Dağlar taşlar konuşmuştu kendi dilince.
Bir ses duydu, Cebrâili orada görünce.
Sevgin doldu gönüllere, Ey Sultanı ezel!
Nurun kucaklar semayı Hira nur dağından.
Şerefi üstün Kuran inmemişmiydi oradan.
Göster görelim yüzünü, gül peygamberim.
Boyun kırmış Sevr tir tir titrer, Hira inler.
Başın eğmiş yüce gökler, Kuran diye gürler.
Rabbimin lütfu keremi, Ey gönüller sultanı!
Bütün cihan doyamıyor bu hazza elbet.
Güzelliğin ötesinde sonsuz bereket.
Cennet gülü, gönül çiceği peygamberim.
Bu sevda ağrılarına yürekler dayanmaz.
Mahbubuna olan sevgiler gönüllere sığmaz.
Ey insanlığın şerefi, Ey sevgi güneşimiz!
Elbette kalb hüzünlenir, göz yaşarır.
Bu yanmış yüreklerin, acı feryadıdır.
Bize bir selâm eyle, Ey şefaatcımız!
Tutamadım gözlerimi, akıyor yağmur misali.
Rabbim metetmiş seni, sen dilsizlerin dili.
Sen ciğeri yanana su, Ey enbiyalar sultanı!
Allahım ilâhi rahmetini üzerimize indir.
Efendimizi bize fazla yaklaştır, sevdir.
Kokusu güzel, canım, canım peygamberim.
Rahmanın rahmetiyle nesiller boyu anılacaksın.
Sen Habibi Kibriyasın, gönüllerde yaşıyacaksın.
Sen alemlere şifa nursun, sen gözlere ışıksın.
Mekke / 14003 H.
Ali Kılıç Kakiz
KARMA ŞİİRLER