Ehl-İ Küfre Reddiye
Ayet dolu âleme,
Gözlerini kapatır,
Gündüzü gece yapar,
Perdeleri kapatır.
Küfrüyle şımarır da,
Kurtulurum sanır,
“Hani mûcize?” der de
Şeytanı yoldaş tanır.
Ey küfrüyle azan!
Kendine çukur kazan,
Dinle Şâir’ül İslâm’ı
Mûcizeleri tanı!
Sen göster haydi bana!
Mûcizesiz olanı!
Ellerin mi, gözlerin mi?
Kulağın mı dilin mi?
Bak şimdi el koluna!
Nasıl da yaratılmış?
Ne uzun ne kısa,
Tam ayarınca…
Parmak izlerine bak!
Tesadüf nerede hani?
Milyarları incele!
Tutmaz senin izini.
Bak şimdi gözlerine!
Ne güzel yaratılmış!
Yerli yerine konmuş,
Kirpiklerle korunmuş.
Paha biçilmez onlar,
Âkil olanlar anlar.
Ver iki gözün bana,
Dünya kalsın sana.
Duyunca bu sözümü,
Nasıl da sararırsın!
Görmediğim dünyayı,
Ne yapayım ki dersin?
O hâlde dünyadan da
Değerlidir o gözler.
Boşa değil bu sözler,
Kalbe kadar ilerler.
Bak şimdi kulağına!
Tam yerine takılmış;
Ne güzel de açılmış!
Sesler ona saçılmış.
Bak sesler toplanıyor,
Kıvrım yönlendiriyor,
Sıvı korur kulağı,
Menzili hep dışarı…
Kim tayin etti bunu?
Kulak içine girse,
O koruyan sıvı,
Biliyorsun sonunu.
Farklı farklı seslere,
Hâkimdir her birine,
Şu Ali’dir, o Osman,
Bu da Şâir’ül İslâm.
Nasıl tanıyorsun bak!
Bunu veren sana Hakk.
Sözlerimin hepsi hak,
Artık inadı bırak!
Bak şimdi şu diline!
O Rahman’dan hediye,
Tercüman latifene,
Mûcize-i azîme…
Türkçe, Kürtçe, Arapça,
Lazca, Almanca, Farsça,
Seslen yeter insanca,
Bunlar ikram Rahmanca.
Müfettiştir sanki,
Keşfediyor hepsini,
Tatlı, acı, tuzlu, ekşi,
İşte bu da umami…
Farklı farklı nimetler,
Türlü türlü lezzetler…
Nasıl olur bu işler?
Dil mûcizeyle işler.
Aklına ve kalbine,
Ruhuna, benliğine,
Tercüman olur dilin,
Bu mûcizedir bilin!
Dile geldi o mülhid:
‘‘Sen kimsin, necisin?’’
‘‘Nereden geldin buraya?’’
‘‘Nereye gidiyorsun?’’
Hakk’tan geldim âleme,
Delilim âlemlere,
Misafirim bu evde,
Dünya denen hanede.
Bak şu güneş lambamdır!
Ay gecede kandilim,
Yıldızlar mumdur bana,
Hepsi ihsan insana.
Yolculuğum Rabbime,
Giderim seve seve;
Fethede ede ede,
Kalpleri nefesleri.
“Yok hayır!” dedi mülhid,
“Sözlerin garip garip,”
“Bu sözlerin sihir mi?”
“Yoksa da bir şiir mi?”
Ben sihirden uzağım,
Ancak Şâir’ül İslâm’ım,
Bu ilmi ve hikmeti,
Yalnız Kur’an’dan aldım.
‘‘Bu ulvi beyana pes!’’
‘‘Seni inkâr edemem!’’
‘‘İlzam ettin sen beni,’’
‘‘Hikmetin pek ileri!’’
Haydi gel artık dedim!
Lâ ilâhe illallah!
Muhammed Resûlullah!
De, duysun Rabbim Allah!
Gözleri nemli nemli,
Düşünüyor besbelli,
Desem mi demesem mi?
Ben İslâm’a girsem mi?
Koştum imdadına,
Bak dedim şu zerrata!
Tasarruf-u zerrata…
Geldi birden hayata!
Gözlerinde parıltı,
Yüreğinde kıpırtı,
Hamdolsun Rabbime!
Lütfetti mülhide!
Hakikat geldi dile,
Gür bir seda ile!
Lâ ilâhe illallah,
Muhammed Resûlullah.
Şâir’ül İslâm Yûnus Kokan
Yûnus KOKAN Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Yağmur Bulutları
Bindim bir uçağa,
Karıştım bulutlara,
Sordum o pamuklara:
Nasıl indirirsiniz yağmuru,
Muhtaç olan toprağa?
Cevap verdiler bana:
Biz ancak süslü bir perdeyiz.
Bizi su ile dolduran,
Muhtaçlara koşturan,
Rabbü’l- Âlemin’in hizmetçileriyiz.
Şâir’ül İslâm Yûnus Kokan
Yûnus KOKAN
Kurtuluş Nerede?
Ey nefsim!
Gaflet değil,
Hidayet seni kurtuluşa erdirecektir.
Ey nefsim!
Süslü ve boş sözler değil,
Hikmetli sözler seni kurtuluşa erdirecektir.
Ey nefsim!
Aklı uyutmak değil,
Akletmek seni kurtuluşa erdirecektir.
Ey nefsim!
Kesret değil,
Vahdet seni kurtuluşa erdirecektir.
Ey nefsim!
Yılan gibi kıvrım kıvrım olmak değil,
Ok gibi dosdoğru olmak seni kurtuluşa erdirecektir.
Ey nefsim!
Körü körüne taklit değil,
Şuurla tahkik seni kurtuluşa erdirecektir.
Ey nefsim!
Cehalet değil,
Bildiklerin seni kurtuluşa erdirecektir.
Ey nefsim!
Bildiklerin değil,
Amel ettiklerin seni kurtuluşa erdirecektir.
Ey nefsim!
Her amelin değil,
İhlâsla yaptıkların seni kurtuluşa erdirecektir.
Şâir’ül İslâm Yûnus Kokan
Yûnus KOKAN
Yaz Bunu Kalem!
Âdem der:’’Nedir âlem?’’
İ’lem eyyühel âlem!
Yaz bunu kalem!
Adem bir âlem,
Vücûd bir âlem,
Yaz bunu kalem!
Sema bir âlem,
Arz bir âlem,
Yaz bunu kalem!
Necm bir âlem,
Seyyare bir âlem,
Yaz bunu kalem!
Hava bir âlem,
Bahr bir âlem,
Yaz bunu kalem!
Can bir âlem!
Kan bir âlem!
Yaz bunu kalem!
Nebat bir âlem,
Hayvan bir âlem,
Yaz bunu kalem!
Mantar bir âlem,
Cin bir âlem,
Yaz bunu kalem!
Melek bir âlem,
İnsan bir âlem,
Yaz bunu kalem!
Nevm bir âlem,
Mevt bir âlem,
Yaz bunu kalem!
Dünya bir âlem,
Berzah bir âlem,
Yaz bunu kalem!
Şehadet bir âlem,
Gayb bir âlem,
Yaz bunu kalem!
Leylak bir âlem,
Gül bir âlem,
Yaz bunu kalem!
Kedi bir âlem,
Kelb bir âlem,
Yaz bunu kalem!
Sen bir âlem,
Ben bir âlem,
Yaz bunu kalem!
Şâir’ül İslâm Yûnus Kokan
Yûnus KOKAN