Halk Şiiri Nedir? -1
Bulduk yuttuk hazmettik
Kaptan taşandır şiir
Biz bu yola azmettik
Sözle coşandır şiir
Yürürüz adım adım
"Hece" benim soyadım
Onca eser taradım
Hakk'a koşandır şiir
Göz görmez söz buluşur
Gaybî dostluk oluşur
İlhamımıza öşür
Dağdan aşandır şiir
Toprak kokar dizeler
Gönül kem sözü eler
Mevsim mevsim gezeler
Her dem esendir şiir
Dar kalıba sığmayan
Biriktirip yığmayan
Apaçık ayan beyan
Kalbe düşendir şiir
Güncel keder ve elem
Yolvermez dağlar delem
İşte bu mücadelem
Halka pişendir şiir
24/07/2007 Bursa
Öşür : Bir nevi ürün vergisi
Gaybi : Tesbit edilemeyen
Ali Rıza MALKOÇ Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Vasiyetname
Vasiyetnâme (2)
-oğula, oğullara, oğulverenlere –
Vâsi atanırsa, hür iradene
Aklını, fikrini çaldırma oğul
Sorumluluğun var, can varedene
Vazifen yaşatmak, soldurma oğul
Hem dünyalık gözün, hem kalbî gözün
Açık olsun, herkes anlasın sözün
Dimdik dursun başın, hep gülsün yüzün
Su ver fidanlara, öldürme oğul
“İnsan insan” diye yola çıkarlar
İki laf eylesen, sözü tıkarlar
Doğmasa da güneş, eriyor karlar
Hukuksuza pabuç deldirme oğul
Taş üstüne taş koyanlar, taş atmaz
Gönül mimarının, çivisi batmaz
Hakk’ı bilen, halka rağmen dayatmaz
Görgüsüze set ol, güldürme oğul
Acı acı, büyüttük bu ağacı
Meyve değil, zehir sundu ne acı
Dünya nimetleri, başının tacı
Sakın ha olmasın, aldırma oğul
Bahçende yetişsin, çiçekler, renk renk
Gönül harmanımız, gülistana denk
Çeşitlikte huzur, bütünlük ahenk
Gayrısını kalbe doldurma oğul
Nereden Baktığın, nerde durduğun
Önem taşır, hayalinde kurduğun
Kimi matemdedir, kimine düğün
Selâmı-sabahı kaldırma oğul
Çıkmaz sokak, kör düğümde yol aldık
Zulüme denk, horlanmayla hâl aldık
Çiçekten bal, yanan daldan kül aldık
Zirveleşen ruhu, böldürme oğul
Malkoç Ali, Rıza göstermez buna
İnsan haykırmalı, ve çözüm suna
Dünyanın ekseni, kayıyor kana
Despotun çarkını, oldurma oğul
Ali Rıza Malkoç Bursa, 27/11/2010
Vâsi: Akılca noksan veya ölen kişinin tüm hak, yetki ve sorumluluklarını yöneten kimse
Mâtem: Yas, elem, keder, üzüntü
Despot: Baskı ile yönetimi yöntem edinmiş zorba
Ali Rıza MALKOÇ
Gezelim Görelim Anadolu'yu
Gezelim Görelim Anadolu’yu
Samsun’da doğdum ben, attım ilk adım
Adım Ali Rıza, Malkoç soyadım
Ayrılığım, kaç yıl oldu saymadım
Gezelim görelim Anadolu’yu
Urfa’da gazel var, derin hoyrat var
İbrahim makamı, ruha hayrat var
Maddede manada, coşku gayret var
Gezelim görelim Anadolu’yu
Erzurum Çarşıda, bağrı yanıklar
Tatyanlar okunur, Hakk’a tanıklar
Baş köşeye oturtulur konuklar
Gezelim görelim Anadolu’yu
Sivas toprağından, seslenir ozan
Aşıklar, inceden dertleri yazan
Her dem bahardayız, uğramaz hazan
Gezelim görelim Anadolu’yu
Diyarbakır’da var, yanık Güzelses
Coşkulu davullar, nağmeli nefes
Haykıran sevgiye, dar gelir kafes
Gezelim görelim Anadolu’yu
Maraş’ta toprakta, şair bitiyor
Mana yüklü mesaj bize yetiyor
Meşhur dondurması, serinletiyor
Gezelim görelim Anadolu’yu
Trabzon, kemence horon deyince
Şenlenir yaylalar, mani duyunca
Üzülür mekanlar, görülmeyince
Gezelim görelim Anadolu’yu
İzmir’de efeler destan yazıyor
Egeli zeybeğim siper kazıyor
Tarih canlanmış da bize kızıyor
Gezelim görelim Anadolu’yu
Bursa’da Osmanlı gelir hatıra
Nasıl anlatayım, sığmaz satıra
Derdimizi yükleyip de katıra
Gezelim görelim Anadolu’yu
Ülkemiz sallansa, koşar Ankara
Medeniyet şehri, sanmayın kara
Dağlar mı dayanır, hazır akara
Gezelim görelim Anadolu’yu
Çanakkale deyince, durup da düşün
Yiğit şehitlerim, süslesin düşün
Ne duruyorsunuz, yollara düşün
Gezelim görelim Anadolu’yu
Van'a gelin hele kaleyi görün
Erek' in başında uşkunu derin
Van Gölü, Şah bağı cennetten yerin
Gezelim görelim Anadolu’yu
Dünyaya duyuldu Hatay'ın sesi
Meşhurdur ülkede şu künefesi
Görülmeye değer uzun çarşısı
Gezelim görelim Anadolu'yu
İstanbul, bir çağı açan şehirdir
Dünyaya, güzellik saçan şehirdir
Saymadığım yetmiş kalan şehirdir
Gezelim görelim Anadolu’yu
Ali Rıza Malkoç 08/09/2006 Bursa
Ali Rıza MALKOÇ
Dudak Payı
Büsbütün karartma, saf yüreğini
Bana da yer ayır, bir dudak payı
Sevdalara yol aç, bil gereğini
Bana da yer ayır, bir dudak payı
Yüklenince bulut, iner damlalar
Islaklık içime inşirah salar
Hayalini doldurmasın “şâ'şâa”lar
Bana da yer ayır, bir dudak payı
Elinde yüzünde var akçe izi
Maddi reçeteyle, diner mi sızı?
Kov da gitsin, benlik çalan hırsızı!
Bana da yer ayır, bir dudak payı
Garazın – marazın, sarmış bedeni
Kararan ufuklar, bitirir teni
Kim arar ki, terk edip de gideni?
Bana da yer ayır, bir dudak payı
Açık kapı kalsın, kapama yolu
Beklerken baharı, bastırır dolu
Sorun ve cevabın, nâhoş kokulu
Bana da yer ayır, bir dudak payı
Taş yerinde ağır, itekle hele
Güce güç katalım, verip el ele
Zehir doldurur mu, gönül gönüle?
Bana da yer ayır, bir dudak payı
Bu kötü, o yanlış, diğeri çirkin(!)
Çamur suyu ile, dönüyor çarkın
Hangi makam ile söylenir şarkın?
Bana da yer ayır, bir dudak payı
Ali Rıza Malkoç 23/05/2008 Bursa
İnşirah: Gönül açılması, ferahlık
Şa'şaa: Gösteriş, süs
Akçe: Para
Benlik: Kendilik, şahsiyet
Nâhoş: Hoş olmayan, çirkin, kötü
Ali Rıza MALKOÇ