Mum Çiçeği
Ey! Duruşu mahur,
bakışı mahmur mum çiçeği.
Senin payına mı düştü
bu dalgalı hayatın
sahillerinde solmak.
sana mı kaldı, en ağır yükü
omuzlarınla kaldırmak.
Sen ki,
güneşler açtırmalısın
en karanlık gecelerin
ufuksuz şafaklarında.
pervasız gölgelerde
ışığa koşmalısın
delicesine....
Sen ki,
umudu sulamalısın
gözlerinden süzülen
damla damla çiğlerden.
kokular salmalısın dört bir yana
yaprak misali kirpiklerinden...
gözlerinden hüzün değil
yemyeşil düşler akmalı.
güneş açınca gözlerini,
ilk senin yüzüne bakmalı...
Hayran olmalı sana Hilâl,
dili tutulmalı dolunayın,
Mehtap, yüzünden almalı
o parlak ışığını.
simsiyah gökyüzünde,
samanyolu saçlarında,
yıldızlar parlamalı.
denizin suyunda
göklerin değil,
gözlerinin rengi olmalı
ve balıklar
hayatı engin sular yerine
gözlerinde bulmalı.
sararmış başaklarla değil,
saçlarınla oynaşmalı rüzgarlar,
kirpiklerine tutunmalı kuşlar
ve ceylanlar
göğsünde uyumalı.
hadi gülümse artık,
özüne banıp da kansın arılar.
kokunu yaysınlar
yedi düvele.
o zaman fark edeceksin
sevda denen gerçeği,
Ey! Duruşu mahur,
bakışı mahmur mum çiçeği.
Turan AKBULUT(LEYSEYUP)
Turan AKBULUT Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Belki De
Bir uzun gecenin karanlığında
Sabaha kadar hep seni bekledim
Kulağım kapıda, gözlerim yolda,
Çektiğim hasrete çile ekledim.
Gelmedin de yolda kaldı gözlerim,
İnan gülüm yalan değil sözlerim.
Adını bir daha anayım diye,
Takvime bir yaprak daha ekledim.
Belki de sıkılır, bıkarsın diye
Gelir de karşıma çıkarsın diye
Olur ya kızar da sıkarsın diye
Şarjöre bir mermi daha ekledim.
Turan AKBULUT
Varlık Muamması
Ben hikmet şarabını yudum yudum içmişim,
Bir de sarhoş olmuşum, kendimden de geçmişim...
Aynada gördüğüm şey meğer bir hayâl imiş,
Varlık denizinde ben, muazzam bir hiçmişim.
Hepsi birer hayalmiş, gerçek sandığım işler...
Bir gölgeden ibaret, birer yalan imişler.
Onsekiz bin âlemden süzülüp de gelmişler,
Meğer kaderimi ben, irademle seçmişim.
Sade bir et değilmiş, bana verilen yürek.
Ölmeden evvel ölüp, hesabı vermem gerek.
"Elestü bi rabbiküm" hitabını bilerek
"Belî" deyip rabbime, benliğimden geçmişim.
Bir münadî melekle duyurmuş da sesini
Yüreğime üflemiş, aşk ile nefesini
Bu dünya cevherinin, bırakıp hevesini,
Okumuşum salâmı, kefenimi biçmişim.
Gel, dünya oyunundan vazgeç artık sen Turan,
Mürşidin Peygamberin, rehberindir ol Kur'an,
Kainatın sırrını oluk oluk akıtan
Hakikat çeşmesinden, ab-ı hayât içmişim.
Turan AKBULUT
Sevgiye Davet
Gelin gardaş olalım, sevgiden ağ kuralım,
Kini, nefreti tutup bir kenara atalım,
Muhabbet bir göl olmuş, biz dibine batalım
Diyirem, diyirem de yanım sıra gelen yok!
Dostu düşman bellemeyin, birbirize güvenin!
Arkası muhkem durur; insanları sevenin.
Yüreği rahat olur dost bağına girenin…
Diyirem, diyirem de yanım sıra gelen yok!
Ne istirsiz birbirizden? Niye töhmet edirsiz?
Demir mi ki Mevlana: “Siz benem işte ben de siz!”
Birbirize inanıp niye güman etmirsiz?
Diyirem, diyirem de yanım sıra gelen yok!
Aha sevgi, muhabbet, ahadır da kin, nefret…
Hele sen insanları sevmeye bir gayret et!
“Turan gardaş, o ki ele, sen bu yola devam et!”
Diyirem, diyirem de yanım sıra gelen yok!
Turan AKBULUT