Yenal Tanoğlu Emeğine sağlık değerli Nafiz hocam sağolun teşekkürler.
Dilek Ağacı
DİLEK AĞACI
Yaşlı kurumaya yüz tutmuş
Kaç asırlar geçirmiş bilinmez
Kaç sevdalar eskitmiş
Sözler verilmiş bezler çaputlar bağlanmış
Kaç yağmurlarla fırtınalarla boğuşmuş
Kaç yolcular kervanlar konmuş göçmüş
Gölgesinde hayvanlar barınmış
XXX
İşte sessiz bir tarih duruyor
Dalları budakları kuru çalıya benzeyen
Sanki durmaktan yorulmuş bıkmış
Dünyanın gamını çilesini çekmekten
Yıldırımlar vurmuş gölgesine
Simsiyah kömür gibi yakmış
Kurumaya yüz tutarken
Gelen geçen sadece bakmış
XXX
Vicdansızlığı sadece insana mahsus sanmayın
Parçalanmış bir kayanın dağıldığı
Gösterişli bir binanın dökülüp harap olduğu
Bir sokak çeşmesinin kesildiği gibi
Yılların asırların hengâmesine direnmek
Zamanla yarışmak yenilmek boyun eğmek
Kolay mı bir geçmişi yangına küle göndermek
XXX
Çaresizsin biliyorum dilek ağacı
Mümkün olsa çabalasam yerinmesem
Ellerimle sana güç versem yeşertsem
Al yeşil saçaklı dallarınla gürleşsen
Sahipsizsin biliyorum dilek ağacı
Bir sevdalı olsan coş sanda sevinsen
XXX
Şu vefasızlık yeryüzünde hangi nesnede yok
Hangi canlıda bir başlangıç gibi
Ölümsüz bir hazin yok
Bu belki de seninle son konuşma
Son ayrılıktır son veda
Gidiyorum belli olmaz dönmem bir daha
Yaralı bezenmiş mazinle sana elveda
Nafiz YILMAZ
Nafiz YILMAZ Şiirleri
Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.
Benzer Nafiz YILMAZ Şiirleri:
BAKAR KÖRÜZ
Kurduğun cumhuriyet gör ne hallerde
Dünyaya utanır olduk bir bak ATAM
Gafletle ihanetle hıyanetle doldular
Yüzüne bakamaz olduk inan ki ATAM
Hurafeler çoğaldı peş peşe aldı başını gitti
Devrimlerin yerinde saydı ileriye gitmedi
Çakallar ordusu sardı her yanımızı bizleri tüketti
Yanına gelemez olduk kahrımızdan ATAM
Emanetinin değerinin kıymetini bilmediler
Önce vatanım sonra milletim gelir demediler
Haksızlığı adaletsizliği zorbalığa yeğlediler
Bakar gözümüz kör oldu göremedik ATAM
İlimin irfanın medeniyetin peşinden gitmedik
Köhnemiş kara zihniyetleri elimizle yeşerttik
Çıkar uğuruna suçladık birbirimizi iftiralar ettik
Çizdiğin çağdaşlık yolunu bulamadık ATAM
Bu toprakların kutlu mazisizini anlamlı manasını
Hak ettiğimizin alın terinin helalini yüce mirasını
Katlettiğimiz tertemiz mavisini denizini deryasını
Acımadan umursamadan yok ettik kirlettik ATAM
Yılmaz'ım içim kan ağlarken gözlerim yaş dolu
Bu oyun biliyorum cehaletin sonu gelmez oyunu
Çoban bile teslim etmez bunlara üç beş koyunu
Ülkeyi vurgunla talan ettiler sattılar ATAM
Nafiz YILMAZ
Nafiz YILMAZ
BİR DÜNYA KURULSUN Kİ
Bir dünya kurulsun ki
Çocukça yaşamak istediğim
Bir dünya kurulsun ki
Emekle arın teri ile dilediğim
Bir dünya kurusun ki
Mutlulukla huzurla beklediğim
Bir dünya kurulsun ki
İnsanı insanca sevdiğim
Savaşların vahşetlerin
Üzerinde olmadığı
Renk cümbüşüne dalmış
Çiçeklerin solmadığı
Bir dünya kulusun ki
Öyle altından zümrütten parlak
Haksızlığın adaletsizliğin
Çirkinliğin yer bulmadığı
Bir dünya kurulsun ki
Sevginin barışın yaşadığı
Bir dünya kurulsun ki
Yaşayanların lezzet tattığı
Bir dünya kurulsun ki
Herkesin geleceğe umutla baktığı
Bir dünya kurulsun ki
Yoksulluğun sefilliğin yere battığı
Nafiz YILMAZ
Nafiz YILMAZ
ÖMRÜM KARA KIŞ'A TUTULDU
Soğukmu öldürür insanı
Kara kışlar geldi geçti sayamadım
Saysamda ne farkederki;
Hüzün efkar yan yana
Ömrüm karakış'a tutuldu
Kulluğum yaradana bahane
Sevgi saygı dinlemez kış
Gönül kafeste çırpınan kuş
Feryadı figanı anlamsız
Tariflerle mümkün olmayan
Sabır cenderesinde
Bin parçalansamda hoş
Ömrüm kara kış'a tutuldu
Bahar gelse yaz gelse farketmez
Güz gelsede bitmez bu çile
Yerin yedi kat dibi
Yedi kat gökyüzü âla arşa
Çıksada tahammülsüzüm
İnsede yine sessizim
Şu manasız hayatta
Sersefil çaresizim
Ömrüm kara kış'a tutuldu
Bir sokak kedisi gibi titresemde
Yada ıssız bir yerde kara çalı
Yine gam yine keder
Bitmez yüreğimin isyanı
Nafiz YILMAZ
Nafiz YILMAZ