Hasret-i Aşk İle Öldürme Beni
Senin hasretinle içim yanarken
Sam vurmuş gül gibi soldurma beni
Pervaneler gibi semah dönerken
Çile-i ummana daldırma beni
Gönül bir nekese kul oldu yetiş
Tutuldu dillerim lâl oldu yetiş
Aktı göz yaşlarım sel oldu yetiş
Bülbül-ü şeydaya döndürme beni
Hatam oldu ise kusura bakma
Gönül sarayımı terk edip çıkma
Himmet eyle beni mahzun bırakma
Ateş-i sevdaya yandırma beni
Göster mah yüzünü bir kez göreyim
El bağlayıp divanına durayım
Eğer ister isen canım vereyim
Hasret-i Aşk ile öldürme beni
Fehmi ESKİN
sam : Sam yeli.
umman : Ulu, büyük, engin deniz, okyanus.
nekes : Cimri.
Lâl : Dili tutulmuş, konuşamaz duruma gelmiş, dilsiz.
Bülbül-ü Şeyda : Sevda nedeniyle aklını yitirmiş, çılgın bülbül.
Himmet : Yardım, kayırma Lütuf, iyilik, iyi davranma.
Mahzun : Üzgün
Ateş-i sevda : sevda ateşı
Mah: Ay parçası, sevgili
Divan :Yüksek düzeydeki devlet adamlarının kurduğu büyük meclis.
Hasret-i Aşk: Aşk hasreti,
Fehmi ESKİN Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Felek Mahkûm Etti Bu Kör Zindana
Felek mahkûm etti bu kör zindana
Azad etmez beni, hep geçiştirir
Her sabah yeniden çeker mizana
Canım almaz amma can çekiştirir
O dostu görürüm bazen düşümde
Gel diye çağırır her görüşümde
Gitmek istesem de felek peşimde
Kemendini, daha çok pekiştirir
Yürürüm yürürüm yollarım bitmez
Ardıma bakarım sıla görünmez
Bir yola düştümki geri dönülmez
Her gün bir menzile yön değiştirir
Hayat bir muamma, ebedse gerçek
Ezel bir bilmece, bilinmeyecek
Elbet her beklenen, bir gün gelecek
Sabır, taş üstünde gül yetiştirir
Fehmi Eskin (Sükûti)
Fehmi ESKİN
Gönlüm
Bitmedi feryadın zavallı gönlüm
Hala o firkatin derdinde misin
Ömür boyu düşlediğim hayalim
Acep şu dağların ardında mısın
Hep onu aradım hep ona yandım
Bir gün gelir onu bulurum sandım
Geçti gençlik çağım artık tükendim
Gayret dize indi farkında mısın
Herkes bayram eder benim yasım var
İçim hüzün dolu ağlayasım var
Ne umudum kaldı ne hevesim var
Sen hala dünyanın virdinde misin
Sukuti yazımız yazılmış baştan
Vuslatın yolları dikenden taştan
Haber sorar oldum her uçan kuştan
Zümrüdü ankanın yurdunda mısın
Fehmi ESKİN
Fehmi ESKİN
Öğretmenim
Cehalet silinsin artık dünyadan
İrfan bayrağını al öğretmenim
Uyansın milletim derin rüyadan
İlim meşalemiz ol öğretmenim
Dünya uyanırken uykuya daldık
En önde giderken geride kaldık
İlmi terk edeli perişan olduk
Bu derde bir çare bul öğretmenim
Gitsin başımızdan kara bulutlar
Açsın önümüze yeni ufuklar
Yeşersin yeniden güzel umutlar
Sen ol tutunacak dal öğretmenim
Eğitim almadan insan olunmaz
Aklı kullanmadan bilme varılmaz
Yetişmiş insana zorluk dayanmaz
Rehbersiz alınmaz yol öğretmenim
Köyümüz sarp yerde kapalı yollar
Sefalet diz boyu bükülmüş beller
Açmadan soluyor parlak beyinler
Sensin umudumuz gel öğretmenim
Körpe gönüllerde ayrıdır yerin
Yetişen nesiller senin eserin
Belki zor geçecek bugün ve yarın
Gelecek senindir bil öğretmenim
Uydu gönderelim biz de uzaya
Şanlı bayrağımız dikilsin aya
Gücümüzü gösterelim dünyaya
Kaygıyı yüzlerden sil öğretmenim
Cehalet yüz bulup hüküm sürse de
Mürâiler seni hakir görse de
Zaman itibara zarar verse de
Kederlenme sakın gül öğretmenim
Biz necib milletiz kadir biliriz
Kökü şanlı bir maziden geliriz
Bir harf için kırk yıl köle oluruz
Sen hep kalbimizde kal öğretmenim
Fehmi ESKİN
Fehmi ESKİN