mehmet AYŞENUR seni çok seviyorum aşkım Mehmet
Hasret
Akşamları bir efkâr çöker odama,
Yalnızlığa türküler tuttururum ben.
Şem’in o mağrur, hazîn kıvılcımında
Ebedî bir sevdâya tutuşurum ben.
Aklımda gülüşün, dilimde adın var.
Yegâne yârenim oldu şimdi, efkâr.
Şahittir sevdama bu dilsiz duvarlar,
En başka, tek onlarla konuşurum ben.
Ayrılığın sızısı çöktü gönlüme,
Yârim, sen nerdesin, şimdi, ben nerde.
Şiirler yazdıkça şu acı hasrete
Eski günleri yâda kavuşurum ben.
Ay’ın şavkı suya bir resim çizende,
Yalnızlık acısı, câna tak edende,
Şeb’ olunca, burada, o hayâlinle
Ellerin elimde buluşurum ben.
Ahmet YANIT Şiirleri
Yazılan son 2 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 2 yorum yazılmış.
Benzer Ahmet YANIT Şiirleri:
Kimsesiz çocuklar gibi mahcup bakıyor,
Dilin söylemese de, anlatıyor gözlerin…
Nefesine ciğerlerin bir mahpus oluyor,
Sus, konuşma; firâr var aklında, bilirim!
Ne kadar özgürlük istese de göz pınarlarım,
En iyi sen bilirsin, ahdettim ağlamamaya.
Zaten hep hüsran oldu, benim aşkta kârım,
Firâr var aklında bilirim; sus, konuşma!
Gidişlerin ardında bir yangın yeri kalır,
Sevda mutluluktur, ayrılık en acı kâbus
Gözler ki, yürektekinin tercümanıdır,
Bilirim, firâr var aklında; konuşma, sus!
Ahmet YANIT
Kaderim mi benim, hep hasret çekmek?
Yine gurbet bana can-diyâr oldu.
Sensizliğin acısı bilmiyor ki dinmek,
Aklım-fikrim benden hep firâr oldu.
Hayâlin çekilip gitmez karşımdan,
Yağmur isyân etti gözüm yaşından.
Beni benden alıp bu büyük sevdan,
Çepe-çevre sardı, sonsuz nâr oldu.
Say ki, bir gülüm ben, sensiz kurudum,
Mutluluğun yolunu bulamaz oldum.
Mahzun kaldım burada, gülmeyi unuttum,
Şimdi tek meşgâlem âh-u zâr oldu.
Dualar ettim hep yüce Mevlâ’ya:
Bir leke gelmesin bu temiz sevdâya.
Yüreğimde kanayan bu acı yaraya
Yine tek dermânım nazlı yâr oldu.
Bilmem ki, niye yook hayatın tadı,
Yüzümde neş’eden eser kalmadı.
Sensizken geçen her günün adı
Şu gönül hânemde, bin efkâr oldu.
Anla Kardelen’im, sevmişem seni,
Bu şiir sevdama bir şiâr oldu.
“Sensizim!” diyorsam, ölüyüm bil ki,
Sanki bu sokaklar bir mezâr oldu.
Ahmet YANIT
Kararım kesindi bu kez;
Bu kez kesin gitmeliydim…
Bir elimde bavulum,
Diğerinde harcanmış umutlar,
Yakılmış mektuplar;
Sırtımda mahzun çehreli bir ceket,
Zihnimde, yaşanan onca yılı harab etmiş
Anlık bir cinnet…
Kararım kesindi bu kez;
Bu kez kesin gitmeliydim…
O orada otururken öylece,
Gözleri çakılıyken sisli bir meçhûle;
Elleri titrek, dilleri lâl,
Boğazında demirden bir kelepçe…
Bende yürek ağrısı bir pişmanlık,
Dağlar sırtında bir yalnızlık,
Semalar dolusu karanlık…
Yürüdüm gözlerim kapalı,
Ellerini tutan ellerim yaralı…
Kararım kesindi bu kez;
Bu kez kesin gitmeliydim…
Yerde, deminki kavgadan artakalan,
Her zerresi inleyen cam kırıkları.
Yerde hayâller, yerde umutlar;
Yerde anılar, yerde yarınlar…
Yerde deminki kavgadan artakalan,
Her zerresi inleyen yürek kırıkları…
Yürüdüm kapının eşiğine,
Yürüdüm, meçhûle giden gemilerin kalktığı
O küflü, o en eski iskeleye…
Kararım kesindi bu kez;
Bu kez kesin gitmeliydim…
Ahmet YANIT