Bekliyorum
Gönlümün kapısına karlar yağdı bu akşam,
Ellerim, birbirine kenetlendi bak yine.
Gözlerim, buz ayazı vurmuş tenha yollarda…
Bekliyorum, gelip kışımı bahar edersin diye…
Bilmezdim bu hasretin böyle soğuk olduğunu,
Kardan beyaz yollar çizip duruyorum gönlüme.
Zemheride zehir gibi tadarken yokluğunu,
Bekliyorum, gelip kışımı bahar edersin diye…
Turan AKBULUT Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
O Çirkin Yüzler
Baktığım her yerde o çirkin yüzler
Kaçtıkça kovalar dururlar beni.
Bir nefes miktarı durayım desem
Kör kurşunla acımaz, vurular beni!
Yüzüme dostturlar, arkadan hain,
Güvensem yüzüstü koyarlar beni.
Yanımda bir kuru soğanla gitsem
Kazıpta mezarda soyarlar beni!
Turan AKBULUT
Annem
Seninle olmak çok güzel,
Sensizlik büyük kayıp.
Özlenen sen değilsen
Özlemek bile ayıp…
Sen yoksan içinde
Her kelime anlamsız,
Her yol tarumar,
Her düzen harap
Sensiz,
Gerçek sandığım
Her düşünce bir serap
Sensin
Her yarımın öbür yarısı,
Her yalanın gerçeği,
Her gecenin gündüzü.
Sensiz
Her yol yokuştur.
Sensin her yokuşun düzü.
Anne,
Damarımda gezen kan
Yüreğimde atan sensin.
Eğer gözüm görüyorsa
Gördüğüme bakan sensin.
Sen cennete kapısın
Sen gözlerime nur.
Sensiz her güzel çirkin
Seninle ayak baş olur.
Senin duan şifadır
Bedduan yalnız sitem
Senin gönlün bir umman
Sözlerin dermandır annem.
Senin hasretinden hep
Yüreğimdeki ateş.
Senin yüzünden alır
Işığını dolunay
Senin yüreğin kadar
Isıtmaz beni güneş.
Sensin her başın tacı
Ve her derdin ilacı
Seninle aş olur zehir
Sensiz tüm tatlar acı!
Senden ayrı kalmanın
Adıdır gurbet.
Sensiz bir yaşantının
Sonudur zulmet.
Anne,
Senin duanla gelir
Evladına nur,
Seni sevdikçe
Ulaşır bana rahmet.
Ne büyük bir şereftir
Anneye evlat olmak.
Kim bilir,
Ne mükemmel duygudur
Bir Peygamber doğurmak.
Mukaddes annelerimize…
Turan AKBULUT
Efkarlı Öykü
Gözlerinde toplanmış hayatın buğusu
Dudaklarında sitemler,
Yüreğin, yaralı bir kuş gibi
Kanat çırpar kafeslerde.
Hürriyet nameleri şakır dilin
Ellerin tutunacak dal arar,
Sırtında hayatın en ağır yükü
Bu seninki, çok efkârlı bir öykü…
Bir yudum sevgi alsan eline,
Kana kana içer susuz yüreğin,
Başını koyacak şefkatli bir omuz,
Sığınacak bir gölgedir dileğin.
Kucağında büyütmüşsün ızdırap çocuğunu
Daha ilkbaharında fidanken
Rüzgâra vermişsin tomurcuğunu…
Bakışların ufukları delecek,
Sitemin doruklarda geziyor
Damla damla suluyorsun gülleri
Unutmak ister gibi yaşanmamış dünleri.
Çığlığın kuyuların en dibinden geliyor…
Dizlerin çırpınmaktan delinmiş
Meğer bu vefasız hayatın
Tüm dertleri seninmiş…
Sır dolu bir sandığa dönmüş yüreğin,
İçinde fırtınalar koparır umman.
İndirmiş yelkenleri gözlerinde gemiler,
Dudakların feryatları fısıldar…
Yolların dikenlere bezenmiş,
Ayakların dolaşır serseri çalılara
Dur ey güzel yüzlü ceylan
Çıkma bu çetrefilli yollara…
Yıllardır sığındığın sükût limanlar
Şimdi dalga dalga vurur sahile,
Seni yaşamaz artık mısralar
Anlatmaksa nafile…
Çöz artık birer birer atılmış düğümleri
Yakana yapışan ellerden kurtul!
Sen, sen ey dalgalı deniz
Gel bu sakin limanda durul…
Eğer bir parça huzursa aradığın,
Şefkatli bir kucakta kaybolmak istiyorsan…
Vefalı bir omuzda uyumaksa dileğin,
Sıcak bir dokunuşa hasretse ellerin
Artık bu karanlık düşlerden uyan…
Gönlündeki buzları sevginle erit,
Bu karanlık geceyi aşkınla dirilt.
Turan AKBULUT