İstanbul Şiiri

Son Peygamber

Sen olmazsan bu dünyayı yaratmazdım diyor Rab
Sen şefaat etmezsen halimiz olur harap
Dünyaya bir nur doğdu 20 Nisan gününde
1146 yıldır yürüyoruz izinde

Keşke bende o zamanlar bu dünyaya gelseydim
Müslüman olup hemen o küffarı yenseydim
Bedir, Uhud, Hendek’ te orduna katılsaydım
Hamza yaşasın diye önüne atılsaydım

Seni görüp yola gelmez akıllara şaşarım
Yemin olsun bir emrinle dağı taşı aşarım
Otuz altı senedir bu hayattayım ama
Müslüman bir erkek olmam dünyadaki başarım

Kenan YILMAZ

Kenan YILMAZ

İstanbul

Sadece Türkiye de değil dünyada birinci
Altın gümüş mücevher keşfedilmiş bir inci
Otuzdokuz ilçesi var bu güzel şehrimizin
Bu şehre bakmak için almak gerekir izin

Selam olsun Adalar’a, Avcılar ve Bağcılara
Doğa içinde dolaşan izci ve dağcılara
Kartal Fatih Güngören Eyüp Gaziosmanpaşa
Kaybol sokaklarında gez toz eğlen ve yaşa

Sokakları çok güzel çeşit çeşit desenler
Bayrampaşa Başakşehir Beylikdüzü Esenler
İsteyene şehir hayatı isteyene köy
Beyoğlu Çatalca Tuzla işte Bakırköy

Odaları geniştir sokakları dar
Maltepe Sancaktepe Silivri Şişli Üsküdar
Her bir köşesinde bir tarih izi
Arnavutköy Çekmeköy Kadıköy Sultangazi

Koca şehir İstanbul milyonlara yurt
Büyükçekmece Sultanbeyli Zeytinburnu Esenyurt
İsteyene ev olur isteyene hane
Küçükçekmece Ümraniye Şile Kağıthane

Gururludur bu şehir anlı açık başı dik
Bahçelievler Ataşehir Beşiktaş ve Pendik
Denizle içiçedir sakin bir yer
Kafa dinlemek için Beykoz Sarıyer

Kenan YILMAZ

Kenan YILMAZ

Doğa

Denizleri kirlettin, ağaçları katlettin,
Yeşil griye döndü toprağı da mahvettin
Kestiniz ağaçları, diktiniz binaları
Göçtü bütün hayvanlar yok bir kuş ya da arı

Rengârenktir doğa; mavi, sarı, yeşil, mor
Değer verelim ona görmeyelim onu hor
Ormanın ortasına düşerse bir damla kor
Kurur bütün ağaçlar, kalır kocaman bir çor

Kenan YILMAZ

Kenan YILMAZ