Eğitim Sitesi

Farkı Kalmadı Şiiri

Farkı Kalmadı

Dünyanın havası çok değişiyor,

Kış ile baharın farkı kalmadı.

Zehirle bal veren belli olmuyor,

Böcekle arının farkı kalmadı.



Beyazlar bulandı dünya kirine

Ne ölüne saygı ne de dirine.

Düştüler sarraflar hep birbirine,

Bakırla altının farkı kalmadı.



Kahrolurlar bizden önce gelenler,

Kubbeler çatladı,çöktü direkler,

Kayboldu değerler,karıştı renkler

Yeşille sarının farkı kalmadı.



Dostlar talan eder dostun bağını.

Yürek kusar oldu kendi yağını.

Olunca yakacak odun yığını,

Eğriyle doğrunun farkı kalmadı.



Suçlular gezdikçe masum kızardı

Bahçelere hazan ,güller sarardı

Yangın çok büyüdü hava karardı,

Yaş ile kurunun farkı kalmadı.



Utanç oldu bazıları adına

Çok toz kondu insanlığın namına

Benzer oldu erkeklerde kadına

Erkekle kadının farkı kalmadı.



Beynim isyanlarda hasta bedende

Ne gelende, hayır nede gidende

Zaman manasını yitirdi bende

Bugünle yarının farkı kalmadı.



Kasım KAPLAN oynatamaz parmağın,

Bereketi gitti akan ırmağın,

Her ekene çiçek veren toprağın,

Üstüyle altının farkı kalmadı.

05.10.2003

Kasım KAPLAN Şiirleri

  

FEHMİ GÖÇMEN YÜZÜNÜ GÖRMEDİĞİN AMA YÜREĞİNİ YENİ FARK EDEBİLDİĞİM MEMLEKETİMİN DOLU İNSANI. ŞİİRİNİZ ÇOK GÜZEL OLMUŞ ELİNİZE DİLİNİZE,KALEMİNİZE SAĞIK. TEBRİK EDER VE BAŞARILARININ DEVAMINI TEMENNİ EDERİM.

hülya konu seni seviyorum ciğerim

Yazılan son 2 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 2 yorum yazılmış.

Benzer Kasım KAPLAN Şiirleri:

Kurtuluşa İlk Adım?

Bir küçücük adımdı, Bandırma’ya attığı,

Tarihlere sığmadı, millet için yaptığı.

Bir isyan haksızlığa, bir isyan yoksulluğa,

Yürüttü bu milleti, dur dedi haksızlığa.

Yurtsever toplanırken, hainler kaçıyordu,

Onun bastığı toprak, sevinçten uçuyordu.

Yürek yürek insanlar, toplandı etrafında,

Bir kuru ceset kaldı, İstanbul tarafında.

Pis eller uzanırken, namusun yazmasına,

Toprakta baş kaldırdı, işgalci çizmesine.

Sırtlanlar can evimi, sararken dört bir koldan,

Besmeleyle bir adım, atıldı İstanbul’dan.

Anadolu canhıraş, beklerken sahibini,

Altın sayfalı tarih, bulmuştu katibini.

Sürerken canilerin hayasız sarhoşluğu,

Yepyeni bir destanın atılmıştı başlığı.

Yeni bir aşk heyecan, sararken gönülleri,

Kapıya dayanmıştı o yoksunluk günleri.

‘Ordu yok, silahlar yok’ demeye kalktı bir Türk,

Sanki şöyle diyerek cevap verdi Atatürk.

-Ordum yoksa ben varım, silahta yüreğimde,

Varsın bir delik açsın kör kurşun göbeğimde.

Kirlenmiş topraklarda, böyle yaşamaktansa,

Koşarım şehitliğe, biçare kalmaktansa.

Dünkü benim tarihim, sayfalara sığmazdı,

Türk’ün olduğu yerde kurt kuzuyu boğmazdı.

