Kara Dünya
"Gökyüzünün başka rengi de varmış"
Bana ne?
Çöp kovası devrilmiş sokağın sonunda
İçinde bir kedi ağzında kılçık
Dışında torbasını dolduran bir kadın
Mücadele ediyor bir köpekle
Çıkmıyor sesi,
Belli ki boşa tüketmeyecek
Çocuklara ayırdığı nefesini.
Kapkara gözlerinden akan
Kapkara yaşlar
Derin izler bırakmış yanağında
İçine dünyalar sığan.
Sığamamış mesut insanların dünyasına
Hatta hiç dalmamış mutluluk hülyasına
Kızgın değil, kırgın değil,dargın değil
Duyguları körelmiş zamanla
Gözlerinin sönmüş ışığı
Karaymış dünyası,kapkaraymış dünya.
Dünyanın başka rengi de varmış!
Bana ne?
Åşık SEYHANĪ
Âşık SEYHANÎ Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Gabar Dağı
Vatan toprağı bildik bayırını düzünü
Sen teröristlere yurt mu oldun Gabar Dağı?
Kefereye vermedik can üstüne can verdik
Sen haine nasıl kucak açarsın Gabar Dağı?
Yok mu bağrında akrebin, çıyanın, yılanın
Daha sürecek mi “terör bitecek” yalanın?
Laneti ulaşmadı mı geride kalanın
Niçin gebertmezsin hainleri Gabar Dağı
Uludağ’ım Osman’a, Orhan’a gölge olmuş
Bolu Dağı aslana, kurtlara bölge olmuş
Allahüekber Dağı şehide belge olmuş
Yıldız Dağları senden utanır Gabar Dağı
Var mı sözün bayrağa, şerefe vereceğin?
Haine, eşkıyaya lanetli diyeceğin
Yoksa er geç şudur göreceğin, bileceğin:
Canlar bizde vatan için vardır Gabar Dağı!
Şehitlerin kanı bayrakta yaşar, solmaz!
Bayrak dalgalandıkça kansızlar sende durmaz!
Adalar, ovalar duysun: “Bu kan yerde kalmaz!”
Canlar bizde vatan için vardır Gabar Dağı!
Âşık SEYHANÎ
Yalnızlık
Açmayın pencereleri, örtün perdeleri
Işıklar yalnızlığı ürkütmesin bu gece.
Kapatın kapıları, çekin sürgüleri
Yalnızlıkla muhabbetim var bu gece.
Zamanın ne başındayım ne de sonunda,
Biraz dinleneyim kaf dağının yokuşunda,
Anka'nın meclisinde, hayâllerin aguşunda
Yalnızlıkla muhabbetim var bu gece.
İstemem yalandan sözü, sahte gülüşü,
Müziğiniz sizin olsun,bozmayın düşü,
Yeter bana zümrüdümün ötüşü,
Yalnızlıkla muhabbetim var bu gece.
Ağlamak yok gülmek haram bana
Mutluluk elem, keder sevinçtir bana,
Zulmetin gölgesinde umuda çeyrek kala,
Yalnızlıkla muhabbetim var bu gece.
Saki, yavaş dök meyi, efkâr dağılmasın,
Gözler konuşsun ses duyulmasın,
Söze söz katılmasın, söz yabana atılmasın,
Yalnızlıkla muhabbetim var bu gece.
Mazi acıyla dolu, âti gebe eleme,
Bir güzel söz düşmez ki kaleme,
Seyhâni sakın kimseye kin besleme,
Yalnızlıkla muhabbetim var bu gece.
Âşık SEYHANÎ
Kelebekler
Uçun, gün sizin, uçun!
Ta oraya, uzaklara..
Bak!.. Kucak açmış bekler,
Mor çiçekler…
Ha!.. Durun biraz, bekleyin,
Konuverin şuracığa.
Sahi niye gelmiştiniz siz?
Hemen de gidiyorsunuz.
Öpecektiniz ya hani,
Tek tek, renk renk çiçekleri.
Koklamayacak mıydınız,
Kekikleri, sümbülleri?
Yoksa, şu arılar var ya,
Özleri emen arılar...
Onları mı kıskandınız?
Biliyorum, darıldınız;
Sevmeyi bilmeyene,
Seveni hor görene,
Sever gibi görünene
Aldandınız..
Sahi niye gelmiştiniz siz?
Hemen de gidiyorsunuz.
Oysa güzelim çiçekler,
Birilerini bekler.
Uçun kelebekler, uçun!
Çiçekler sizleri bekler.
Âşık SEYHANÎ