Önce mutluluk dolu gülüşlerini takınırsın suretine...
Yüreginin,
Her an kan ağladıgını bile bile...
Ne dertlerin,
Ne önemsediklerin,
Ne de ciğerini deşen acıların,
Kendini göstermesin diye gülümsersin.
İçindeki derin sessizlik ise,
Hükmünü bir diktatör gibi ilan eder.
Sen buna rağmen gülümsemesini bilsen bile...
Her gün, sebepli gülümsemeler için,
En sancılı doğumlarına dimdik girersin.
Çünkü senin,
Acıdan gelen tüm doğumların mecburi kılınmıştır.
Çünkü sen,
Tüm ölümlerinle kimseyi üzmek istemezsin.
Sonra,
Her gün ölmeyi öğrenirsin.
Ve her gün kendinden gitmeyi,
Hatta; hasretle kendine dönmeyi,
Hatta hatta; kendinden nefret etmeyi,
Ve de, en çok kendini sevmeyi...
Ve çok sonra hayat sana özetini gösterir.
Ve der ki;
Heeeeyyy şapşal,
Artık doğmayı bırak ve uyan!
Senin huzurun,
Hüznünden var olacaktır,
Hüznünden....
İsimsiz