Etrafında dönse de milletimin kör talih,

Yeniden dirilecek, gene yazacak tarih.

Bu millet sağ kaldıkça, hiç esir olmayacak,

Kubbelerin üstüne, baykuşlar konmayacak.

Şartlar ne olur olsun, Yaşanacak bu kader,

Diriliş tamamlanıp, bir gün bitecek keder.

O gün çok uzak değil, bak şafak attı bile,

Güneş parıldayacak, batan karanlık ile.

Yeter ki siz dik durun, eğilmeyin yurdumda,

Şehitlerde olacak, bu cihangir ordumda.

Kırılıp kesilse de eğilmez Türk’ün başı,

Vatan için şehidin, yerde kalmaz naaşı.

Kalkın ve ayaklanın, ben varım önünüzde,

Bizden önce Atalar emanet etti bize,

Geçmişi hatırlayıp, dönelim kendimize.

Kahramanlık bekliyor vatan bizden bu günde,

Saraylar hazır ona bir yiğit öldüğünde.

Benim naciz bedenim, elbet toprak olacak

Ama bu güzel vatan, Türk diyarı kalacak.

Cumhuriyet eserim, Mustafa Kemal adım,

İşte böyle hislerle atıldı o ilk adım.

İlk adımlar çoğaldı, yüz binler adım oldu,

Silinmez bir destanla, vatanımız kurtuldu.

Bu yolda can verenler, sığamaz lahitlere,

Teşekkür Atamıza, gazi ve şehitlere.



Kasım KAPLAN




Kasım KAPLAN

Yanmış Ellerim...

Çelik kıskaçlarla yanmış ellerim

Uçtu hayallerim tutamıyorum.

Yaprak yaprak oldu yandı umutlar

Koyduğum dert küpünde

Dibe çökmüş dertlerim

Benden çok uzakta pembe bulutlar

Toplandı hayaller yağmur sesinde

Uçtu hayallerim tutamıyorum

Çelik kıskaçlarla yanmış ellerim.



Vurgunlardan nasip almış dillerim

Son bir söz umudum diyemiyorum

Toprak toprak koktu yağdı yağmurlar

Duyduğum o sesler kendi içimde

O kutlu daveti her gün beklerim

Benden çok uzakta açık kucaklar

Tıkandı nefesim tekbir sesinde

Son bir söz umudum diyemiyorum

Vurgunlardan nasip almış dillerim



Çok çabuk eskidi gençlik günlerim

Nerde son bulacak bilemiyorum

Çok geride kaldı süslü şafaklar

Bulduğum cevheri o hazinede

Umut zincirine halka eklerim

Benden çok uzakta şefkatli kollar

Bütün korkularım son nefesimde

Nerde son bulacak bilemiyorum

Çok çabuk eskidi gençlik günlerim.

Kasım KAPLAN

Kahrına...

Kahrına gül kopardım,

Kan akıttım bağrıma,

Kahrediyor felek beni,

Bir güzelin uğruna.

Kahrına devirdim

Dibi delik kadehleri sayısız

Göğsümü yumrukladım

Kaç kez sarhoş olunca

Ve boşuna geçirdim

Bu ömrümü, sevdasız

.

Kahrına kokladım zehirli zambakları

Kan damlattım,gül pembenin üstüne

Kahrına dolaştım daralmış sokakları

Kahrına tekme attım günahsız çakıllara

Çiçekler ezdim bakmayınca önüme

Kafa tuttum ihtişamlı dağlara

Kahrına sataştım saldırgan dalgalara

Kahrına kilitledim kapıları üstüme

Kan kaynattım nur tenli tenceremde

Senelerce kahrına..

Kahrına yaptım bunları

Kahrına..

Onun kahrına..



Kahrıma inletti beni

O en doğru sözlü yar.

Çizik attı derin derin alnıma

Ak kalemle kara yazdı bahtıma

Kasım KAPLAN

Farkı Kalmadı Şiiri