Faysal Baltacı Sevgili Nafiz Yılmaz bey nereye gitsekte gene İstanbulu özlüyoruz. İstanbula yazdığınız bu güzel şiir için çok teşekkürler. Emeğinize sağlık.
Bu Koca Şehir İstanbul
BU KOCA ŞEHİR İSTANBUL
İstanbul bu koca şehir
Yutuyor insanı amansızca
Direnmek istesende çaresiz
Duramıyorsun ayakta
Hiç bir güzelliği neşesi
Saflığı kalmamış besbelli
Bir sevgi bile bulamazsın
Dolaşsan bu koca şehirde
Hani o şâheser istanbul
Derlerdi ya taşı toprağı altın
Herkezi inadırırlar beni aldatamazlar
Yaşanan günler koca bir çile kahır
Şiirlerde romanlarda güzelliğinden bahsedilir
Tasını tarağını toplayan çıkarda gelir
Amaçları farklı yaşamaktır üstün olmaktır
Umduğunu bulamayanlar çok kötü yanılır
Hiç bir şeyin ağız tadını alamazsın
Yaşadığın topraklardaki kadar
Dert tükenmez hiç zulüm bitmez
İstanbul'da çektiğin yaşadığın kadar
Kurulmuş ihtişamlı yerlerde kutlar sofrası
Safları garibanları içine çeker bekler tuzakları
Vurduları zaman öyle bir vurularki acımaksızın
Feleğin şaşar kalır hem vallahi hem billahi
Bence dostlukların yaşaması candan önemli
Ne görkemli olsun istemem nede fantazi
Sen ben o öteki olursa korkmadan yürekli
Hiç kimseyi ezmeler yıkamazlar inanki
İstanbul şimdi bir beton yığını olmuş
Görkemliliği güzelliği bitmiş yok olmuş
İstanbul'da yaşamak çok büyük sabırmış
Gelende gidende rezilliği görmüş şaşırmış
Nafiz YILMAZ
Nafiz YILMAZ Şiirleri
Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.
Benzer Nafiz YILMAZ Şiirleri:
ATATÜRK SEVDALISIYIZ
Sen kim oluyorsun yüzsüz utanmaz yobaz
Giriyorsun söyle ALLAH'LA benim arama
Sivri dilini uzatıyorsun yalanla birde harama
Bu ülkeyi başıboş sahipsiz mi kaldı sanma
Bizler ATATÜRK’ÜN neslindeyiz sevdalısıyız
XXX
Sulandı bu topraklar Atalarımızın oluk oluk kanlarıyla
Ceddimizle övünürüz çıkarız uzaylara fezalara
Bilimle ilimle aydınlanırız düşeriz ışıklı yollara
Senin beyninde kalmış bir kez karanlık ortaçağ
Bizler ATATÜR’ÜN emrindeyiz izindeyiz
XXX
Sarıldınız kara çarşaflara türbanlara görünmez peçelere
Kirli sakal uzattınız sarıkla şalvarlarla girdiniz cübbeye
Dini alet ettiniz soktunuz çıkarla bulaştırdınız siyasete
Bunu pahalı ödeyeceksiniz canınızla hem de bedeninizle
Bizler ATATÜRK’ÜN özündeyiz sözündeyiz
XXX
Hangi hakla diyorsun cehalete esarete var özgürlük
Sürüp gidecek mi sandın saltanatın kısa bir ömürlük
Milletin sırtında kambur oldunuz taşınmaz bir yük
Anlayacaksınız bu ülkenin vazgeçilmezidir lâiklik
Bizler ATATÜRK’ÜN dilindeyiz bekçileriyiz
XXX
Yılmaz’ım utanır oldum bu çirkefleşmiş düzenden
Halkını kandırarak arsızca edepsizce gelip gezenden
Tanık oldum tahammülü kalmayıp canından bezenden
Ödün vermeyiz asla bir an bile vazgeçmeyiz cumhuriyetten
Bizler ATATÜRK’ÜN gözündeyiz askerleriyiz
Nafiz YILMAZ
Nafiz YILMAZ
BU KOCA ŞEHİR İSTANBUL
İstanbul bu koca şehir
Yutuyor insanı amansızca
Direnmek istesende çaresiz
Duramıyorsun ayakta
Hiç bir güzelliği neşesi
Saflığı kalmamış besbelli
Bir sevgi bile bulamazsın
Dolaşsan bu koca şehirde
Hani o şâheser istanbul
Derlerdi ya taşı toprağı altın
Herkezi inadırırlar beni aldatamazlar
Yaşanan günler koca bir çile kahır
Şiirlerde romanlarda güzelliğinden bahsedilir
Tasını tarağını toplayan çıkarda gelir
Amaçları farklı yaşamaktır üstün olmaktır
Umduğunu bulamayanlar çok kötü yanılır
Hiç bir şeyin ağız tadını alamazsın
Yaşadığın topraklardaki kadar
Dert tükenmez hiç zulüm bitmez
İstanbul'da çektiğin yaşadığın kadar
Kurulmuş ihtişamlı yerlerde kutlar sofrası
Safları garibanları içine çeker bekler tuzakları
Vurduları zaman öyle bir vurularki acımaksızın
Feleğin şaşar kalır hem vallahi hem billahi
Bence dostlukların yaşaması candan önemli
Ne görkemli olsun istemem nede fantazi
Sen ben o öteki olursa korkmadan yürekli
Hiç kimseyi ezmeler yıkamazlar inanki
İstanbul şimdi bir beton yığını olmuş
Görkemliliği güzelliği bitmiş yok olmuş
İstanbul'da yaşamak çok büyük sabırmış
Gelende gidende rezilliği görmüş şaşırmış
Nafiz YILMAZ
Nafiz YILMAZ
KAYBOLURUM
Yaralı yüreğimde
Açan gelincik
Tarlaları
Tılsımlı durur
Rüzgarlarla dertleşir
Güneşle konuşur
Uçsuz bucaksız
Ormanların
Başı mamur
Kayaların
Geçit vermeyen
Irmakların
Akan sesinde
Yalnızlığım
Çilekeş bedenimde
Omuzlarıma vurulmuş
Ağır yükün
Taşıyamıyacağımı
Bilsemde
Sürüklenir giderim
Bir bilinmeze
Vakit akşam olur
Kör karanlıklar
Sızlatır içimi
Kendimi salarım
Ovaların sesizliğine
Koyunların çıngırak
Sesini duyarım
Çobanların türkü
Nağmelerini dinlerken
Süzülerek avunurum
Geceyi yırtan
Uğursuz baykuşların
Her defa ötüşünde
Ürperir
Korkuyla karışık
Kaybolurum
Kolay geçmek bilmez
Saatler dakikalar
Ay ışığında
Parlayan yıldızlarla
Sesizce konuşurum
Karabasanlar sarar etrafımı
Bedenim ruhumdan
Ayrılır
Bu işkence nöbetinde
Sabahı zor bulurum
Gün ışığı ile
Aydınlanırım
Bulutlarla hüzünlenir
Kaybolurum
Nafiz YILMAZ
Nafiz YILMAZ