Eğitim Sitesi

İstanbul'da Binalar Ve İnsanlar! Şiiri

İstanbul'da Binalar Ve İnsanlar!

İstanbul’da binalar gördüm:
üst üste,sarmaş dolaş..
yedi tepe, dağ gibi
Pek çoğunda ağaç yok
lâhit mezarlar gibi
*
Geceleri, her biri
türbe gibi bakıyor
Gündüzleri, içinden
yola insan akıyor
*
İnsanlara baktım da
umut; yanardağ gibi
Sağa sola yağarlar
lâpa lâpa kar gibi
*
Kimi hemen eriyor
tavadaki yağ gibi
Kimi buzdan bir kayaç
Erciyes Dağı gibi
*
Kimi, hasata hazır
şıralık bağa dönmüş
Kimisi gaz kaçıran
balon gibi pörsümüş
*
Kimisi korunaksız
kabuksuz nara benzer
Kimisi seyyah olmuş
gün boyu gezer gezer
*
Sordum da, hiçbirinin
dönmeye yok niyeti
Pek çoğu, varoşlarda
yaşayan beyaz zenci!
*
Kalplerini yaksa da
şu memleket özlemi
Her birinin gönlünde
hep, İstanbul var gibi
*
Kiminin bir tek ah’ı
bin ah gibi yakıyor
Kimi, vaha arayan
mecnun gibi bakıyor
*
Kimisi dane dane dökülüyor
çarklardan
Kimisi medet umar
neonlu akşamlardan
*
Kimisi yuva arar
yedi tepe üstünde
Kiminin Sultanahmet
yükselir gözlerinde
*
Kimi güvercin olmuş
Yenicami önünde
Kiminin bir tas çorba
tütüyor gözlerinde
*
Kimisi de Boğaz’a
başka yerden bakıyor
Gönlünde ya Çırağan
ya da Yıldız yatıyor
*
Kiminin’se
gemiler geziyor yüreğinde
Kiminin
Dolmabahçe tütüyor
...............sözlerinde
*
Kimisi kulak verir
ezanların sesine
Kimisi şiir yazar
denizin gözlerine
*
Kimi, köprü üstünden
olta atar sulara
Kimi de Sirkeci’de
bakar mor vagonlara
*
Kimi denizde vapur,
Gün boyu siren çalar!
Kimi denizde martı
sulardan buse çalar
*
Her biri başka ilden
kimisi başka dilden
Alamazlar kendini
Boğaz’ın gözlerinden
*
Kimisi duymamıştır
Aşiyan’ın adını
Kimisi tatmamıştır
Beşiktaş’ın tadını
*
Ne Cahit bilir kimi
Ne 0rhan..Ne Külebi
Ne Çamlıca üstünden
bakan Yahya Kemal’i
*
Pek çoğu ortadirek
Pek çoğu da öğrenci
“Kimi bir ev kedisi
Kimi de bir ciğerci...”.
*
Her birinin umudu
ekmek kadar kocaman
Her birinin gönlünde
yatar koca bir aslan!
*
Pek çoğu,
iki eşli
acı çeken bir duldur!
İlk yâr, memleketleri
ikinci İstanbul’dur
*
Umut verir onlara
bu şehrin nimetleri
Mum gibi bitseler de
ararlar vitrinleri!
*
İstanbul, onlar için
taşı altın diyardır
Bir susamlı simitle
pek çoğu bahtiyardır!
*
Sonunda bilirler ki
çoğu burdan yolcudur
Sorarsan, umutları
yine de İstanbul’dur
*
Yollarda koştururular
görünen hayal gibi
Bağdat Yolu’na düşmüş
birer karınca gibi
*
Baktım da gözlerine
şu İstanbul, yâr gibi
Her birinin gönlünde
Tek, İstanbul var gibi
……..***…
21.04.2009..pzt.

Ali Koç ELEGEÇMEZ Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Ali Koç ELEGEÇMEZ Şiirleri:

İstanbul'da Binalar Ve İnsanlar!

