sezin hocam şiiriniz tek kelimeyle MÜKEMMEL başka diycek bişe bulamıyorum....
Gizli Kafiye
Sen benim
hayat kitabımın
son şiirinde;
yazamadığım
son mısranın,
gizli kalmış
kafiyesi gibisin.
Ne seni yazmaya cesaretim var
Ne de,silmeye kudretim...
Turan AKBULUT Şiirleri
Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.
Benzer Turan AKBULUT Şiirleri:
Hadi çık gel artık karanlıklar içinden
Gönlümdeki aydınlığa.
Ben ufkunda güneşler açtırayım,
Sen dolunay gibi doğ gecelerde.
Ben huzura ereyim mehtabının ışığında;
Sen kapkara denizlerde
Gölgene sığın.
Ne kelimeler kafidir
çıkarmaya gözlerinden gizemi,
ne kitaplar dolusu nesirler…
gel de açılsın artık hazanım,
goncalar güle dönsün.
gel ki,
ruhumdaki bu yangın
büyümeden sönsün.
Varlığın bir rüyadır
Beni alıp götüren.
İçimde kopan tufan
Alır gider ümitleri.
Bunca koştuğum kalır yanıma kâr;
Yazdığım her kelime
Beni buhrana sokar…
Dilensem alır mıyım bilmem
Gözlerinden sevdanı.
Yalvarsam ulaşır mı
Saltanatına yakarışlarım?
Bilmem,
Bu ateşlerde
Sen mi yanarsın,
Yoksa ben mi yanarım?
Ben hiç gömülmemiştim
Böyle çaresizlik batağına.
ruhum vaz geçmiyor mihrabından,
pencerenden kaldır artık
şu garip örtüleri….
bırak da dolayım gönül kabına,
yalnızlık elbiseni soyun da gel,
gel ki doyayım mehtabına…
nasıl anlatsın bu dil?
bu garip yürek nasıl dayansın?
ya dinsin ruhumdaki fırtına;
ya da bedenim bu ateşte yansın.
düştüğüm girdaplardan çıkar,
bir damla su uzat
kurumuş dudaklarıma,
firakımdan ellerin yansın.
tükensin efkârım soluklarında
umutlar birbaşka bahara kalsın...,
Turan AKBULUT
Gönlümün kapısına karlar yağdı bu akşam,
Ellerim, birbirine kenetlendi bak yine.
Gözlerim, buz ayazı vurmuş tenha yollarda…
Bekliyorum, gelip kışımı bahar edersin diye…
Bilmezdim bu hasretin böyle soğuk olduğunu,
Kardan beyaz yollar çizip duruyorum gönlüme.
Zemheride zehir gibi tadarken yokluğunu,
Bekliyorum, gelip kışımı bahar edersin diye…
Turan AKBULUT
Yüreğinde dolaşan
merhamet bulutları
sular hergün yeniden
kalbindeki sevdayı
akar gelir derinden
gözlerindeki pınar
bimem efkârlı sunam
hangi sevdayı sular.
Yanaklarından düşer
En endamlı gülüşler
saçlarından dökülür
cıvıltısı baharın
yüreğindeki ateş
eritir mi buzları
bilmem efkârlı sunam
bulur musun baharı..
hüznün sonbaharında
çiçekler açıyorsun
açılmamış filizden
goncalar sürüyorsun
sende böyle görünen
bahar mıdır? yaz mıdır?
bilmem efkârlı sunam
bu sende niyâz mıdır?
hülyalı seraplarla
süslemişsin düşleri
feleğin kemendine
çalım atar gibisin
hayal aleminde yüzen gemiler
gönül sahilinde bir gün durur mu?
bilmem efkârlı sunam
bu deniz durulur mu?
Bir efsunlu rüyadır
hayat denen bu izbe
ardı sıra koşturur
hevesli aşıkları
bir sevdanın peşinde
gece gündüz koşarsın
bilmem efkârlı sunam
hangi dağdan aşarsın.
İlmek ilmek çözülür
yüreğinden hüzünler
nisan yağmurlarında
yıkarsın düşlerini
umutla yeşillenir
Kaf Dağı’nda açarsın,
bilmem efkâlı sunam
hangi ele uçarsın...
.......................
Turan AKBULUT