kaan çok güzel gerçektende
Gabar Dağı
Vatan toprağı bildik bayırını düzünü
Sen teröristlere yurt mu oldun Gabar Dağı?
Kefereye vermedik can üstüne can verdik
Sen haine nasıl kucak açarsın Gabar Dağı?
Yok mu bağrında akrebin, çıyanın, yılanın
Daha sürecek mi “terör bitecek” yalanın?
Laneti ulaşmadı mı geride kalanın
Niçin gebertmezsin hainleri Gabar Dağı
Uludağ’ım Osman’a, Orhan’a gölge olmuş
Bolu Dağı aslana, kurtlara bölge olmuş
Allahüekber Dağı şehide belge olmuş
Yıldız Dağları senden utanır Gabar Dağı
Var mı sözün bayrağa, şerefe vereceğin?
Haine, eşkıyaya lanetli diyeceğin
Yoksa er geç şudur göreceğin, bileceğin:
Canlar bizde vatan için vardır Gabar Dağı!
Şehitlerin kanı bayrakta yaşar, solmaz!
Bayrak dalgalandıkça kansızlar sende durmaz!
Adalar, ovalar duysun: “Bu kan yerde kalmaz!”
Canlar bizde vatan için vardır Gabar Dağı!
Âşık SEYHANÎ Şiirleri
Yazılan son 2 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 2 yorum yazılmış.
Benzer Âşık SEYHANÎ Şiirleri:
Geceler zindan, gündüzlerim gece,
Yıldızlar gardiyan, düşler işkence.
Dağılmıyor zulmet, gitmiyor keder,
Bir seda azap gibi, bilmem nece.
Şimdi yalnızsın, yalnız kalacaksın,
Eller gülecek, sen ağlayacaksın,
Ömrün olacak hep kederle heder,
Âlem keyif sürecek, sen bakacaksın.
Seyhanî yalnız kalmayacak asla!
Başka gözlere bakmayacak asla!
Yolları bir gün ayırsa da kader,
Gönlü gayrıya akmayacak asla!
Âşık SEYHANÎ
Kimse çalmasın kapımı, evde yokum.
Bayrama mı geldiniz,
Kutlamaya,
Sevinci paylaşmaya…?
Hangi bayram,hangi sevinç?
Bayram yıldızlardan da ötede.
Kimse gelmesin açmam, açamam kapıyı…
Açamam kapıyı, dıştan kilitli,
Anahtarını dağa atmışlar,
Dağ yanmış kül olmuş...
Çilingir de getirmeyin açamaz kapımı,
Felek mühürlemiş, efsunlamış.
Güneşin önüne de perde çekmiş,
Karanlığa mahkûm etmiş beni.
Anladınız işte açmam,açamam kapıyı.
Duvarlar üstüme üstüme geliyor,
Ne kadar da küçükmüş dünya..
İşte hepsi dört duvar
Ha çivili tahta, ha demirli beton,
Ne fark eder?
Çiviyi çakan da sağlam çakmış canım!
Ne yel götürür, ne sel alır.
Canlı çıkamaz dışarı, ceset içerde kalır.
Gelmeyin, yoklamayın kapıyı açmam,açamam.
Bak, karanlık nasıl çöktü pencereme,
Geçen bütün günlerden daha karanlık içerisi.
Birazdan baykuşlar öter,
Karabasanlar çöker, kâbuslar başlar,
Ve ardından kafama kafama atılan taşlar…
Çığlık çığlığa sesler, bağrışmalar, haykırışlar:
Atın, gözüne gözüne!
Görmesin güzelliği.
Atın, yüzüne yüzüne!
Kalmasın güzelliği,
Atın, dizine dizine!
Çıkamasın çamurdan…
Atın, atın!..
Atın, yakanızdan düşsün!
Gömülsün bataklığa, çıkamasın oradan.
Anladınız işte, vurmayın kapıma
Açmam,açamam kapıyı.
Sonra uyanırım.
Dünyaya sabah olmuş.
Yine neşeli, yine mutlu insanlar.
Mutlu yatmışlar, mutlu kalkmışlar.
Büyükleri ziyarete gidiyorlar…
Bu sefer duymadım ayak seslerini
Kapımın önünde.
Sessizce geçip gidiyorlar,
Burunları kapalı…
Ne kokuyor, kokan ne?
İşte şuradan geliyor, içerden,
Adamın köpeği mi öldü acaba?
Haber verin polise, kırsın kapıyı.
Ben demiştim zaten
Bu evde insan yok diye.
Anladınız işte,
Zorlamayın açmam,açamam kapıyı.
Sesler daha net geliyor şimdi.
Ama insanlar neden kızgın bu kadar:
Neşemizi bozdun uğursuz!
Gönlümüzü soğuttun,
Apartmanı kokuttun,
Çocukları korkuttun!
Bayramda da ölünür mü!?
Artık kimse gelmez kapıma,
Çalmaz zilimi.
Kimseye sormayın, sorulmasın adım.
Bayram, bayram!.bağırın siz,
Benim tükendi nefesim.
İyice örtün üstümü, duyulmasın sesim.
Tamam, rahat olun, gidin artık!
Korkmayın açmam, açamam örtümü.
Bağladım ben Mevla’ya gönlümü.
Âşık SEYHANÎ
Kalemimde mürekkep dondu, damarımda kan,
Sarmış etrafımı bembeyaz ölüm gülüyor.
Bulamazsam sığınacak sıcak bir han,
Acımasız dostun koynunda bir can ölüyor.
Mevsimler değişti artık, kışın adı ölüm..
Sitemim yoktur ne kara ne de yaratana
Cereyan yoksa soba yoksa oluyor zulüm,
Diyelim mi şimdi :“Can feda olsun vatana!”
Yanmıyor ki ocağım tütüversin bacası,
Nerden geldin be karakış yıktın ocağımı.
Sala vermek için beklerken cami imamı
Yazmasa da olur artık doktor ilacımı.
Desin herkes ardımdan “gün görmedi bîçâre
Ne ağrısız dişi vardı ne talihli başı,
Gülmedi yüzü kapanmadı yürekte yâre,
Toprağının suyu oldu gözlerinin yaşı.”
Arkadaş tutmazsa elim, söylemezse dilim,
Dört dost sarıverin etrafımı da okuyun.
Yok dersen kefen, örtüm olsun yerdeki kilim,
Ağlamayın da kaderime lanet okuyun.
Âşık SEYHANÎ