Eğitim Sitesi

Yaşlılar Dünyası Şiiri

Yaşlılar Dünyası

Deryayı yüzer geçerim

Dayanamam gözyaşına

Kendime kefen biçerim

Dayanamam gözyaşına



Duygunun iç çağlayanı

Kelimenin farklı yanı

Görünce bir ağlayanı

Dayanamam gözyaşına



Balığın gözyaşı deniz

Doğumlara hep güleniz

Göçüp, ağlatıp gideniz

Dayanamam gözyaşına



Mânânın taşan boyutu

Şekillendirir soyutu

İneğin gözyaşı sütü

Dayanamam gözyaşına



Bulutunki ise yağmur

Uyanır bitkiler mahmur

Tüm kâinat neşeli hür

Dayanamam gözyaşına



Her canlı verir işaret

Tefekkür et, sen de kâr et

Artınca kalbte hararet

Dayanamam gözyaşına



Ali Rıza Malkoç

Bursa 28/02/2010

Ali Rıza MALKOÇ Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Ali Rıza MALKOÇ Şiirleri:

Kirlenmesin

Gönül kirlenirse, kalbe de yansır

Hayâ kirlenirse, hal de kirlenir

Ulaşır beyine, misafir olur

Meyve kirlenirse, dal da kirlenir



Rengârenk bir yaşam, cennetlere denk

Derinden bakınca, tütüyor ahenk

Kol kola tutuşan, eyleyince cenk

Beyaz kirlenirse, al da kirlenir



Temel sarsılınca, çatı çatırdar

Ne hatıra kalır, ne de hatırdar

Kıtaya sığmadı, hem de satır dar

Hece kirlenirse, dil de kirlenir





Avucumda tutsam, elimi yakar

Bırakırsam yere, kilimi yakar

Söylesem gerçeği, dilimi yakar

Kovan kirlenirse, bal da kirlenir



Çok lafa gerek yok, anlarız sözden

Baharın gelişi, bellidir güzden

Bir Güneş ki, utanıyor gündüzden

Aktör kirlenirse, rol de kirlenir



Büsbütün eyledik, tatlı acıyı

Sardık yaramıza, dinmez sancıyı

Bahçemizde, her canlı bize kıyı

Diken kirlenirse, gül de kirlenir





Ali Rıza MALKOÇ 07/03/2011 Bursa



Hayâ: ar, utanma duygusu

Cenk: Kavga, mücadele, çarpışma

Ali Rıza MALKOÇ

İnsan Var İnsancık Var

Seyreyler kâinatı

İnsan var, insancık var

Bakışında sanatı

İnsan var, insancık var



Zerreden yaratılmış

Enaniyet katılmış

Ünvanla parlatılmış

İnsan var, insancık var



Yutar her daim gâmı

Cennettedir makamı

Ders eylemiş ahkâmı

İnsan var, insancık var



Kimisi sever sisi

Kim hürmet dilencisi

Gönüllerin incisi

İnsan var, insancık var



Esintisi öteden

Çağrısı kaç kıtadan

İlham almış atadan

İnsan var, insancık var



Veren el iz bırakır

Altına döner bakır

Sermayesi tam takır

İnsan var, insancık var



Her ân ikram-ı Hüda

Ömür geçer beyhude

Hak kapısında geda

İnsan var, insancık var



Sözü hassas terazi

Toprak tohumdan razı

Esir almış marazı

İnsan var, insancık var





Ali Rıza Malkoç 30/11/2008 Bursa



Enaniyet: Bencillik, benlik

Ahkâm : Hükümler

Hüda : Yaratan, Hakk

Maraz : Hastalık, zorluklar, engel

Ali Rıza MALKOÇ

Ölmeden Önce

Yaşar iken bilmeli, zamanın değerini

Herkes kendisi vursun, nefsine eyerini

Canlar Canân’ı bulsun, hissettirsin yerini

Bakamazsın yüzüne, tabutun aynası yok

Ölüm nasihat amma, ölene faydası yok



Dostluk gerekli elbet, kara günde zor günde

Beklenti içindesin, düşündün mü dar günde?

Boşa geçen geceler, yapayalnız kor günde

Bugün geçti ömürden, silindi aynısı yok

Ölüm nasihat amma, ölene faydası yok



Yontulmamış kütükten, sobalık bile olmaz

Pabuç gibi dil ile, muhabbet kabı dolmaz

Ömrü uzundur belki, sanma ki kaktüs solmaz

Nefsini putlaştıran, insanın gönyesi yok

Ölüm nasihat amma, ölene faydası yok



Kokarca gibilerin, sermayesi kokusu

Müktesabatı tamdır, çıkamıyor yokuşu

Kanı bir olsa bile, uyuşmuyor dokusu

İğnesi var batırır, göğsünde sinesi yok

Ölüm nasihat amma, ölene faydası yok



Öfke ile kalkanın, zararı hesaplanmaz

Kısa menzilli oklar, sanma kalbe saplanmaz

Bela ve musibetten, ders alır da uslanmaz

Kısır döngü içinde, nakarat var sesi yok

Ölüm nasihat amma, ölene faydası yok



Nerede hata yaptık, diye sormaz mı insan?

Eylemine sözüne, kafa yormaz mı insan? ;

Emir var ötelerden, duyup durmaz mı insan

Gururun son nefeste, su içecek tası yok

Ölüm nasihat amma, ölene faydası yok



Kundağımız beyazdı, kefenimiz ak olsun

Yorganımız topraktan, verimli ve pak olsun

Başlar sessizce yatar, dirilişte dik olsun

Vicdanı lekelinin, kalbinde ibresi yok

Ölüm nasihat amma, ölene faydası yok



Ali Rıza MALKOÇ 10/04/2011 Bursa



Eyer: Binek hayvanlarının sırtına konulan, oturmaya yarayan nesne

Cânan: Gönülden sevilen, gönül verilmiş olan

Pabuç: Ayakkabı

Gönye: Açı ölçen cetvel

Kokarca: Etoburlardan, orta boyda, kendini korumak için düşmanına kötü kokulu sıvı fışkırtan, ince, uzun bir kürk hayvanı

Müktesebat: Edinilen, kazanılan bilgiler.

İbre: Ölçü aletlerindeki hareketli iğne



Ali Rıza Malkoç




Ali Rıza MALKOÇ

Yaşlılar Dünyası Şiiri