Mağlûp Etti Beni
Bir güzel seviyorum diye bahtım,
Ağlamaya mahkûm etti beni.
O güzelin gözlerine baktım,
Görmekten mahrum etti beni.
Ne aşk zevk verdi, ne de hayat sefa
Canımı adadım, çektim hep cefa.
Şu gönül görmedi yârdan bir vefa,
Dosta düşmana mahcup etti beni.
Ne yâri dinlerim ne de ağyârı,
Ver bohçamı hancı, gideyim gayrı
Bilmem hâle sebep yâr mı ağyâr mı?
Yaban ellere mecbur etti beni.
Hey Seyhanî yer, gök, kâinat baksın,
Bırak gözyaşını be bırak aksın.
Yâr keyfine baksın, kınalar yaksın,
Üç beş kuruşa mağlûp etti beni.
Âşık SEYHANÎ Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Yalnızlık
Açmayın pencereleri, örtün perdeleri
Işıklar yalnızlığı ürkütmesin bu gece.
Kapatın kapıları, çekin sürgüleri
Yalnızlıkla muhabbetim var bu gece.
Zamanın ne başındayım ne de sonunda,
Biraz dinleneyim kaf dağının yokuşunda,
Anka'nın meclisinde, hayâllerin aguşunda
Yalnızlıkla muhabbetim var bu gece.
İstemem yalandan sözü, sahte gülüşü,
Müziğiniz sizin olsun,bozmayın düşü,
Yeter bana zümrüdümün ötüşü,
Yalnızlıkla muhabbetim var bu gece.
Ağlamak yok gülmek haram bana
Mutluluk elem, keder sevinçtir bana,
Zulmetin gölgesinde umuda çeyrek kala,
Yalnızlıkla muhabbetim var bu gece.
Saki, yavaş dök meyi, efkâr dağılmasın,
Gözler konuşsun ses duyulmasın,
Söze söz katılmasın, söz yabana atılmasın,
Yalnızlıkla muhabbetim var bu gece.
Mazi acıyla dolu, âti gebe eleme,
Bir güzel söz düşmez ki kaleme,
Seyhâni sakın kimseye kin besleme,
Yalnızlıkla muhabbetim var bu gece.
Âşık SEYHANÎ
İstanbul
Ah İstanbul!
Sisler altında silüetin
Gülüyor mu ağlıyor mu
Belli değil...
Yıldırım yüklü kara bulutlar
Umut dolu güneşi mi vaat ediyor?
Ayasofya bağrında ağlarken
Çamlıca'nın sefa sürmesi
Gücüne mi gidiyor?
Ramazanda kandillerin sönük
Karanlık geceni Beyoğlu aydınlatıyor,
Süleymaniye'nin sesi kısık
Üsküdar'ı Beşiktaş'ın kahkahası inletiyor.
Dövünecek misin şimdi,
Nil gibi, Tuna gibi, Sakarya gibi
Akacak mısın eyvahlar denizine?
Biçare umutlar, biçare çırpınışlar...
Yedi kandilli Süreyyanın kovamadığı karanlığı
Yedi başlı ejderle mi korkutacaksın?
Sevgi koyamadığın kalplere nefret mi dolduracaksın?
Sen ne bulunmaz Hint kumaşısın
Ne de güç bulunan bir mücevhersin!
Sen ki alemin gözünü kamaştıran bir güzelsin!
Peşinden koşanların oyuncağı değil,
Ardından gelenlerin bayrağı olmak için,
Sen fetih atını hazırla!
Fatihin binmesi an meselesidir.
Aşık SEYHANİ
Âşık SEYHANÎ
Kara Dünya
"Gökyüzünün başka rengi de varmış"
Bana ne?
Çöp kovası devrilmiş sokağın sonunda
İçinde bir kedi ağzında kılçık
Dışında torbasını dolduran bir kadın
Mücadele ediyor bir köpekle
Çıkmıyor sesi,
Belli ki boşa tüketmeyecek
Çocuklara ayırdığı nefesini.
Kapkara gözlerinden akan
Kapkara yaşlar
Derin izler bırakmış yanağında
İçine dünyalar sığan.
Sığamamış mesut insanların dünyasına
Hatta hiç dalmamış mutluluk hülyasına
Kızgın değil, kırgın değil,dargın değil
Duyguları körelmiş zamanla
Gözlerinin sönmüş ışığı
Karaymış dünyası,kapkaraymış dünya.
Dünyanın başka rengi de varmış!
Bana ne?
Åşık SEYHANĪ
Âşık SEYHANÎ