Çamur
Gafletle heba olmuş yılların,
Galibini bilemem.
Kölesiysen günlük hesapların
Hür yaşadın diyemem.
Börtü böcek,
Çalı çırpı,
Velhasıl canlı cansız mevcudiyet,
Kendince bir mana kattı zamana,
Bir imge düşürdü mekana.
Ya sen...
Sen ki!
Eşrefi mahluksun,
Hem de ne mahluk!
Övülmüşsün Furkan'da;
Balçıktan etin kemiğin,
Necis,
Cıvık...
Bu menşede,
Övgülük neyin var?
Düşün bir daha,
Bin daha düşün hele!
Elması adi taştan,
Nergisi iğreti ottan,
Bülbülü sıradan kuştan,
Balı mütenevvi cüruftan,
Mümtaz kılan;
İdrak et ki !
Şavktır,
Itırdır,
Sadadır,
Çeşnidir...
Hepsini ala kılan;
Duygularındır,
Bakışındır,
İradendir...
Kıymet biçtiklerin var ya...
Habersiz halden.
İşte böyle;
Hilkatindeki,
Balçığı da ulvi kılan,
Bil ki !
Ruhul rahmandır.
Beşeriyeti;
Hayvanattan,
Bilcümle nebattan,
Yegane kılan,
Takvadır,
Maneviyattır,
Cesarettir,
Aşktır...
Nihayetinde yaşam,
Çetin bir imtihandır.
İte hoşt deyip!
İtleşene puşt demeyen,
Merkebe çüş deyip!
Nefsini tuş etmeyen,
Ruhuna isyankar,
İblise yoldaştır.
Şükrü tatmamışsa dilin,
Secdeye değmemişse alnın,
Aslına rücu etmiş bedenin;
Kalpte kibir,
Göçürmüş ruhunu,
Şimdi elde sermayen,
Altı üstü bir topak,
Pörsük toprak,
Velhasılıkelam;
Finalde,
Mizanda,
Çamur kalmıştır...
Sinan Enç
Sinan ENÇ Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Utku
Bir tıfıl tohumun toprağa
Anlam kattığı gün bugün !
Mutsuzluğun
Umutsuzluğun
Yoksulluğun
Sırra kadem bastığı gün bugün !
Meşakkatle büyümenin
Kabuğunu kırmanın
Direnmenin
Ben de varım diyebilmenin
Destanlaştığı gün bugün !
Engelleri aşmanın
İçin için coşmanın
Bedeninden taşmanın
Göbeğinde yaşamın
Vacip olduğu gün bugün !
Karanlıkla çarpışmanın
Şems ile buluşmanın
Hedefe odaklanmanın
On İkiden vurmanın
Tebşir olduğu gün bugün !
Kara toprağın ak pak örtüsü
Sevginin şefkatin yalın örgüsü
Yazarların öyküsü
Ozanların türküsü
Notalara döküldüğün gün bugün!
Kinin sevgiye
Nefrettin muhabbete
Gaflettin vefaya
Hasımlığın hısımlığa
Dönüştüğü gün bugün !
Etle tırnağın
Tekbirle kulağın
Gözle ışığın
Yağmurla sahranın
Gurbetle sılanın
Buluştuğu gün bugün !
Uzakların yakına
Dertlerin devaya
Bakışların sevdaya
Güvercinin yuvaya
Tomurcuğun çağlaya
Yakıştığı gün bugün !
Kemençenin curaya
Zeybeğin horona
Ellerin havaya
Herkesin halaya
Tutuştuğu gün bugün !
Kavgaların barışa
Lüpçülüğün civanmert bir yarışa
Tekamül ettiği gün bugün !
Cühelaya agahın
Meczuba ıslahın
Musaba salahın
Mazluma fellahın
Nasip olduğu gün bugün !
Tutsaklara necatın
Siniklere şecaatin
Bedbinlere mürüvvetin
Akvama devletin
Cumhura cumhuriyetin
Halkıma hürriyetin
Tecelli ettiği gün bugün !
Sinan Enç
Sinan ENÇ
Sevgilimin Adı
Ben bir kapalı kutu
İçimdeki bilinmez
Akar hicran yüreğime
Dışarıdan sezilmez
Gülerken yüzüm
İçim kan ağlar
Doluyum bulut gibi
Gölgemde üşür dağlar
Ben benle küskünüm
Kimseye yok sözüm
Karasevdayla yanarım
Sevgilimin adı ölüm....
sinan enç
Sinan ENÇ
Gidenin Ardından
Gül teninin kokusunu solumak
Hayal oldu tabibim ne diyeyim
Sinenin üstüne başımı koymak
Mazi oldu baş tacım ne diyeyim
Buz tutmuş sana geldiğim tüm yollar
Taş kesmiş sana sarıldığım kollar
Öptüğün o gözler şimdi kan ağlar
Çavlan oldu gözlerim ne diyeyim
Bir netameli zemheri ayında
Bu ne kutlu hicret Çalap yolunda
Yattığım sadır şimdi hâk bağrında
Firak oldu kısmetim ne diyeyim
Yıllar yılı dolaşsam diyar diyar
Bilmem bulunur mu senden ehven yâr
Bundan gayrı dağdağa neye yarar
Gidenler dönmez oldu ne diyeyim
Önce iç çekti derinden derinden
Sonra billur boşaldı gözlerinden
Hiç düşmedi Lafzatullah dilinden
Emrihak vaki oldu ne diyeyim
Aramaz can cananı yitirmeden
Anın değerin bilmez bitirmeden
Mum ışıklar saçamaz erimeden
Nedamet rızkım oldu ne diyeyim
Tipide boranda barınak sendin
Temmuzun güneşinde çardak sendin
Darda zorda muhkem sığınak sendin
Zelzele oldu yıktı ne diyeyim
Lokmayı bine bölen kanaatkâr
Yamadan urba biçen zanaatkâr
Bedbahtlara el uzatan halaskâr
Yel oldu tufan vurdu ne diyeyim
Gözlerinde kay topraklarda kokun
Nice saikalarda yoktu korkun
Zalime, namerde gerilmiş oktun
Al oldu kiriş koptu ne diyeyim
Gönenç olmaz bundan kelli gönlüme
Lüzumu yok sensiz kalan ömrüme
Baş verdi tinimde acul çürüme
Çor oldu em tükendi ne diyeyim
Bazı söylerdin duymazdan gelirdim
Bazı ağlardın görmezden gelirdim
Bazı sorardın bilmezden gelirdim
Yılık oldu vicdanım ne diyeyim
Akşamların mehtabı yok şavkı yok
Gündüzlerin güneşi yok aşkı yok
Ardılının ayağı yok başı yok
Viran oldu mabeyin ne diyeyim
Kabusa mı tevil oldu düşlerin
Sarpa mı sardı hayırlı işlerin
Döküldü mü sedef gibi dişlerin
Hiç oldu ümitlerin ne diyeyim
Budak verdiğin her yön kapı duvar
Gölgende mayışmış lapacı davar
Sömürüldün çöktün asırlık çınar
Yalım oldu dağlandın ne diyeyim
İştiyakı anlatmaya söz yetmez
Işığını seyretmeye göz yetmez
Esrarın idrak etmeye töz yetmez
Revan oldu uçmağa ne diyeyim
Sinan Enç
Sinan ENÇ