Deniz
Denizin ortasında anılarım çığlık çığlığa,
Rüzgar bütün acımasızlığıyla içime işliyor,
Umudum sensizliğin ellerinde eriyor.
Ay ışığıyla dans ediyorum.
Bulutlarda bir kıskançlık havası,
Engellemeye çalışıyorlar, yalnızlığıma itmek.
Sensizliğin kollarına bırakmak,
Karanlığa sürüklemek istiyorlar.
Sonsuz maviliğin ortasına düşmek
Kendimden geçmiş bir halde
Hiç durmadan senin içinde dolaşmak,
En derin duygularına kadar hissetmek…
Hiç sıkılmadan konuşuyoruz sabaha değin,
Yüzmekten yoruldum ama konuşmaktan değil.
Sensizlikten yoruldum ama senden değil.
Senin kederinde boğulmaktan yoruldum,
Sensizliğimden yoruldum.
Koca bir sonsuzluk.
İçinde aşıklar, çilekeşler dolu.
Dalgalarla boğuşan yalnızlıklar dolu,
Hiç bitmek bilmeyen hasret dolu.
Bazen masum bir bebek gibi,
Sakin ve insanlara kendini sevdiren.
Bazense çılgın bir adam gibi,
Hırçın ve ayrılık acısından kederli.
Gün ışığıyla birlikte canlanıyor.
Bir kız gibi salınıyor.
Adeta sevdiğine cilve yapıyor gibi,
Birilerine bir şeyler anlatmak ister gibi.
Aslında anlatmak istediklerim çok.
Hiç bitmez bendekiler,
Ne kara sevdalara tutulmalar ne aldatılmalar.
Ama son sevdam ise sonsuz mavilik.
DENİZ
SAHTE FIRTINA
Sahte Fırtına Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
İçiyorum
Bu gece kaderime,
Kaderimdeki sensizliğe,
Sensizlikteki acılara
İçiyorum yine sana içiyorum.
Boş bir yolda yürüyorum,
Ağaçların rüzgarla dans etmediği
Denizin dalgalarını kendine sakladığı,
Boş bir gemide yüzüyorum.
Yanıyorum bu gece.
İçim alev alev.
Denizin derinliklerine dalsam,
Sarhoşluğumla boğulsam orada,
Yada boğulmasam yine içsem
Çıksam gemiye yine içsem
Senin yokluğuna kadeh kaldırsam
SAHTE FIRTINA
Sahte Fırtına
Ağlıyorum Sensizliğe
Ağlıyorum yalnız başıma
Odam hıçkırık seslerimle doluyor
Kurumuyor gözlerimden akan damlalar
Yerinde durmuyor kalbim
Bir an bile unutamıyorum seni.
Şimdi senden doğacak bir ışık bekliyorum
Yeterince beklediğimi düşünüyorum
Artık kalbim yanımdaki boşluğa dayanmıyor
Sürekli resimlerine dalıp dalıp gidiyorum
Ve sensizliğime ağlıyorum...
Bakıyorumki yanımdasın elimi tutmuşsun,
Beraber gidiyoruz arkamıza bile bakmadan
Geçmişimizi kirli bir çamaşır gibi çıkarıp fırlatmışız
Bir anda gözlerim açılıyor ve yine karşımda hüsran
Ya yine bir rüyamı süslemişsin yada bir düşümü
Sensizliğin bana öyle acı veriyorki artık
Her yerde sen varsın, senin o bakışların var
Ne zaman bir ses duysam yine senin sesin
Aşkın öyle işlemişki artık kalbime
Sanki güneşsiz günde başıma geçmiş güneş gibi...
SAHTE FIRTINA
Sahte Fırtına
Çanakkale
Yer Çanakkale
Burada boş geçmiyor tarih derslerimiz.
Öğretmenimiz savaşmayı öğretiyor bize.
Ama ilk önce
Vatanımız, milletimiz, namusumuz için savaştığımızı
Gerekirse bu yolda ölmemiz gerektiğini.
Mehmetçik toprakla bütünleşmiş, süngülere sarılıyor.
Yürüyorlar düşman üstüne kefenleriyle birlikte.
Korkmadan düşünmeden ilerliyorlar.
Sanki ölüme adım atarmışçasına.
Karşıdan akın akın gelen düşmana aldırmadan.
Çanakkale inliyor!
Ateş sesleri arasına karışmış tekbirlerle,
Top sesleri arasında okunan ezanlarla,
Kendini vatanına, bağımsızlığına, ALLAH’a adayanların
Coşkularıyla inliyor Çanakkale.
Kırmızılara bürünmüş bu toprağımızı,
Yarım ekmekle, yarı aç yarı tok savaşan mehmedlerimizi
Karınca sürülerine karşı siper olan analarımızı
Son vatan evladı ölünceye kadar unutmayacağız.
Barut kokusu sarmış cihanı
Yer, gök her yer kırmızı
Gecemiz gündüzümüz, tatilimiz yok.
Tek derdimiz vatanımız, bağımsızlığımız.
Dersimiz Çanakkale de
Üzerinde kan kokan barut kokan
Kendimizi bütün cihana ispatladığımız,
Nasıl cesurca savaşıldığını gösterdiğimiz
Bu kutsal yerde,
ÇANAKKALE de son buluyor…
SAHTE FIRTINA
Sahte Fırtına