İstanbul’da binalar gördüm:
üst üste,sarmaş dolaş..
yedi tepe, dağ gibi
Pek çoğunda ağaç yok
lâhit mezarlar gibi
*
Geceleri, her biri
türbe gibi bakıyor
Gündüzleri, içinden
yola insan akıyor
*
İnsanlara baktım da
umut; yanardağ gibi
Sağa sola yağarlar
lâpa lâpa kar gibi
*
Kimi hemen eriyor
tavadaki yağ gibi
Kimi buzdan bir kayaç
Erciyes Dağı gibi
*
Kimi, hasata hazır
şıralık bağa dönmüş
Kimisi gaz kaçıran
balon gibi pörsümüş
*
Kimisi korunaksız
kabuksuz nara benzer
Kimisi seyyah olmuş
gün boyu gezer gezer
*
Sordum da, hiçbirinin
dönmeye yok niyeti
Pek çoğu, varoşlarda
yaşayan beyaz zenci!
*
Kalplerini yaksa da
şu memleket özlemi
Her birinin gönlünde
hep, İstanbul var gibi
*
Kiminin bir tek ah’ı
bin ah gibi yakıyor
Kimi, vaha arayan
mecnun gibi bakıyor
*
Kimisi dane dane dökülüyor
çarklardan
Kimisi medet umar
neonlu akşamlardan
*
Kimisi yuva arar
yedi tepe üstünde
Kiminin Sultanahmet
yükselir gözlerinde
*
Kimi güvercin olmuş
Yenicami önünde
Kiminin bir tas çorba
tütüyor gözlerinde
*
Kimisi de Boğaz’a
başka yerden bakıyor
Gönlünde ya Çırağan
ya da Yıldız yatıyor
*
Kiminin’se
gemiler geziyor yüreğinde
Kiminin
Dolmabahçe tütüyor
...............sözlerinde
*
Kimisi kulak verir
ezanların sesine
Kimisi şiir yazar
denizin gözlerine
*
Kimi, köprü üstünden
olta atar sulara
Kimi de Sirkeci’de
bakar mor vagonlara
*
Kimi denizde vapur,
Gün boyu siren çalar!
Kimi denizde martı
sulardan buse çalar
*
Her biri başka ilden
kimisi başka dilden
Alamazlar kendini
Boğaz’ın gözlerinden
*
Kimisi duymamıştır
Aşiyan’ın adını
Kimisi tatmamıştır
Beşiktaş’ın tadını
*
Ne Cahit bilir kimi
Ne 0rhan..Ne Külebi
Ne Çamlıca üstünden
bakan Yahya Kemal’i
*
Pek çoğu ortadirek
Pek çoğu da öğrenci
“Kimi bir ev kedisi
Kimi de bir ciğerci...”.
*
Her birinin umudu
ekmek kadar kocaman
Her birinin gönlünde
yatar koca bir aslan!
*
Pek çoğu,
iki eşli
acı çeken bir duldur!
İlk yâr, memleketleri
ikinci İstanbul’dur
*
Umut verir onlara
bu şehrin nimetleri
Mum gibi bitseler de
ararlar vitrinleri!
*
İstanbul, onlar için
taşı altın diyardır
Bir susamlı simitle
pek çoğu bahtiyardır!
*
Sonunda bilirler ki
çoğu burdan yolcudur
Sorarsan, umutları
yine de İstanbul’dur
*
Yollarda koştururular
görünen hayal gibi
Bağdat Yolu’na düşmüş
birer karınca gibi
*
Baktım da gözlerine
şu İstanbul, yâr gibi
Her birinin gönlünde
Tek, İstanbul var gibi
……..***…
21.04.2009..pzt.

Ali Koç ELEGEÇMEZ

Saros'da Bir Yaz Günü

Önümde meşe ağacı
Gölgesinde ben!
Bağrıma doğru ılık meltemler esiyor
………………………...…..........Saros Denizi’nden
Zamansız mekanların dinginliğinde bir hava
Karşımda
transatlantik misâli dev gibi bir yarımada
Yarımada dediğim;
taş-toprak,mermi, kemik, kan ve ağaçlardan
……………………………….……oluşmuş bir heyûlâ!
İkiye ayrılmış onunla
………………………………Ege Denizi ve Marmara
Öylesine yakın ki bakana
Bir sıçrayışta
...üstüne atlayacaksınız gibi geliyor insana
0na bakarken
tarihten kanlı ve şanlı sayfalar açılıyor
……………………………………….insan hafızasında
Meşe yapraklarında kıpırtılar
Elektrik tellerinde kırlangıçlar
Yapraklar arasında işt işt sesleri
Martı çığlıkları….….serçe ötüşleri
Saka kuşlarının büyüleyici nâmeleri
Bir türlü durmuyor dilleri
cıgıl da cıgıll…..cıgıl da cıgıl
işt!..işşt!....işşt!.......cik-cik-cik…
0 anda
iki beyaz kelebek kanatlanıyor önümden
Kara bir bulut kümesi geçerken
………………………………………..…tam üzerimden
Yağmur damlaları düşmeye başlıyor birden
şıp.…şıp….şıp…şıp
pıtır- pıtır ...pıtır -pıtır....
Doğal bir film setinde gibiyim
Su damlacıkları
gümüş zerreleri gibi parıldıyorlar,
………………...….geçerlerken güneşin önünden
Çevreye mis gibi bir ıhlamur kokusu yayılıyor
…………………………….…….evlerin bahçelerinden
Naim Cenneti’nde mi
……..Firdevs cennetinde miyim ?......Bilmem!
Yedi renkli ebem kuşağı adlı tacını
…………………...……….......taktı başına Yarımada
Doğa’nın,
görünmez fırçasıyla çizdiği ilâhi resim
……………………………..…tamamlanıverdi o anda
Bulutlar ,
şimşekten fenerleriyle aydınlatırken çevreyi
Yıldırım adındaki kırbacıyla okşuyor tepeleri
Top sesine benzeyen gürültüler geliyor
…………………………………..............…eteklerinden
Dev bir balinaya benzeyen Yarımada’nın
şühedâ fışkırıyor memelerinden!
......................*..............
30.haziran.2019/pazar

Ali Koç ELEGEÇMEZ

Kirazlı Cami'inde!

Bir yaz günü..
Geçtim Kent Müzesi önünden
Geldim Kirazlı Cami önüne
Baktım,
lâle soğanına benzeyen minaresi
Ve kesme taştan yapılma gövdesiyle
.................beni bekler Kirazlı Cami!
*
Selâm verip girdim bahçesine
Küçük ve çiçekli bahçesindeki
cami hazresi’nde bir sürü mezar taşı
........................Hepsi mermer bakışlı

Selam verdim merhumlara
........................Selâm verdiler bana!
*
Kirazları aradım sağda solda
Kabirlerinde yatanlar
Hepsi birden güldüler bana!
*
-Neden gülüyorsunuz ? dedim.

Dediler :
Kiraz sevenler
……………………….kirazları yediler!
……………..*…………….
16.nisan.2019-Salı

Ali Koç ELEGEÇMEZ

İstanbul'da Binalar Ve İnsanlar! Şiiri