Delikanlım...
Sancı sancı üstüne... bugün yarına gebe
Kimi muştu bekliyor... kimi hala körebe
Çatlamış dudaklara... Kevserden kana kana
Yevmu'l beter! diyenler.. şaşıyor bu ihsana
Hakk yola adım atan rahmetle sarmaş dolaş
Nice gözlerde perde... canlanıyor kesik baş!
Sen bu kutlu yol için, and içen delikanlı!
Sen Nebî'den müjdeli, Kur'an ile nişanlı...
Yürü soluk soluğa; top senin çevkan senin!
Doğsun hakikat nûru, dinsin âhuzâr, enîn!
Dilinde zikr-i tevhid, sinende aşk-ı cihad!
Mü'minlerin bayramı, şimdi panikler ilhad!
Vesile-i necâtın râm ol kutlu bir ere!
Yol uzun, yolcu yaya, tek varılmaz makbere!
Uykuyu, tembelliği bırak ve durma yürü!
Ukbâda sunamazsın! bahane ve özürü...
Sen gözümün ferisin, sırtla bu ağır yükü
Hedef Allah davası, dava en kutlu ülkü!
Bu yolda ölen şehid; bu yolun derdi; derman
Çile; keffaret suça; kader değişmez ferman!..
Mehmet Ali KULAT Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Altın Neslin Hatırasına...
Budanan "ulu çınar" taze filize durdu...
Özünü bulur oldu; bu aziz şehid yurdu!
Zifiri karanlığın ardında "fecr-i sadık!"
"Işığın hamalları" seherlerde uyanık
Baş koymuşlar bir yola; up-uzun çertefelli
Ukbâdaki yerleri sîmalarından belli!
Bazen "Yusuf'dur adı; Kenan'ın illerinde
Nâmı "Altın Nesil"dir nicenin dillerinde;
O "ışık süvarisi!""akıncı" olur bazen
Nebi!.. kardeşlerim der, sırtın sıvazlar zaten
Onun katığı çile! ızdırap nafakası...
Cennetten kevser sunar, Cibril'den ilham tası
Kalbde "iman-ı yakîn""sırtta hizmetin teri!"
Çevrilmiş ötelere!.. yaşla dolu gözleri!..
Mesîh edâ bir nefes, mehdî enfâz bir soluk!
Sohbeti Hızır ile, şiâr-ı Rabb'e kulluk!..
"Gecenin ruhbanları"!.. "gündüzün fursanları";!..
Semâdan gelmiş gibi!.. yazmaya destanları...
"Ahirzaman garibi!"; Nebî dilinde adı!..
"Fatih-i Feth-i Mübîn"; bu da Kur'an'ın yâdı...
Mehmet Ali KULAT
Kutlu Oluş...
Dertler dizi dizi; iş sıra sıra...
Herkes gülüyordu, bakıp bunlara
Kıştan sonra bahar! dedi; inandı
Kanmadılar tipi, boran ve kara
Ümitten ümit yok! Her şey seraptı
Her taraf virane, her şey haraptı
Dileyen diledi... vakt oldu tamam
Gönül mimarları işbaşı yaptı
Birler bin oluyor, dileyince Hakk
Doğdu ufuklardan bir Nur'lu şafak
Makamlar ötesi en kutlu makam
Peygambere ümmet, Rabb'e kul olmak
Yeni bir diriliş, yeni bir ülkü
Kudretten besteli yeni bir türkü
Uhud yamacından tatlı tebessüm
Bu kutlu oluşu muştular çünkü!
Mehmet Ali KULAT
Manzarayı Umumi...
Köylüde sakal, şalvar! ne suç olur ne günah
Lakin üniversitede baş örtmek mi?
Kur'an kursu açmak mı? Anlamadıkça oku!
İmam hatip, kolej mi? İrtica feci korku...
İmam; namaz memuru, cemaat; has vatandaş
Gözler bakar kör gibi; ne duygu var ne de yaş!
Hutbe, vaaz... kuru laf; "bilmem ne haftası" var
Kalbler taştan da katı, görünmez yaftası var!
Kur'an dinliyor mel mel... ne diyor haberi yok!
Kafa boş, yüreği aç! Yalnızca işkembe tok!
Ne farkı var hayvandan; Kur'an der; ondan denî
Üstelik kalkmış bir de geçiniyor medenî...
Kürdü Türke kırdırıp, Kürdü Türke düşman et!
"İnneme'l mü'minûne ıhvetun!" derken âyet!
Arap; aceme düşman, çerkez laza yan baksın!
Parçala böl hepsini... kim isterse kulp taksın!
Oyun içinde oyun; parçala böl ve yurt!
Koskoca bir ümmeti; futbol, müzikle uyut!
Hacca gitsin karışma; namaz, oruç bana ne!
Lakin cihat sakın ha! İrtica var bahane...
Kalkmalı uyanmalı, bozmalı bu oyunu
Ah bir gayrete gelsek; gelir bu işin sonu
Yeter bitsin bu oyun; Tevhid'de birleşelim
Yoksa daha çok sürer; Lâ yenfâ kellim kellim!
Ruhda diriliş olsun; kalp kafa izdivacın...
İslam'ı hakim kılmak; olmalı tek amacın!
Hem senin dirilişin; hem ümmet tüm yek vücut
Hakkı âli tutarak, bâtılı kökten kurut!..
İşte ancak o zaman... namaz; miracın olur
Kur'an derdine derman... oruç; ilacın olur
Mehmet Ali KULAT