Desinler Ki
Sana, uzak iklimlerden geliyordum;
Aşkı getiriyordum; Avuçlarımda...
Üstüne güneş doğmamış henüz.
İnce sızısıyla derlenmiş yörelerimin,
Şu hiç bir şeye sığmayan hikayemiz,
Bir dramıydı yaşamımızın sadece.
Sen ki,
Göz bebeklerimde cisimleşirken,
Şafakların sökmediğini bilirsin.
Ama, artık hiç bir şey anlatmıyor bana
Göz yaşların,
Yine sigaramda kül uzayıp gidiyor;
Sen, sevildiği gittikçe küllenen bir insan,
Ve ben,
Deniz kıyısında buz tutmuş bir Tan’ım işte !...
Tüm dinlerin mabetlerinde,
Duada beklese ellerin,
Geri getirsen bile giden zamanı,
Toplarsan, senden alınan
Ne varsa her diliminden,
Yine ağlarım, senin için çocuklar gibi
Bir süre yıldızlara bakarak.
Ve yürürüm adım ,adım karanlıklara
Senin için...
Neden büyütüp,
Neden kopardığımı teker ,teker yaprakları
Papatyanın...
Gözlerimde nemlenir,
Ve bir giz oluverir içimde bu.
Zaten çoktan uçmuştu yerlerinden
Ruhlarımız.
Yürüyen hayallere paralel,
Yani öleli çak olmuştu ikimiz.
On üç Aralık,ve yirmi dört Ekimlerde...
Uzak iklimlerden sana geldiğimi,
Yeni güneşler getirdiğimi,
Herkes biliyordu;
Dillerinin ucunda erirdi sevgimiz
O kır insanlarının,
Ölümsüzleşiyordu...
Yön değiştirmiş rüzgarları
O beldenin,
Sularını çekmiş gittiğimiz çeşme,
Belki, bir yonca tarlası olmuş;
Yada, yeni bir hayat kurulmuş,
Seviştiğimiz yerde şimdi...
Desinler ki !
İki kişi vardı
Pembe bir evde,
Sevdiler !
Seviştiler !
Hepsi o kadar !...
Zeki Uçar
1978
Zeki UÇAR Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Ağlarım
Bırakıp gitti o çok uzaklara,
Küskünüm yıllardır hep aynalara,
Tükenen ömrümü mazide ara,
Gözlerime dolan yaşa ağlarım.
Sakladım mendilini bir de resmini,
Anladım seni hala çok sevdiğimi,
Yıllar ne çabuk aldatmış beni,
Gözlerime çöken hüzne ağlarım.
Saçlarım apak ellerim titrek ,
Sanma giden bir daha geri gelecek,
Gelmeyen ömrümdü götürdü felek,
Resimlerde solan yıla ağlarım.
Günbegün soluyor kor sevdalarım,
Artık yarınları hep dünde ararım.
Nerdesin ey aşkım, gençliğim nerde?
Bir kendime, bir de sana ağlarım.
ZEKİ UÇAR
ANKARA
Zeki UÇAR
Saklı Kalan
Yine kalbimde hazan hasadı;
Yine yağmur çiseliyor...
Ve umutlarım birer yaprak dökümü
Kuru dallarda...
Artık, ne tadı kaldı şiirin,
Ne şarkıların nağmelerindeki terennüm...
Bir göç başladı bulutlarda bu akşam;
Kimbilir, hangi dağ başına misafir...
Bir sele kapıldı sevgi; anlamı,
Kaybolmuşçasına...
Söylenmeyene, yalana tutsak!
Ne sevgiliden vefa kaldı;
Ne ilk aşktan heyecan...
Yine yelken açtım sonsuzluğa,
Bilinmeyene doğru...
Yine kalbimin, değişmeyen konuğu vardı
Bu akşam;
Bir adı ayrılık, bir adı hicran...
Vuslat, bulvar kaldırımlarında
Bir hayat kadınının adı artık...
Ben, hep korkardım şiirlerimin
Son dizelerinden;
Çünkü hep bir mahkumiyet vardı;
Güzelin, çirkine,
Doğrunun, yalana,
Sevginin, ayrılığa,
Mahkumiyetiydi bu...
Demek bir yaşam kuralıydı benim için;
Acılarda olgunlaşmak bilge misali...
Oysa, bir avuç mutluluktu karşılıksız
Beklediğim...
Hep verildi sandım masum gülüşlerle;
Sonra, beyaz bir kuş oluverdi aniden;
Ve kayboldu; engin maviliklerde...
Artık ne kardelenlerin gülüşü
Ne de yeşilin tonları, bir anlam taşır
Benim için;
Sadece
Bir göz yaşı, beyaz güllerde hatıra kalan...
Yine kalbimde hazan hasadı;
Ne tadı kaldı şiirin artık;
Ne şarkıların nağmelerindeki terennüm;
Bir göç başladı bulutlarda bu akşam;
Kimbilir hangi dağ başına misafir...
Zeki Uçar
1999
Zeki UÇAR
Desinler Ki
Sana, uzak iklimlerden geliyordum;
Aşkı getiriyordum; Avuçlarımda...
Üstüne güneş doğmamış henüz.
İnce sızısıyla derlenmiş yörelerimin,
Şu hiç bir şeye sığmayan hikayemiz,
Bir dramıydı yaşamımızın sadece.
Sen ki,
Göz bebeklerimde cisimleşirken,
Şafakların sökmediğini bilirsin.
Ama, artık hiç bir şey anlatmıyor bana
Göz yaşların,
Yine sigaramda kül uzayıp gidiyor;
Sen, sevildiği gittikçe küllenen bir insan,
Ve ben,
Deniz kıyısında buz tutmuş bir Tan’ım işte !...
Tüm dinlerin mabetlerinde,
Duada beklese ellerin,
Geri getirsen bile giden zamanı,
Toplarsan, senden alınan
Ne varsa her diliminden,
Yine ağlarım, senin için çocuklar gibi
Bir süre yıldızlara bakarak.
Ve yürürüm adım ,adım karanlıklara
Senin için...
Neden büyütüp,
Neden kopardığımı teker ,teker yaprakları
Papatyanın...
Gözlerimde nemlenir,
Ve bir giz oluverir içimde bu.
Zaten çoktan uçmuştu yerlerinden
Ruhlarımız.
Yürüyen hayallere paralel,
Yani öleli çak olmuştu ikimiz.
On üç Aralık,ve yirmi dört Ekimlerde...
Uzak iklimlerden sana geldiğimi,
Yeni güneşler getirdiğimi,
Herkes biliyordu;
Dillerinin ucunda erirdi sevgimiz
O kır insanlarının,
Ölümsüzleşiyordu...
Yön değiştirmiş rüzgarları
O beldenin,
Sularını çekmiş gittiğimiz çeşme,
Belki, bir yonca tarlası olmuş;
Yada, yeni bir hayat kurulmuş,
Seviştiğimiz yerde şimdi...
Desinler ki !
İki kişi vardı
Pembe bir evde,
Sevdiler !
Seviştiler !
Hepsi o kadar !...
Zeki Uçar
1978
Zeki UÇAR