana
Adını andığımda yüreğim bir başka yanardı
Ana.
Senin yandığın gibi hani;
Adımı andığın zamanlarda…
Sen benim en temiz yanımdın,
Taze baharım gibiydin ana!
Seninle açardı güllerim,
Seninle yeşerirdi yollarım,
Sensiz ötmezdi bülbüller
Sensiz kokmazdı karanfiller
Senin olmadığın yerde
Her yanımı örümcekler sarardı benim
Senin tılsımlı nefesin beni canlandırırdı
Arınırdım, ak pak olurdu her yanım;
Senin elinin değdiği yerde…
Canım anam!
Gözümün nuru, gönlümün baharı anam!
Cennetler saklıydı senin ayaklarının altında…
İşte, ben gördüm o cenneti ana!
Kim getirdi sana o kara haberi bilmem!
Kim dedi “oğlun öldü!” diye
Ben ölmedim ki ana!
Bilmez mi o kara haberciler
Şehitler ölmezler!
Ben ölmedim ana!
Aha, yanı başındayım
Sen şimdi tatlı tatlı uyusan da
Ben hep geleceğim.
Sana dokunamadan,
Ellerini öpemeden,
Başımı dizine,
Yanaklarımı yanaklarına koyamadan
Sıcacık bir nefes bırakacağım yanı başına;
Beni her andığında…
Hadi, kaldır başını!
Soranlara “Ölmedi benim oğlum!” de,
Gerçi anacığım, eller bu sırrı bilmezler;
Şehitler ölmezler!
Sakın bir daha ağlama olur mu!
Sakın yüreğini dağlama!
Aman ha anam!
Sakın bir daha karalar bağlama!
Sen bir şehit anasısın…
Hani, hatırladın mı?
Beni uğurlarken evin kapısında
“Güle güle git oğul,
seni ben vatana kurban adadım
ya şehit, ya gazi ol!” demiştin…
bak yine sözünü tuttum senin
vatana siper oldu bedenim!
Kör kurşun yüreğime saplandığında,
Önce “Allah!” dedim
Sonra, adını andım ana!
Bir görmeliydin beni o anda,
Senin oğlun olduğumu bildi herkes,
“Öyle ananın böyle oğlu olur!” dediler
bedenimi yıkamadan toprağa verdiler…
hani, sen bilirsin ya anacığım,
Şehitler ölmezler!
Kurban olurum anam
Ağlama!
Yüreğini dağlama!
Sakın ha gözümün nuru
Karalar bağlama!
Yakışmaz sana karalar bağlamak,
Yakışmaz bir şehidin anasına ağlamak!
Yarın günlerden yirmibir ocak
Benim doğum günümdü hani…
Biliyorum, yine koşarak geleceksin yanıma
Fatihalar, Yasin-i Şerifler okuyacaksın
Ruhuma.
Senin de başında bembeyaz bir örtü olsun,
olur mu ana?
Mezar taşımın üstündeki kar kadar beyaz…
Ey benim güzel anam!
Yarın, başucumda otur biraz…
Turan AKBULUT