Eğitim Sitesi

Nereye?.. Şiiri

Nereye?..

Gençliğimin beyninde; fikirler alabora

Şehvet öldüren zıpkın, nefis can yakan kobra

Simalar hep yalancı,gülüşler aldatmaca

Hakikat boynu bükük; duygular parça parça

Geceler zindanvâri, gündüzler kapkaranlık

Şimşeğin parıltısı; ölgün ve de bir anlık!

Üç asırlık bir uyku; Lâle devri sefası

Uyan! Artık yiğidim, sen de İslam dehâsı!

Mü'min yurdunda parya; inananlar mahkumdur

Gir bu yükün altına; bugün Nebi'n mahsundur

Şeytan kalplerde hırsız, imanını çalmasın

Sahip çık bu dâvaya; Kur'an garip kalmasın

Delikanlım unutma; Sırtında ağır bir yük!

İnsan şerefli bir kul; Allah ise en büyük!

Himmetin âli olsun, gâyen Allah rızâsı

Her mü'min bu dâvanın değişmeyen azası...

Mehmet Ali KULAT Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Mehmet Ali KULAT Şiirleri:

Yanarken Bosna Hersek...

Yanıyor Bosna-Hersek, her yan kan gölü olmuş

Kesmişler dallarımı; yaprağım, gülüm solmuş...

Avrupa ortasında, vampir misali vahşet...

Bin bir türlü tecavüz; korku, panik ve dehşet...

Yâ Rab! Ne gün-son günü? Bu zulmün bu çilenin

Süngüyle çıkarılır... anne karnında cenin!

Kesif kan kokusu her yan, barut kokuyor bulut!

İnsanlık!.. çoktan öldü; yamyamlardan yok umut!

Bir Müslüman öldürmek... en büyük sorunları

Kazıklı voyvodanın kazıklık torunları...

Kesmişler bir anayı; kucağında çocuğu...

Dayanmak yürek ister, gözyaşı buğu buğu!

Açlıktan ölmüş bebek; soğuktan donmuş ayak...

Tel örgülü kamplarda... çile, işkence, dayak!

Yüzlerce her gün ölü, hani "insan hakları!"

Neden görmüyor Batı, Müslüman tutsakları...

Nerde "hür dünya" bugün, niye çıkmıyor sesi?

"Medeni Amerika"nın(!) kesildi mi nefesi?

Müslümanların diye yıkılırken mezarlar...

Hani kanarya seven; gazeteci-yazarlar?

Ne oldu "Hümanizma?" Bak ölüyor bebekler...

Geçiyor mu boğazdan havyar dolu yemekler?

Yıkmışlar camileri, han, hamam, okul harap...

Kimsesiz kimselere yardım sendendir Yâ Rab!

Yiğit Bosna Herseklim, "Allah Rızası" gayen

Cennet ucuz değildir, İman; en ulvi payen!

Şehid; kanıyla yazar rahmet dilekçesini...

... Ve Rahmettir çözecek, esir kelepçesini!

Mehmet Ali KULAT

Niyazım...

Su akmaz, çeşme kuru, toprak semaya inat;

Döndüm geriye baktım; zâyi olmuş bir hayat...

Nice suç, nice cürüm... İlâhi! bittim gayri

Öyle daldım ki şerre, göremez oldum hayrı

Günahlar zehirli ok; sinem hep delik deşik

Lakin, yok başka kapı; var mı başka bir eşik?

Câhilim; cehlim bilmez- bir şey sanırdım kendim;

İmtihan dünyasında kaybettim ve elendim.

İlâhî!.. rahmet eyle! susuz kalmış bu çöle...

Niyâzım! lutfedesin, Afv-ü ihsan, bu kula!

Huzuruna gelmişim, günahkâr; yüzsüz yüzüm;

Peşim dolu cürümle, hakikate kör gözüm.

Ah Sultanım, Efendim! İşte kulunun hâli...

Üstelik hâlin bilmez, sanır kendini velî!

İlâhî; Gaffâr, Settâr, Hayy, Rahman, Rahim, Kerim;

Sultan-ı Ebed-Ezel! Merhametin dilerim!..

Mehmet Ali KULAT

Vara Gönül...

Bu yol Ashâb-ı hâl yolu

Bu yol erbâb-ı dîl yolu

Bir gül etraf diken dolu

Vara gönül güle ere...

Kalp zikirle şifâ bula

Baş fikirle sefâ bula

Dâim amel ihlas ola

Vara gönül bala ere...

Kul kulluğun bile gerek

İman ile dolu yürek

Ukbâ için azık derek

Vara gönül mala ere...

Daim koşa yorulmaya

Coşa coşa durulmaya

Dünya fâni kurulmaya

Vara gönül yola ere...

Çizgimiz Hakk'ın çizgisi

Saf saf kulluğun dizgisi

Sine de sevdâ ezgisi

Vara gönül bola ere...

Mehmet Ali KULAT

Nereye?.. Şiiri