Kızlarımız
KIZLARIMIZ
Kendinizi okuyarak keşfedin
Birde söz sahibi olun görsünler
İş gücüne katkı versin okuyup
Çalışmanın her dalına girsinler
Kişisel gelişme sistemi kurup
Bilgi ve yetenek sırrına erip
Sosyal sorumluluk altına girip
Okumanın erdemine ersinler
Karanlıkta kalmış Ata Öcünün
Komşunun kızının, dostta bacının
Cehaletten doğan korkunç acının
Okuyarak zincirini kırsınlar
Umudu ayakta tutmalı her gün
Varsıllık döngüsü vermeli sürgün
Kariyer sahibi olup ta bir gün
Şerri düşünceden hesap sorsunlar
Meslekte açsınlar bürolarını
Bulsunlar küskünle aralarını
Toplumun kanayan yaralarını
İnsanlığa hizmet edip sarsınlar
Canbaba uğraştı aklar saçında
Kızlar okusunlar okul açında
Anne olup Mutluluklar içinde
Geleceğe güzel nesil versinler
Ahmet Canbaba
Ahmet CANBABA Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Çıplak Ölüm
Bana gülebilir misin
Hüzünlü çocuk
İçinde tokluğun olmadan.
Bana gözyaşı dökebilir misin
Ölüme savunmasız yakalandığın
Elinde sapanınla,
İçinde teninin öfkesi yüklü
Bir taş
Atamadığın?
Anan baş ucunda
Kuru ağlıyor
Çocuk.
Bir şey
Anlatamadığın
Sözcüklerle
Gözün açık
Böyle sessiz sedasız
Gidişine.
Anan kuru ağlıyor çocuk
Donuk bir gülümsemeyle
Veda edişine.
Anan
Kuru ağlıyor
Çocuk
Anan kuru ağlıyor
Ahmet Canbaba
Ahmet CANBABA
Tutsak Ettik Kendimizi
Bir sis,
Bir duman.
Güneş başını çıkarıyor dağlardan.
Işığa pusu kurmuş beyinler.
Maviler bulanık,
Maviler dertli.
Okyanusları bir çekebilsem diyorum kıyıya.
Yıkasam diyorum kirlenmişliğini karaların,
Ama olmuyor‘ki..
Durgun maviliklerde beyaza dönmüş ölüm.
Martılar sörf yapmıyor rüzgarların kanatlarında
Denizin yükselmiş ateşi
Deniz hasta.
Yok ‘ki yüreğinde bir çiğ tanesi serinliği.
Açıklarda bir gemi sintinesini boşaltmış
Dikmiş gözlerini mat ve kirli
Bir yağ tabakasının üstündeki
Karpuz kabuklarına, teneke kutulara.
Bir adam bakmakta denize
Dalgın ve düşünceli.
Allah kahretsin der gibi iki eli.
Konuşuyor kendi kendine sallayıp başını.
Adam hasta,
Yok aşklarına filiz veren sürgünler.
Rüzgarlar pişman dağ başlarından geldiğine
Şimdi şehir kirliliğinde solukları
Bir başka kokar.
Rüzgarlar hasta,
Bitmiş tükenmiş kıyılarda.
Dalgakıranların başına konmuş martılar
Can çekişmekte çoğu.
Kıvrılıyor bedenlerine düşmüş
İncecik boyunları.
Kuşlar hasta
Sanki ölüm uykularında.
Bir ressamın fırçasından çıkmış yorgun
İşlenmemiş sevaplara kurban doğa.
Şimdi her şey kendine sığıntı,
Şimdi her şey kendi kapanında tutsak.
Ve biz bunu ‘da başardık diyorum,
Boğduk denizi kendi sularında.
Ahmet Canbaba
Ahmet CANBABA
Başkası
Ahkâm keser çoğu günah arıtır
Senin sevabını eler başkası
Mezar oluyorsa kendine lüksün
Aşkın gözyaşını siler başkası
Önemsenmez sorun bir çare varken
İçinde konaklar bir kuşku erken
Tamda hazırlanıp gireyim derken
Sessizce içeri dalar başkası.
Yaşamın raconu giderse terse
Demlenir geçmişin gözlerin körse
Sağlık pusulası yanlış yön verse
Senin için hayır diler başkası.
Akıp giden ömrü görürken zaman
Seni yazdığınla vururken zaman
Seninle teninde çürürken zaman
Neler anlatıyor neler başkası.
Tedirgin dört mevsim, tedirgin yıllar
Yürekler talanda eserken yeller
Sevgiler ateşte uçarken küller
Birisi ağlarken güler başkası.
Canbaba anılsa bir gün saygıyla
Gönlü vurgun yemez seven duyguyla
Çözülmeyen denklem gibi kaygıyla
Aklını şeytanca çeler başkası
Ahmet Canbaba
Ahmet CANBABA