Böyle Severim
Hep seni övmekten
Yaralı dilim
Fail-i meçhul
Bütün şiirler benim
Haydar Şahinbay
Haydar ŞAHİNBAY Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Memleket
Bu memleket sevilmez mi efendiler
Toprak su hava şu yeşil ağaç
Mavi denizlerin yeşil köpüğü
Çilesi çamurun, çayın demi
Yosunu ırmağın, börtü böceği
Bu memleket bu vatan sevilmez mi
Bizi azat etseler de
Diyelim korkunç elleriyle assalar
Tükürseler Kocaman ağızlarıyla
Yine sevilmez mi bu ateşin kızılı
Ve bu rüzgar bu iklim
Bu memleket sevilmez mi efendiler
Allı pullu acılar işlese de ciğerlerimize
Doğduğum bu toz toprak
Belendiğim bu höllük
Kavak ağaçları çam kokuları
Bu memleket sevilmez mi efendiler
Bu açlık bu susuzluk
Askeri sivili alnının teri köylünün
İşçinin elinde nasırıyla
Ekmeğinin kokusuyla
Zulmünün de yarasıyla
Alevi'siyle Sünni'siyle
Bu memleket sevilmez mi beyler
Sevgilinin hası nazı
Aşkın onulmaz acısı gibi
Bu memleket beyler bayanlar
Bu memleket elbet çok sevilir
Yeter ki insan olsun herkes
Yeter ki her memleket gibi
İçinde insan olsun
Haydar ŞAHİNBAY
Haydar ŞAHİNBAY
Gölgeden Kesit
Yağmur sesi kıvrıldı kaldırımlara
Upuzun ışıklara yenik düştü gölgeler
Koyu mavi ölümler geçti geceden
On ikiden sonra dile geldi bulutlar
Sıyrıldı aşk şarkıları umudundan
Vurulup göğsünden taze yıldızlar
Tuzu ekşidi siyahın aldı hırsını ışıktan
Bir hiç var içimde dipsiz bir hiç
Küçüldü sokaklar evler bir avuç
Uzaklara sarıldı yaralar gözünü kırpmadan
Ve kapalı bütün yollar
Gökte ağır bir koku
Her gürültüye boyun eğiyor sunaklar
Başımda dönen teleksiz kuşlar
Islak yerde yatıyor demir mazgallar
Grinin yedinci tonunu kaldırıyor deniz
İpek bir hüzün besliyor caddeler
Uykuya belemişler bu şehri
Nehirler geçiyor gemiler
Üstü açık kamyonlar akıp gidiyor
Şarıl şarıl titreyen kaçaklar
Konacak bir dal arıyor başları sersem
Nefesinde ağlıyor pencerelerde nağmeler
Ve ben, çayıma dem katıyorum şiirlere inat
//h.şahinbay//
Haydar ŞAHİNBAY
Değil Mi...
Ezelden beri sözün aslı özdür
Güneşi toprağa gömsen de közdür
Hamuru fırında pişiren maya değil mi
Özlemi bir yele atsan da
Ayrılığı icat eden aşk değil mi
Derinlerden daha derin var
Her zararda bir kar var
Suyu içsen de seli yabana atma
Çıraya alevi veren ateş değil mi
İnsan içinde insan var
Çaputtan türlü türlü urba olsa da
Güle rengi veren kök değil mi
Sokaklar bazen küser bu kente
Her şeyin bir sebebi var bilmem nerde
Şaraba kırmızıyı veren el değil mi
Açar karanlıkta Zühre yıldızı
Avuçlarımda düşlerin yer açar
Feleğe ne kadar ah etsen de
Yaşamı ölüme biçen bir soluk değil mi
Kalem kendini şah sanırsa
Mısrada heceyi yok sayma
Şiire söz veren harf değil mi
Gün gelir amansız bir dar´a düşersen
Alma kara cahilin fikrini
İnsanı kamil kılan akıl değil mi
Zamansız çiğler kanar ellerimde
Yarama tuz eken gülüşün olsa da
Yürekte zehrini döven
Saçındaki kara değil mi
Gözlerimdeki yaşı suyla yıkasan da
Aynaya fikir veren yüz değil mi
Buluta yağmuru gök çalar
Marifet fırçayı doğru tutmak
Gerçek tene kafeste sahip çıkmak
Sırrı ele veren dil değil mi
Çirkini kenara atıp güzele koşma
Yarımı tam yapan da yarım değil mi
Haydar Şahinbay
Haydar ŞAHİNBAY