ERDAL AYDIN müjde sana kıymetli dostum bizlere müjdenin en iyisi olan şiirlerinle mutluluk veriyorsun başarıların devamını dilerim.........
Müjde
Selalar verilsin minarelerden,
Ezmek,ezilmek öldü, zalim öldü.
Yalancılar, yabanîler,
hatırsızlar, hayırsızlar,arsızlar öldü.
Nefret öldü, kin öldü.
Sevmeyen öldü, sever gibi görünen öldü.
Lanet okunmuşlar, lanet okuyanlar,
Gülüşünde alay, süzüşünde nefret olanlar öldü.
Ağlamak öldü, ağlatanlar öldü.
acılar, kötüler, bütün kötülükler öldü.
Müjdeler okunsun minarelerden,
Ölenlere yaş akmasın hiçbir gözden.
Zevk alın sevmekten, sevilmekten.
Misafiriniz olsun sevgi, el üstünde tutun hep
Üşüdükçe sarılın, sarıldıkça ısının,
Şen olsun yürekler, müjdeler okunsun minarelerden.
Âşık SEYHANÎ Şiirleri
Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.
Benzer Âşık SEYHANÎ Şiirleri:
Uçun, gün sizin, uçun!
Ta oraya, uzaklara..
Bak!.. Kucak açmış bekler,
Mor çiçekler…
Ha!.. Durun biraz, bekleyin,
Konuverin şuracığa.
Sahi niye gelmiştiniz siz?
Hemen de gidiyorsunuz.
Öpecektiniz ya hani,
Tek tek, renk renk çiçekleri.
Koklamayacak mıydınız,
Kekikleri, sümbülleri?
Yoksa, şu arılar var ya,
Özleri emen arılar...
Onları mı kıskandınız?
Biliyorum, darıldınız;
Sevmeyi bilmeyene,
Seveni hor görene,
Sever gibi görünene
Aldandınız..
Sahi niye gelmiştiniz siz?
Hemen de gidiyorsunuz.
Oysa güzelim çiçekler,
Birilerini bekler.
Uçun kelebekler, uçun!
Çiçekler sizleri bekler.
Âşık SEYHANÎ
Serin ve güzel bir akşamüstü
Gönlüm sıcakken gözlerim üşüdü.
Gökyüzünde mavimtrak bir örtü,
Seni bekliyorum bu akşamüstü.
Üç zaman var birbirinden değerli
Aradım durdum seni, deli deli
Ağır ağır geçerken köprüleri
Yorgun düştüm yine bu akşamüstü.
Öğrendim ki çok önceden gitmişsin,
Pek de üzüldüm, duyamadım sesin
Filizlenirken yeni bir hevesin
Set çektin önüne bu akşamüstü.
Tekrar döner diye hayaller kurdum,
Sakin duran kalbime kırbaç vurdum
Bulutların üstüne bağdaş kurdum
Seni bekliyorum bu akşamüstü.
Âşık SEYHANÎ
Kalemimde mürekkep dondu, damarımda kan,
Sarmış etrafımı bembeyaz ölüm gülüyor.
Bulamazsam sığınacak sıcak bir han,
Acımasız dostun koynunda bir can ölüyor.
Mevsimler değişti artık, kışın adı ölüm..
Sitemim yoktur ne kara ne de yaratana
Cereyan yoksa soba yoksa oluyor zulüm,
Diyelim mi şimdi :“Can feda olsun vatana!”
Yanmıyor ki ocağım tütüversin bacası,
Nerden geldin be karakış yıktın ocağımı.
Sala vermek için beklerken cami imamı
Yazmasa da olur artık doktor ilacımı.
Desin herkes ardımdan “gün görmedi bîçâre
Ne ağrısız dişi vardı ne talihli başı,
Gülmedi yüzü kapanmadı yürekte yâre,
Toprağının suyu oldu gözlerinin yaşı.”
Arkadaş tutmazsa elim, söylemezse dilim,
Dört dost sarıverin etrafımı da okuyun.
Yok dersen kefen, örtüm olsun yerdeki kilim,
Ağlamayın da kaderime lanet okuyun.
Âşık SEYHANÎ