Hakan Çobanoğlu Şiir yazmak gerçekten büyük marifet. Bir yaşantı gerektiriyor. Şaire teşekkür eder çalışmalarında başarı dilerim.
Gözlerin
Biliyorum, bir gün burdan nasibim kesilecek
Ayrılık kervanı o gün yollara dizilecek.
Çaresiz alışırım ayrılığa senden, ama…
Gözlerim gözlerini göremezse üzülecek…
Belki veda edemeden yollara düşeceğim
Ama bil ki gözlerini her gün düşüneceğim.
Her gece gökyüzünde gözlerini göreceğim,
Baktığın her yıldızla bir selam göndereceğim…
Eğer, sen de bir yıldızı düşünerek uyursan,
Gelip, rüyanda seni, gözlerinden öpeceğim…
Turan AKBULUT Şiirleri
Yazılan son 5 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 5 yorum yazılmış.
Benzer Turan AKBULUT Şiirleri:
Geldi gider insanoğlu, bu dünyada hep kalmayız!
“Bundan öte dünyalar var!” derler ama, anlamayız.
Anlatırlar hep büyükler:”Bir gün hesap vardır”diye
Bize çelme takar durur,nefsimize hor bakmayız…
İnsanoğlu bu dünyanın tapusunu arar durur…
Haram, helâl dinlemeden, hep cebini doldurur,
Güçlü iken, zayıflara hiç acımaz sille vurur,
Bir gün olsun kendimize hesap dahi sormayız!
Turan AKBULUT
Hadi çık gel artık karanlıklar içinden
Gönlümdeki aydınlığa.
Ben ufkunda güneşler açtırayım,
Sen dolunay gibi doğ gecelerde.
Ben huzura ereyim mehtabının ışığında;
Sen kapkara denizlerde
Gölgene sığın.
Ne kelimeler kafidir
çıkarmaya gözlerinden gizemi,
ne kitaplar dolusu nesirler…
gel de açılsın artık hazanım,
goncalar güle dönsün.
gel ki,
ruhumdaki bu yangın
büyümeden sönsün.
Varlığın bir rüyadır
Beni alıp götüren.
İçimde kopan tufan
Alır gider ümitleri.
Bunca koştuğum kalır yanıma kâr;
Yazdığım her kelime
Beni buhrana sokar…
Dilensem alır mıyım bilmem
Gözlerinden sevdanı.
Yalvarsam ulaşır mı
Saltanatına yakarışlarım?
Bilmem,
Bu ateşlerde
Sen mi yanarsın,
Yoksa ben mi yanarım?
Ben hiç gömülmemiştim
Böyle çaresizlik batağına.
ruhum vaz geçmiyor mihrabından,
pencerenden kaldır artık
şu garip örtüleri….
bırak da dolayım gönül kabına,
yalnızlık elbiseni soyun da gel,
gel ki doyayım mehtabına…
nasıl anlatsın bu dil?
bu garip yürek nasıl dayansın?
ya dinsin ruhumdaki fırtına;
ya da bedenim bu ateşte yansın.
düştüğüm girdaplardan çıkar,
bir damla su uzat
kurumuş dudaklarıma,
firakımdan ellerin yansın.
tükensin efkârım soluklarında
umutlar birbaşka bahara kalsın...,
Turan AKBULUT
Her sabah yeni baştan yolunu gözlüyorum
Nerdesin?Yine yoksun! Seni çok özlüyorum…
Merhametin varsa gel, birazcık acı bana!
Yüreğim dayanmıyor hiç senin yokluğuna…
Bir bilsen ne kadar çok ihtiyacım var sana
Güneş aydınlatmıyor, gözlerin lazım bana…
Saklama ne olursun gözlerini gözlerimden,
En değerli hazinemi sakın alma elimden.
Atmaz durur yüreğim, senini şavkın vurmadan
Çevrende dönüyorum görmez misin durmadan…
Ben ay misali her an mecburum ışığına…
Sensiz kimse şahit olmaz benim varlığıma.
Gel, her gün yeniden doğ, hayat ver şu dünyama…
Zira var olmak için, muhtacım varlığına.
Turan AKBULUT