Eğitim Sitesi

Şuh Beyit Şiiri

Şuh Beyit

Yalnız asırların bostanında gül oldu Leyla
Aşka su dolup arıklar, yol verdi Mecnuna

//h.şahinbay//

Ey gözyaşım çölün gıybetine güle umuttun
Sen beni ayrılığın susuz bostanında unuttun

//h.şahinbay//

İpi boynunda himaye etti şuh bir kadın
Sırra kadem bastı adı zühre yıldızının

//h.şahinbay//

Bulutların yağmura tahammülü yokken
Her damlayı içiyor yeryüzü karnı tokken

//h.şahinbay//

Aynadan, masumun simasına tüküren
Kemale erer mi ah’ın eksenine giren

//h.şahinbay//

Yürekten bir ah çekip yutkundu
Sağıp bulutları baştan aşağı yundu

//h.şahinbay//

Haydar ŞAHİNBAY Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Haydar ŞAHİNBAY Şiirleri:

Eylül

Bu sabah eylül geldi duydun mu
Bir masalın son sayfası yırtıldı
Erken kapanan kapıların kilidi
Sana uzak bir ayyaşın kirli ceketi
Kirpiklerinden avuç içi yağmur döküldü
Duydun mu
Çulsuzun biriyim
Ve ağır bir mutsuz
Böyle bir anda bize katılmış eylül
Ateş acıyı yakmaya gelmiş
Serseri bir ecel
Bende sınamaya gelmiş ölümü
Evrenin sırrını çözmeye
Aşk derine inmeye
Seher yarayı kesmeye gelmiş
Matem geceme gözünü dikmiş
Ve yas yatıya gelmiş
Söz vermiş kuru otlar yeşermeye
Umutlar söz vermiş sönmeye
Kansız bir çaput bağlanmış toprağa
Duydun mu
Duman çökmüş gecekondulara
İsi genzini yakıyor çocukların
Bir baba ekmeğini alaca karanlıkta ısıtıyor
Duydun mu
Sarı papatyalar dökülmüş denize
Deniz yosun kokuyor
İtalyan bandıralı bir vapur
Düdüğünü çalmış bir Afrikalı bir kızın gözlerine
Karınca kuşlara küsmüş
Telekleri tellere takılmış bir martının
Duydun mu
Şairin kalemini gasp etmişler
Kıçına da iki tekme atıp
İtmişler suyun çamuruna duydun mu
Bu kaçıncı eylül aşka naralar atan
Güneşin soysuzluğunu yudumlayan duydun mu

Haydar Şahinbay

Haydar ŞAHİNBAY

Üçte Bir Gibi

Noktada zerre gibiyim
Nokta yetmiyor bana,
Noktada cümle gibiyim

Tarihte bir şiir gibiyim
Mısra kesmez dilimi
Şiirde başlık gibiyim

Zamansız yara gibiyim
Söz geçmez yar’a
Yar’da bir ölü gibiyim

Pervanede mum gibiyim
Mum dibine ışık vermez
Mumun Alev’i gibiyim

Denizde kum gibiyim
Kum suda solar
Kumu öven balık gibiyim

Her zararda bir kar gibiyim
Yağmur kara küser
Karda iz gibiyim

Aşkta iki göz gibiyim
Göz her doğruyu görmez
Işıkta bir kör gibiyim

Zülfünü tarayan kadın gibiyim
Kadına adam denmez
Kadında insan gibiyim

Bir nefeste ney gibiyim
Ney derdi körükler
Cihanda bir şey gibiyim

Suyu okuyan derviş gibiyim
Derviş abdaldır
Abdal’a ermiş gibiyim

Göklerde uçan kuş gibiyim
Alemden göç eder kuşlar
Kanatta bir öç gibiyim

Ağızda dolaşan dil gibiyim
Dil kötü söyler
Dilsiz lal gibiyim

Hak’ta bir kuyu gibiyim
Kuyu derin olur
Kuyuda delilsiz suç gibiyim

Ateşin harında kor gibiyim
Gönlü yakar kor
Korda kül gibiyim

Mahzende şarap gibiyim
Şarap deliye akıl verir
Kadehte ders gibiyim

Ellerde karnı tok gibiyim
Tok kıymet bilmez
Yoksul sofrasında aç gibiyim

Dağ başında yel gibiyim
Yel yüksekten eser
Alçakta sel gibiyim

Denizde bir ağ gibiyim
Ağ pusuda can alır
Ayakta bir bağ gibiyim

Başta bir fes gibiyim
Fes de bir dindir
Bende herkes gibiyim

Kafeste ten gibiyim
Tende can vardır
Ben canda sen gibiyim

//Haydar Şahinbay//

Haydar ŞAHİNBAY

Deliler Gördüm

Bir noktada duruyorlardı ayaküstü
Güneşten otobüslere biniyorlardı
Başlarında bereleri
Birbirlerine ne diyorlardı
Deliler gördüm
Aşkın harflerini unutmuş
Başlarında huni
Gözlerinde ayrılık
Deliler gördüm
Ölmeye delili yok
Başları dönmüş
Avuçlarında dikenli gül
Deliler gördüm
Ağızları dilsiz
Kulaklarında küpe yok
Kimi mühendis
Kimi doktor
Kimi aşık
Deliler gördüm
Bir çölde bir deniz her biri
Deryada kanatsız martı
Açılmamış sayfalar var yüreklerinde
Susunca dinleyen yok
Deliler gördüm
Dilinde kemik
Sözünde yalan yok
Kuşlara yem veriyorlardı
Kedilere süt
Deliler gördüm
Göklere maviler eken
Yağmurdan yıldızlar söken
Nice deliler gördüm
Akları tam başlarında

Haydar Şahinbay

Haydar ŞAHİNBAY

Şuh Beyit Şiiri